2017/94 K. 2017/185 T. 29.3.2017

VDDK., E. 2017/94 K. 2017/185 T. 29.3.2017

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/94
Karar No.: 2017/185
Karar tarihi: 29.03.2017

İstemin_Özeti : Davacı adına, hakkında sahte belge düzenlediği yolunda rapor bulunan F1 Yapı Market Makina İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi, F2 İç Dış Ticaret Limited Şirketi, Tolga Hurdacılık Sanayi Ticaret Limited Şirketi, F3 Dekorasyon İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi, F4 Bilişim Turizm Telekominikasyon Gıda Tekstil İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi, F5 İnşaat Taşeronluk Orman Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle 2007 yılının Şubat ilâ Temmuz dönemleri için tekerrür hükümleri dikkate alınmak suretiyle re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası davaya konu yapılmıştır.

İstanbul 4. Vergi Mahkemesi 28.3.2012 gün ve E:2010/3591, K:2012/882 sayılı kararıyla; F4 Bilişim Turizm Telekominikasyon Gıda Tekstil İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile F5 İnşaat Taşeronluk Orman Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerin, davacıya düzenledikleri faturaların sahte olduğunu kanıtlayacak nitelikte bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren koşulların oluşmadığı, diğer şirketlere ait faturalardan kaynaklanan tarhiyatta ve 22.12.2009 tarihinde tarhiyat öncesi uzlaşma üzerine kesinleşen vergi ziyaı cezasının varlığı nedeniyle vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılmasında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, cezalı tarhiyatı azaltmış, özel usulsüzlük cezasını kaldırmıştır.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 23.1.2014 gün ve E:2012/8187, K:2014/9 sayılı kararıyla; ileri sürülen iddiaların, kararın, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediği, davacı adına yapılan başka bir cezalı tarhiyatın 22.12.2009 tarihinde uzlaşma sağlanarak kesinleştiğinden bahisle tekerrür hükümleri uygulanmış ise de söz konusu cezalı tarhiyatın kesinleştiği 2009 yılını takip eden 2010 takvim yılı başından itibaren vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tekerrür hükmünün uygulanmasının mümkün olduğu, 2007 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, kararın, tekerrüre ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, davalı idarenin karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararının F5 İnşaat Taşeronluk Orman Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinden temin eden faturalara isabet eden bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasını kaldırdıktan sonra verdiği 10.6.2015 gün ve E:2014/10847, K:2015/6896 sayılı kararıyla; F5 İnşaat Taşeronluk Orman Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerin, düzenlediği faturaların sahte olduğunu kanıtlar nitelikte olduğu gerekçesiyle, kararın, adı geçen şirkete ait faturalara isabet eden bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasını da bozmuştur.

İstanbul 4. Vergi Mahkemesi 28.1.2016 gün ve E:2015/2341, K:2016/95 sayılı kararıyla; ilk kararının diğer hüküm fıkralarının kesinleştiğini saptadıktan sonra, sahte fatura yönünden bozma kararına uymuş, tekerrüre ilişkin hüküm fıkrasında ısrar etmiştir.

Davacı tarafından; faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayandığı, ödemelerin çek ve banka kanalıyla yapıldığı; davalı idare tarafından ise F4 Bilişim Turizm Telekominikasyon Gıda Tekstil İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerin, düzenlediği faturaların sahte olduğunu gösterdiği, kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması, davalı idarenin kesinleşen hüküm fıkralarına yönelik temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Davacı adına, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle 2007 yılının Şubat ilâ Temmuz dönemleri için tekerrür hükümleri dikkate alınarak re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davada; tekerrüre ilişkin hüküm fıkrasında ısrar eden vergi mahkemesi kararı, taraflarca temyiz edilmiştir.

Vergi mahkemesi kararının, F4 Bilişim Turizm Telekominikasyon Gıda Tekstil İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait faturalardan kaynaklanan tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırmasına ilişkin hüküm fıkralarına karşı davalı idare temyiz istemi, Danıştay Dokuzuncu Dairesince reddedildiğinden, sözü edilen hüküm fıkralarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Vergi mahkemesince verilen ilk kararın diğer hüküm fıkralarının bozulmasından sonra verilen ısrar kararının varlığı, ilk kararın kesinleşen hüküm fıkrasının yeniden temyizen incelenmesini olanaklı kılmayacağından, davalı idarenin temyiz iddialarının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

Vergi mahkemesince verilen kararın vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı yönünden davanın reddi yolundaki ısrara ilişkin hüküm fıkrasının ise Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, davacı temyiz isteminin kabulü ile kararın, tekerrüre ilişkin ısrar hükmünün bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 29.3.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.