2017/64 K. 2017/100 T. 8.3.2017

VDDK., E. 2017/64 K. 2017/100 T. 8.3.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/64
Karar No.: 2017/100
Karar tarihi: 08.03.2017

İstemin_Özeti : Dava; 24.8.1981 tarih ve 17324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ve Uygulanması Hakkında Yönetmelik"in 6'ncı maddesinin "Bu kararı içeren raporun aslı sakatlık indiriminden faydalanmak isteyen hizmet erbabının bağlı bulunduğu yerdeki İl Defterdarlığına gönderilecektir." cümlesi; 8'nci maddesinin "Defterdarlık Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri veya Malmüdürlükleri, yetkili sağlık kuruluşları tarafından düzenlenerek resmi yazıyla gönderilen raporları (şüphe uyandıran raporlar için ilgili hastaneyle temasa geçerek raporların doğruluk derecesini saptadıktan sonra) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğüne doğrudan doğruya ve geciktirmeden göndereceklerdir." şeklindeki 1'inci fıkrası; 10'uncu maddesinin "Merkez Sağlık Kurulu, yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen raporlarda yer alan laboratuvar bulgularını, klinik muayene bulgularını, sakatlık bulgularını, teşhisi inceler ve rapor formunda kendine ait bir bölüm açarak karar bölümüne Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranlarını dikkate alarak hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünü hangi oranda kaybettiğini rakamla ve yazıyla belirtmek suretiyle karar verir. Laboratuvar bulguları, sakatlık bulguları, klinik muayene bulguları ve teşhis ile söz konusu cetvellerde belirtilen ve rapora ilgili sağlık kurulunca yazılan oranlar arasında çelişki görülmesi halinde Kurul, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranları doğrultusunda re'sen ve nihai olarak karar verir. Kurul, gerek görmesi halinde bu raporu bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebilir veya hizmet erbabının çalışma gücü kayıp oranlarının tespiti için yetkili başka bir sağlık kuruluna gönderilmesini isteyebilir. Birden fazla sakatlığı bulunan hizmet erbabının çalışma gücünü hangi oranda kaybettiği Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 8'inci maddesindeki esaslara göre Merkez Sağlık Kurulunca tespit edilir." şeklindeki 2'nci ve 3'üncü fıkraları ile "Merkez Sağlık Kurulu; ilgili Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri ve Malmüdürlükleri tarafından tereddüte düşüldüğü için gönderilen raporlar ile ihbar ve şikayet mahiyetinde gelen başvurular üzerine yaptırılan inceleme sonucu dosyada oluşan raporlarla yurt dışı teşkilatlarında görevli hizmet erbabına ilişkin raporların incelenmesi sırasında Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe ekli cetvellerde yer alan sakatlık arızalarına göre çalışma gücü kayıp oranlarını dikkate alarak, hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünü hangi oranda kaybettiği hususunda karar verir. Merkez Sağlık Kuruluna gönderilen raporların incelenmesi sırasında Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin eki cetvellerde yer almayan sakatlıklara ilişkin sakatlık oranlarının tespitinde, Kurulca benzeri sakatlık oranları, fonksiyon kayıpları dikkate alınarak tıbbi ve bilimsel kurallara göre re'sen karar verilir." şeklindeki son fıkrası ve 11'inci maddesinin "Merkez Sağlık Kurulunca kesin karara bağlanan raporlar üzerine yapılacak işlemler" şeklindeki madde başlığı ile 1'inci fıkrasında yer alan "Merkez Sağlık Kurulu tarafından incelenmiş ve kesin karara bağlanmış olan" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Onuncu Dairesinin 26.9.2013 gün ve E:2013/5551 ve K:2013/6618 sayılı kararıyla dava dosyasını göndermesi üzerine davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 30.5.2016 gün ve E:2013/9118, K:2016/2589 sayılı kararıyla; Anayasanın "Yargı yolu" başlıklı 125'inci maddesinin 4'üncü fıkrası ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendi ve 2'nci fıkrasına göre idari yargı yerlerinin denetim yetkisinin, kanunların, idari makamlara bıraktığı yetkilerin kullanılışının hukuka uygun olup olmadığının araştırılmasını kapsadığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun değişik 31'inci maddesinin 3'üncü bendine dayanılarak hazırlanan dava konusu Yönetmeliğin 1'inci maddesinde Yönetmeliğin amacının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun değişik 31'inci maddesinde yer alan sakatlık indiriminden yararlanacak hizmet erbabının sakatlık derecelerinin ve indirim uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin tesbiti olduğunun belirtildiği, 6 ilâ 11'inci maddelerinde sakatlık derecelerinin tespitini içeren sağlık kurulu raporları üzerine yapılacak