2017/9056 K. 2019/1978 T. 26.2.2019

11. CD., E. 2017/9056 K. 2019/1978 T. 26.2.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/9056
Karar No.: 2019/1978
Karar tarihi: 26.02.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet

HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olarak sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;

Sanık hakkında verilen 26.07.2012 tarihli komisyon mütalaası ile 2012 takvim yılında defter ve belge ibraz etmeme suçunu işlediği bildirilmiş olduğu, iddianamedeki sevk maddeleri arasında VUK 359/a-2 maddesi gösterilmesine karşın, iddianame anlatımında defter ve belge ibraz etmeme suçuna ilişkin anlatımda bulunulmadığı, buna göre gizleme suçundan usulüne uygun bir dava açılmış sayılmayacağından sanık hakkında “defter ve belge gizleme” suçundan zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/8636 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında vergi suçu raporu ve ekleri ile Gelir İdaresi Başkanlığı Rapor Değerlendirme Komisyonu’nun mütalaasına uygun olarak “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından dava açılmasına karşın sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu aynı takvim yılı içerisinde birden fazla fatura düzenlenmesi ve kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerininde uygulanması gözetilmeden tek suç kabul edilerek hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yapılan yargılama, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

2-Sanık ... hakkında, şahsi vergi mükellefiyeti ile ilgili olarak asıl dosyada verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olarak sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 02.11.2012 tarih ve 2012/12086 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "sahte fatura düzenlemek" ve “defter ve belge ibraz etmeme” suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek", “sahte fatura kullanmak” ve "defter ve belgeleri ibraz etmemek" suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden iddianame dışına çıkılarak sanık hakkında “sahte fatura kullanmak” suçundan tek hüküm kurulması,

Kabule göre de;

a)Sahte fatura düzenlemek suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, sanık hakkında 2009-2010-2011 takvim yılları olmak üzere 3 ayrı yılda sahte fatura düzenleme suçundan dava açıldığı gözetilmeden hangi takvim yılında hüküm kurulduğu belirtilmeksizin tek hüküm kurulması,

b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

3-Sanık ... hakkında ... Grup Yedek Parça Otomotiv Ltd. Şti. İle ilgili birleşen 2012/514 Esas sayılı davada verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olarak sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanık hakkında vergi denetim Kurulu tarafından verilen 20.06.2012 tarihli komisyon mütalaası ile 2012 takvim yılında defter ve belge ibraz etmeme suçu ile 2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarını işlediği bildirilmiş olmasına karşın bu suçlardan dava açılmadığı anlaşılmakla “defter ve belge gizleme” suçu ile “sahte fatura kullanma” suçlarından zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.

5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 19.09.2012 tarih ve 2012/9825 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "sahte fatura düzenlemek" suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden iddianame dışına çıkılarak “sahte fatura kullanmak” suçundan hüküm kurulması,

Kabule göre de;

a-Sahte fatura düzenlemek suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, sanık hakkında 2009-2010-2011 takvim yıllarına ait olmak üzere 3 ayrı yılda sahte fatura düzenleme suçundan dava açıldığı gözetilmeden hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeksizin tek bir mahkumiyet hükmü verilmesi,

b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.