2017/9266 K. 2021/5978 T. 28.6.2021

11. CD., E. 2017/9266 K. 2021/5978 T. 28.6.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2017/9266
Karar No.: 2021/5978
Karar tarihi: 28.06.2021
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura kullanmak

HÜKÜM : Mahkumiyet

I-Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:

Sanığa yüklenen "2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun Kanun‘daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suça konu en son 23/08/2008 tarihli faturanın KDV indiriminde kullanılması nedeniyle “25/09/2008“ olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,

II-Sanık hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:

Giresun Vergi Dairesi Müdürlüğü‘nün 276 006 8095 vergi kimlik numaralı mükellefi olan sanığın, “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma“ suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; aşamalarda alınan savunmalarında faturaların gerçek alışverişlere dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;

1-2010 ve 2011 takvim yıllarına ait sahte faturaları düzenlediği iddia olunan Muzaffer Öksüz isimli mükellef hakkında sahte fatura düzenleme suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,

2-UYAP üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında aynı mükellefiyeti nezdinde “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma“ suçlarını da kapsayacak şekilde açılan kamu davalarının Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/83 Esas ve 2014/251 Esas ile Giresun 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/269 Esas sırasında derdest olduğunun; yine sanığın 2008 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından mahkûmiyetine dair Giresun 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/112 Esas sayılı dosyasının da Dairemizin 28/06/2021 tarihli ve 2017/9442 Esas sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın aynı takvim yıllarında farklı mükelleflerden de temin ettiği sahte faturaları kullandığına ilişkin tespitin yeni bir suç oluşturmayıp zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle, söz konusu dosyaların duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi ile tüm dosyalardaki deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması,

3-Kabule göre de;

a)Dosya kapsamına göre; 2010 takvim yılı yönünden “25/01/2011”, 2011 takvim yılı yönünden “25/11/2011” olan suç tarihlerinin, gerekçeli karar başlığında “2011” şeklinde eksik yazılması,

b)213 sayılı VUK’nin 359/b. maddesinde düzenlenen “sahte fatura kullanma“ ile 359/a-2. maddesinde düzenlenen "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma" suçlarının birbirinden farklı ve bağımsız suçlar olduğu, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma suçunun oluşabilmesi için taraflar arasında gerçek bir mal veya hizmet alışverişinin bulunması, ancak alışveriş miktar veya mahiyetinin gerçekte olduğundan farklı gösterilmesinin gerektiği; somut olayda ise, ...’nın 14/06/2012 tarihli ve 2012-A-1676/29 sayılı vergi suçu raporunda, sanığın farklı mükelleflerden gerçekleştirdiği faturasız alışlarını, sahte faturalarla belgelendirdiğinin iddia olunması sebebiyle, sanığın eylemlerinin VUK’nin 359/b. maddesinde düzenlenen sahte fatura kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında VUK’nin 359/a-2. maddesi uyarınca mahkûmiyet hükümleri kurulması,

c)Hüküm fıkrasında takdiri indirim hükümleri uygulanırken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesi yerine, 59/2. maddesinin yazılması,

d)Sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması nedeniyle, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre katılan lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,

e)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c. maddesindeki hak yoksunluklarının alt soy dışındakiler için uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.