2017/9061 K. 2021/5753 T. 22.6.2021

11. CD., E. 2017/9061 K. 2021/5753 T. 22.6.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/9061
Karar No.: 2021/5753
Karar tarihi: 22.06.2021
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve belge gizlemek

213 sayılı VUK'nin 139. maddesine göre; “vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.” düzenlemesi karşısında, iş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmayacağından gizleme suçunun unsurlarının oluşmayacağı ancak ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273 Esas ve 1999/288 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu, bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK'nin 139. maddesindeki istisnaların aranmayacağı, sanığın vergi denetmenine verdiği ifade de; defter ve belgelerini bulamadığını, nerede olduğu konusunda net bir bilgisinin olmadığını, elinde bilgisayar ortamında tutulan bir kayıt da olmadığını, Mahkemedeki savunmasında; defterlerinin noter onayı olmadığı için incelemeye ibraz etmediğini beyan ettiği anlaşılmakla; tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

1- Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğunun bulunduğu; sanığın, yetkilisi olduğu şirketin 2007 takvim yılı yasal defter ve belgelerini 19.12.2012 tarihinde yapılan tebligata rağmen süresinde ibraz etmediği gerekçesi ile 213 sayılı VUK'nin 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 2007 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin 5 yıllık yasal saklama süresinin 31.12.2012 tarihi itibariyle sona erdiği, bu tarihten sonra sanığın saklama ve ibraz etme yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilerek unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine, eksik inceleme ile mahkumiyetine hükmedilmesi,

2- Kabule göre de;

a) 5271 sayılı CMK'nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Zarar değil tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri ibraz etmeme neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, engel sabıkası bulunmayan ve takdiri indirim uygulanarak suç işlemekten çekineceği yönünde kanaat oluştuğundan cezası ertelenen sanık hakkında hazine zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

b) 5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece “Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine,” denilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,

c) Kasıtlı suçtan hapis cezası ile mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nin 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

d) Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK'nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL'nin altında olması nedeniyle hazineye yükletilmesi yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.