2017/608 K. 2017/576 T. 22.11.2017
VDDK., E. 2017/608 K. 2017/576 T. 22.11.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/608
Karar No.: 2017/576
Karar tarihi: 22.11.2017
İstemin_Özeti :Davacı adına, F1 Tekstil İnşaat Taahhüt Petrol Ürünleri Hayvancılık Limited Şirketine ait gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle 2008 yılının Ekim dönemi için salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi davaya konu yapılmıştır.
Erzurum Vergi Mahkemesi, 26.5.2015 gün ve E:2014/794, K:2015/378 sayılı kararıyla; F1 Tekstil İnşaat Taahhüt Petrol Ürünleri Hayvancılık Limited Şirketi hakkında 2008 ilâ 2012 takvim yılları hesaplarının incelenmesi neticesinde tanzim edilen 5.9.2012 tarih ve 2012-A-2099/66 sayılı vergi tekniği raporunda; ev tekstil malzemeleri ve giyim tekstil malzemelerinin toptan ticareti faaliyetiyle uğraşmak üzere 8.1.2008 tarihinde başlatılan mükellefiyet kaydının; adresinde bulunamaması ve alış faturalarının genelde sahte belge düzenleyen firmalardan temin edilmesi yolunda düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden, 2004/13 sayılı Vergi Usul Kanunu Uygulama İç Genelgesi uyarınca 31.12.2011 tarihinde re’sen terkin ettirildiği, birden fazla tebligat yapılmasına karşın, 2008 ile 2012 dönemlerine ait defter ve belgelerin incelemeye geç ve eksik ibraz edildiği, satış faturalarının iki cildinin ve bazı ciltlerde fatura sayfalarının, 2008, 2009 ve 2012 yasal defter ve belgelerinin ibraz edilmediği, alış faturalarının birçoğu irsaliyesiz olmasına karşın sevk irsaliyelerinin ibraz edilmediği, 1.245.607,86 TL tutarında ödenmemiş vergi borcu bulunmasına rağmen bu tutarın yaklaşık üç katından fazla tutarın nakit olarak ödeme yapılmış gibi kayıtlara geçildiği ve 2010 yılında oldukça yüksek tutardaki çeklerin bir yıl boyunca tahsil edilemediği, alış belgelerinin birçoğunun, hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespit bulunan firmalara ait olduğu, 31 Kasım tarihli fatura düzenlediği, sadece büro olarak kullanılan iş yerinde, bir masa ve altı sandalye bulunduğu, çalışan personelinin bulunmadığı, iş makinaları olmadığı gibi kiralandığına ilişkin herhangi bir belgenin de ibraz edilmediği, mükellef temsilcisi, şirket işlerinin şirket ortağı olan K1 tarafından yürütüldüğü, kendisinin sadece getirilen belgeleri imzaladığı, yapılan işler hakkında bilgisi olmadığını beyan etmesine karşın, yapılan araştırmada şirket ortakları arasında K1'ın bulunmadığının tespit edildiği, mükellefin Bs bildirimleri ile fatura düzenlediği mükelleflerin Ba bildirimleri arasında ve mükellefin kendi beyanları ile Ba-Bs bildirimleri arasında uyumsuzluk bulunduğu, fatura düzenlenen bazı mükelleflere ilişkin Bs bildiriminin verilmediği, toplamda 65 mükellefe fatura düzenlediği ve bunların 64'ünün ödenmemiş vergi borcu bulunduğu, 42'si hakkında sahte belge kullandığı yönünde tespit olduğu ve özel esaslara alındığı, toplamda 26 mükelleften alış faturası temin edildiği, bunların 20'sinin sahte belge düzenleme fiili nedeniyle özel esaslara alındığı, işlerini taşeronlara yaptırmasına rağmen herhangi bir taşeron sözleşmesini ibraz edemeyeceğini beyan ettiği, elde ettiği ciroyu sağlayacak sermaye ve organizasyon alt yapısına sahip olmadığı hususlarının tespit edildiği, ayrıca Mahkemelerinin E:2013/688 ve K:2014/1048 sayılı dosyasında bulunan 19.11.2013 tarih ve 2013-A-1162/38 sayılı Ankara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen görüş ve öneri raporunda bahsedilen F2 Makine İnşaat Malzemeleri Yemek Nakliyat Temizlik Malzemeleri Ticaret Sanayi Limited Şirketi, F3 Limited Şirketi ve F4 Hırdavat Harfiyat Limited Şirketine ait sahte faturaları kaydettiğinin sabit