2017/601 K. 2017/561 T. 22.11.2017
VDDK., E. 2017/601 K. 2017/561 T. 22.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/601
Karar No.: 2017/561
Karar tarihi: 22.11.2017
İstemin_Özeti : Davacı adına, K1 tarafından düzenlenen sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturaları yasal defterlerine kaydetmesi nedeniyle 2005 yılı için salınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2005 yılı Ekim ilâ Aralık dönemi için salınan geçici vergi davaya konu yapılmıştır.
İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, 21.11.2011 gün ve E:2010/4290, K:2011/4224 sayılı kararıyla; K1 tarafından davacı adına düzenlenen ondört faturanın alt ve üst nüshalarının farklı olduğu, alt nüshasında yer alan tutarların gider olarak değerlendirilmesi, bu tutarı aşan kısmın ise dönem giderlerinden çıkartılması suretiyle bulunan matrah farkı üzerinden dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, olayda, gelirin gerçekliğinin ortaya konulması amacıyla davacının adı geçen kişiden alarak defterlerine kaydettiği eleştiri konusu faturalar içeriği mal ve hizmetlerin gerçekte alınmadığı ve işletmede kullanılmadığı yolunda ne kaydi envanter ne de başkaca somut bir tespitin yapıldığı, bu durumda, uyuşmazlık konusu faturalar içeriği mal ve hizmetlerin gerçekte alınmadığı ve işletme kullanılmadığı yönünde somut bir tespit yapılmadan salt faturaların sahte olduğundan bahisle davacı adına cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 18.3.2015 gün ve E:2012/2830, K:2015/879 sayılı kararıyla; temyiz istemini reddetmiş ise de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 17.1.2017 gün ve E:2015/5968, K:2017/411 sayılı kararıyla; eleştirilen faturaların, müşteriye verilen nüshalarında yer alan litre karşılığı hesaplanan tutarların son basamağında yer alan sıfırların sistematik olarak eksik olduğu tespit edilmiş olup bu durumun ticari teamüllere aykırı düştüğü, bununla birlikte K1 hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda kaydi envanter çalışmasının bulunduğu, kaydi envanter sonuçlarına göre İstanbul Ticaret Odasından edinilen fire oranları da göz önüne alınarak yapılan hesaplamalarda litre bazında motorin ve benzin miktarlarında farklılık bulunduğunun anlaşıldığı; ayrıca, söz konusu fatura tarihleri esas alındığında 8 günlük süre zarfında davacının 3.800 litre yakıt tüketiminde bulunduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda, yukarıda yer alan değerlendirmeler uyarınca, davacı tarafından mal ve hizmetlerin gerçekten alınmadığı ve işletmede kullanılmadığı yönünde geçerli ve yeterli tespit bulunduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, 30.5.2017 gün ve E:2017/664, K:2017/1391 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; olayda, davacının 2005 yılında, vergi tekniği raporu ile sahte belge düzenleyicisi olduğu tespit edilen şahıstan tedarik ederek defter ve belgelerine işlediği sahte faturalarda yer alan katma değer vergilerini indirim konusu yaptığının vergi inceleme raporunda yer alan somut bilgi ve tespitlerle ortaya konduğu ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K2
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca tebligat işlemleri tamamlandığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin, 30.5.2017 gün ve E:2017/664, K:2017/1391sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.