işlemler ile Merkez Sağlık Kurulunun teşekkülü ve Kurul tarafından yapılacak işlemler, Merkez Sağlık Kurulunca kesin karara bağlanan raporlar üzerine yapılacak işlemlerin ayrıntılı olarak düzenlendiği, sakatlık indiriminden yararlanabilmek için sakatlık derecesini tespit etme yetkisinin Merkez Sağlık Kuruluna verildiği, sakatlık indiriminden yararlanmak isteyen kişilerin Yönetmelikte sayılan belgelerle birlikte vergi dairesi başkanlığı olan illerde ilgili grup müdürlüğüne, vergi dairesi başkanlığı olmayan illerde ise gelir müdürlüğüne, bağımsız vergi dairesi bulunan ilçelerde vergi dairesi müdürlüğüne, vergi dairesi bulunmayan ilçelerde ise malmüdürlüklerine bir dilekçe ile başvurdukları ve başvuru sahibinin çalışma gücü kayıp oranının 193 sayılı Kanun gereğince hazırlanan Yönetmeliğe göre belirlendiği ve sonrasında ilgililerin hastanelerden aldıkları ve ilgili müdürlükler vasıtasıyla Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen raporların Merkez Sağlık Kurulunca; “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve eki cetvellere göre incelenerek tespit edilen çalışma gücü kayıp oranlarına göre belirlenen sakatlık derecelerinin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ilgilinin başvurduğu vergi dairesi başkanlığına veya Defterdarlığa; bu birimler tarafından da başvuru sahibine tebliğ edildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde görev yapan Merkez Sağlık Kurulu, kararını verirken, kendisine ulaşan raporların öncelikle yetkili sağlık kuruluşu tarafından verilip verilmediğine, sonrasında usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğine baktığı, raporlar usulüne uygun ise raporlarda yer alan laboratuar, klinik muayene ve sakatlık bulguları ile konulan tanıyı ilgili Yönetmelik ekindeki cetvellere göre değerlendirdiği, Kurulun, raporlarda yer alan bulgular ve tanı ile Yönetmelik eki cetvellerde belirlenen çalışma gücü kayıp oranları arasında çelişki görürse re'sen ve nihai olarak karar vermeye yetkili olduğu ancak, gerek görmesi halinde bu raporları bir daha incelenmek üzere raporu veren hastaneye iade edebildiği veya başvuruda bulunanın başka bir yetkili sağlık kuruluşuna gönderilmesini isteyebildiği, Merkez Sağlık Kurulu tarafından verilen kararların sağlıklı olması için, raporda belirtilen ve Yönetmeliğe uygun yazılması gereken laboratuar, klinik muayene ve sakatlık bulguları ile tanının açık ve anlaşılır olması gerektiği ve Kurulun bu bilgileri yetersiz görmesi halinde ilgili hastaneden ek bilgi isteyebildiği, ayrıca başvuruda bulunan kişiler Merkez Sağlık Kuruluna birden fazla rapor ulaştırırlarsa ve bu raporların bulguları ve tanısı aynı ise Kurulun bu raporları değerlendirmeye alarak kararını verdiği ancak, bu raporların bulguları ve tanısı farklı ise ilgiliyi bu raporların birleştirilmesi için hakem hastaneye sevk ettiği, yukarıda açıklanan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, yetkili sağlık kuruluşlarından alınan raporlarda belirtilen çalışma gücü kayıp oranlarının, raporlarda belirtilen bulgulara ve tanıya göre doğru olup olmadığının Merkez Sağlık Kurulunca incelenerek Türkiye çapında aynı bulgular ve tanı için verilen çalışma gücü kayıp oranlarının farklı belirlenmemesi ve uygulamanın adaletli olması amaçlandığından, iptali istenen düzenlemelerin 193 sayılı Kanunun 31'inci maddesinde öngörülen yetki sınırları içerisinde kaldığı ve bu nedenle düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Davacı tarafından; engelli olarak erken emeklilik hakkının kanuna aykırı davaya konu yönetmelikle elinden alındığı, Anayasanın 124'üncü maddesi uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarının yalnızca görev alanlarını ilgilendiren kanun ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere yönetmelik çıkarabileceği, dayanağı vergi kanunu olan bir kurulun, sağlık sorunları üzerine görüş bildirmesinin söz konusu hükme aykırı olduğu, 1999 yılında aldığı özürlü sağlık kurulu raporuna sahip olmasının kazanılmış hak teşkil ettiği, iptali istenilen düzenlemelerin, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun geçici 5'inci maddesindeki mevcut özürlü sağlık kurulu raporlarının geçerli olduğu ve bu raporlarla engellilerin kendilerine ve yakınlarına yönelik haklardan yararlanabileceği yolundaki hükümlerine uygunluğu konusunda bir denetim yapılmadan verilen kararın hukuka uygunluğundan söz edilemeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Dördüncü Dairesinin, 30.5.2016 gün ve E:2013/9118, K:2016/2589 sayılı kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, 8.3.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.