2017/96 K. 2017/179 T. 29.3.2017
VDDK., E. 2017/96 K. 2017/179 T. 29.3.2017
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2017/96
Karar No.: 2017/179
Karar tarihi: 29.03.2017
İstemin Özeti : Davacı adına, 2006 yılı yevmiye defterinin boş olduğunun tespit edilmesi nedeniyle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek anılan yılın Şubat ilâ Nisan dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi davaya konu yapılmıştır.
İzmir 1. Vergi Mahkemesi, 21.4.2011 gün ve E:2009/1575, K:2011/801 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34'üncü madde hükümlerine yer verdikten sonra; katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi ve söz konusu belgelerin usulüne uygun bir biçimde tutulması zorunlu defterlere kaydının yapılmış olması gerektiği, olayda, katma değer vergisi indiriminin şartı olan; belgelerin, yasal defterlere kayıt koşulunun gerçekleşmediği, kayıtların, bilgisayar ortamında tutulduğu, polis operasyonu sonucu defterlerine el konulması nedeniyle kayıt yapılamadığı iddia edilmişse de dava konusu tarhiyatların 2006 yılına ait olduğu, operasyonun ise 23.10.2007 tarihinde gerçekleştiği, el koyma sırasında defter ve belgelerin boş olduğunun anlaşılması karşısında bu iddiaya itibar edilmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 4.11.2014 gün ve E:2011/5681, K:2014/7135 sayılı kararıyla; katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda re'sen araştırma ilkesinin benimsendiği, aynı Kanunun 31'inci maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275'inci maddesinde, hakimin özel bilgi ve uzmanlık isteyen bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırmaya yetkili olduğunun belirtildiği, olayda her ne kadar davacının 2006 yılına ait yasal defterlerine kayıt yapmamış olduğu sabit ise de katma değer vergisi indiriminin yasayla yükümlülere tanınmış bir hak olduğu, alış belgelerinin mevcut olması ve kayıtların bilgisayar ortamında tutulduğu ve bunun ispatlanabildiği durumlarda katma değer vergisi indirimlerinin kabulünün gerektiği, temyiz dilekçesinde, ilgili dönem kayıtlarının bilgisayarda tutulduğu ileri sürüldüğünden, bilgisayar kayıtları ile alış belgeleri istenilerek, sunulacak bu kayıt ve belgelerden davalı idarenin de haberdar edilmesi, bunlar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ortaya çıkacak duruma göre yeniden bir karar verilmek üzere kararı bozmuş davalı idareni karar düzeltme istemini reddetmiştir.
İzmir 1. Vergi Mahkemesi, 17.11.2016 gün ve E:2016/1161, K:2016/1645 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi, bu konuda idare tarafından izin verilmesine bağlı tutulduğu gibi elektronik defter, elektronik kayıt ve elektronik belgenin oluşturulması, kaydedilmesi, muhafaza ve ibrazı konusunda yetkili kılınan Maliye Bakanlığı tarafından belirleme yapılmadan bu uygulamaya geçilmesine olanak bulunmadığı, davacı tarafından bilgisayarda tutulduğu iddia edilen ancak, hangi veri ortamında üretildiği, dayanakları ve güvenirliğinin ne şekilde saptandığı belirsiz olan kayıtların esas alınarak kanıt olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, izinsiz ve tasdiksiz bilgisayar kayıtlarının yasal defter olarak kabul edilemeyeceğinin açık olduğu gerekçesiyle ısrar etmiştir.
Davacı tarafından; emniyet güçleri tarafından bir operasyon kapsamında defter ve belgelere el konulmasının mücbir sebep hali olduğu, faturaların istenmesi halinde mahkemeye ibraz edilebileceği, aynı maddi olay nedeniyle 2006 yılının Mayıs ve Aralık dönemleri için yapılan tarhiyatın Konya Vergi Mahkemesince kaldırıldığı ileri sürülerek, ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca tebligat işlemleri tamamlandığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 17.11.2016 gün ve E:2016/1161, K:2016/1645 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 29.3.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.