2017/8562 K. 2021/4071 T. 28.4.2021

11. CD., E. 2017/8562 K. 2021/4071 T. 28.4.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/8562
Karar No.: 2021/4071
Karar tarihi: 28.04.2021
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

1- 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesine göre, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden, faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuki sonuç doğurmayacağı dikkate alınarak; sanığın iş yerinin tebliğ tarihi itibarıyla faal olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, defter ve belgelerin istendiği 07/05/2012 tarihi itibarıyla işyerinin faal olup olmadığının araştırılması, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, varsa buna ilişkin belgenin istenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,

2- Kabule göre de;

a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında; düzenlenen vergi inceleme raporunda somut bir zarara yer verilmediği, vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde olmadığı; sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK'nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı gözetilmeden; engel sabıkası bulunmayan, duruşmadaki iyi hali nedeniyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve hükmolunan hapis cezası “sabıkasız olması ve pişmanlık duyduğu” kanaatiyle ertelenen sanık hakkında, CMK'nin 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması kararının uygulanmaması,

b) Suç tarihi itibarıyla 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 213 sayılı Kanun'un 359/a-2. maddesince öngörülen temel cezanın alt sınırının 18 ay olduğu gözetilmeyerek, temel cezanın 1 yıl 6 ay olarak belirlenmesi, temel cezaya TCK’nin 62. maddesinin uygulanması neticesinde 15 ay olması gereken sonuç cezanın 1 yıl 3 ay olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,

c) TCK'nin 51/3. maddesine göre, cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin alt sınırının hükmolunan ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeden, ceza miktarından daha az denetim süresine hükmedilmesi,

d) Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının 07/05/2012 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 23/05/2012 tarihinin, yüklenen suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin "2012" olarak eksik gösterilmesi yasaya aykırı,

e) Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nin 53/3.maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendindeki hak yoksunluğunun hiçbir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.