olduğu yolundaki tespitlerden, adı geçen şirket tarafından davacı adına düzenlenen faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 24.5.2016 gün ve E:2016/10229, K:2016/4765 sayılı kararıyla; F1 Tekstil İnşaat Taahhüt Petrol Ürünleri Hayvancılık Limited Şirketi hakkında düzenlenen 5.9.2012 tarih ve 2012-A-2099/66 sayılı vergi tekniği raporunda; iki ortaklı olarak 100.000 TL sermaye ile 8.1.2008 tarihinde faaliyete başladığı, mükellefiyet kaydının 31.12.2011 tarihinde re'sen terkin edildiği, ana sözleşmesinde faaliyet konusunun, tekstil, inşaat taahhüt, petrol ürünleri ve hayvancılık olarak yazıldığı, 2008 yılına ilişkin yevmiye defteri ve defteri kebirin tasdikli olduğu, 2008 yılında 5 cilt irsaliyeli fatura bastırıldığı, 2008 ve 2009 yıllarında 6111 sayılı Kanun kapsamında katma değer vergisi ve kurumlar vergisi yönünden matrah arttırımda bulunduğu, adına kayıtlı taşıt ve gayrimenkulünün bulunmadığı, 2008 Nisan ayında 1 işçi, 2010 ve 2011 yıllarında ortalama 4 işçi çalıştırıldığı, 19.3.2012 tarihli yoklamada, iş yerinin 19 m² olduğu, 1 masa ve 6 sandalye bulunduğu, iş yerinin sadece büro olarak kullanıldığı, çalışan işçinin bulunmadığı, 2010 yılından itibaren ev tekstili işi yerine nakliye, inşaat malzemesi satışı faaliyetinde bulunulduğu, 27.8.2012 tarihli yoklamada, iş yerinin kapalı olduğu, çevreden edinilen bilgiye göre herhangi bir iş yapılmadığı, iş yerinin sürekli kapalı olduğunun beyan edildiği, 2012 yılında şirket yetkilisinden defter ve belgelerin istenildiği, 29.6.2012 tarihinde defter ve belgelerin bir kısmının sunulduğu, Ba-Bs formlarında uyumsuzluk olduğu, şirketin mal aldığı bazı firmaların sahte belge düzenleme fiili nedeniyle özel esaslara alındığı, 31 Kasım tarihli fatura düzenlendiği, mükellef temsilcisinin anılan şirketin işlerinin kurum ortağı K1 tarafından yürütüldüğü, kendisinin sadece getirilen belgeleri imzaladığı, yapılan işler hakkında bilgisi olmadığını beyan etmesine karşın, yapılan araştırmada mükellef kurum ortakları arasında K1'ın bulunmadığının tespit edildiği hususlarına yer verildiği, anılan şirketin sahte fatura ticareti yaptığına dair somut bir tespit ortaya konulamadığı gibi davacı tarafından yapılan alımların da sahteliği konusunda somut tespitlere yer verilmediği, faturaların düzenlendiği döneme ilişkin bir yoklama da yapılmadığı dikkate alındığında, dava konusu vergilendirmede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle karar bozmuş; davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.
Erzurum Vergi Mahkemesi, 17.7.2017 gün ve E:2017/497, K:2017/848 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; 19.3.2012 tarihli yoklamada, 2010 yılından itibaren ev tekstili işi yerine nakliye ve inşaat malzemesi satışında bulunulduğunun beyan edildiğinin tespit edildiği, dolayısıyla uyuşmazlık konusu 2008 yılında ev tekstil malzemeleri ve giyim tekstil malzemelerinin toptan ticareti faaliyetinde bulunduğu tartışmasız olan anılan firmanın davacıya düzenlediği 2008 tarihli "Erzurum Silivri Buğday Nakliyesi", "İthal Rus Linyit Kömürü" ve "Giresun K.Motor Nakliyesi" içerikli faturaların karşılığı mal ve hizmetin tedarikinin, çalışan işçisi ve aracı olmadan ve araç kiralanmadan gerçekleştirilebilmesinin iktisadi ve ticari gereklere ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle ısrar etmiştir.
Davacı tarafından; faturaların sahte olmadığı ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : K2
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Erzurum Vergi Mahkemesinin 17.7.2017 gün ve E:2017/497, K:2017/848sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22.11.2017gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.