2017/8164 K. 2018/7536 T. 2.10.2018

11. CD., E. 2017/8164 K. 2018/7536 T. 2.10.2018

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/8164
Karar No.: 2018/7536
Karar tarihi: 02.10.2018
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

I. Sanık hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna iştirak” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,

II. Sanık hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmeme”, “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme”, “2007 yılında sahte fatura kullanma” ve “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarına iştirak” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

A) Sanık hakkında “2005 ve 2006 takvim yıllarında defter ve belgeleri ibraz etmeme” suçundan açılan kamu davasında, dosyadaki bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre; Mucur Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2008 tarihli ve 2007/498 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “defter ve belgeleri ibraz etmeme” suçundan açılan davada, Mucur Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2009 tarihli, 2008/22 esas ve 2009/119 karar sayılı ilamı ile kurulan mahkumiyet hükmünün Dairemizin 10.02.2014 tarihli, 2012/16610 esas ve 2014/2158 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; söz konusu dosyanın duruşmaya getirtilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,

B) Sanık hakkında “2006 takvim yılında Hüsamettin Öner’in faturalarını kendi adına sahte olarak düzenlediği”, “2007 takvim yılında GS Petrol Ürünleri Tic. A.Ş.nden temin ettiği sahte faturaları kullandığı” ve “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında Hüsamettin Öner’in faturalarının sahte olarak düzenlenmesine iştirak ettiği” iddiasıyla açılan kamu davasında; yüklenen suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;

1. Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarının maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanun’un 227. maddesinin 3. fıkrasında ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır.'' hükmünün yer alması karşısında; sahte olarak düzenlendiği ve kullanıldığı iddia olunan faturalardan, ilgili takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanun’un 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,

2. Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;

a) GS Petrol Ürünleri Tic. A.Ş. hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,

b) GS Petrol Ürünleri Tic. A.Ş. yetkilisi ve Hüsamettin Öner hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması;

aa) GS Petrol Ürünleri Tic. A.Ş. yetkilisi hakkında dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,

bb) Hüsamettin Öner hakkında dava açılmış ise, derdest olması halinde davaların birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,

c) GS Petrol Ürünleri Tic. A.Ş. yetkilisinin ve Hüsamettin Öner adına bastırılan faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının/kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının, faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

C) Kabule göre de;

1. Hüsamettin Öner’in faturalarının başkası adına sahte olarak düzenlenmesine iştirak etme, Hüsamettin Öner’in faturalarını kendi adına sahte olarak düzenleme ve GS Patrol Ürünleri Tic. A.Ş.’nden temin edilen sahte faturaları kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, her bir suç yönünden ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturan fiillerin aynı takvim yılında tek suç olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hükümler kurulması,

2. Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan kurulan hükümde, 213 sayılı VUK'nin 359/a-2. maddesi uyarınca takdir edilen “1 yıl” hapis cezasından TCK’nin 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması sırasında hesap hatası yapılarak, “10 ay” hapis cezası yerine “6 ay” hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,

3. Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.