2018/1202 K. 2019/822 T. 23.10.20192018/1202 K. 2019/822 T. 23.10.2019
VDDK., E. 2018/1202 K. 2019/822 T. 23.10.2019
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2018/1202
Karar No.: 2019/822
Karar tarihi: 23.10.2019
TEMYİZEDEN(DAVALI): Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı - İSTANBUL
VEKİLİ: Av. K1 - (Aynı yerde)
KARŞITARAF(DAVACI): F1 Halı Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. K2
İSTEMİN KONUSU : İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 19/09/2018 tarih ve E:2018/1352, K:2018/2266sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Davacı adına 2010 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 26/04/2013 tarih ve E:2012/2661; K:2013/1153 sayılı kararı:
Davacı hakkında 2010 yılı hesap döneminde 8.000,00 TL'yi aşan bazı tahsilatlarını banka, benzeri finans kurumları veya PTT tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymadığından bahisle özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Vergi inceleme raporuna ekli tutanağa göre davacı şirket tarafından yapılan teslimlere karşılık senet ya da usulüne uygun olarak nama yazılmış çekler alınmıştır. Çeklerin karşılıksız çıktığı durumlarda şirket avukatları bu çekleri tahsil etmeye çalışmış, karşılıksız çıkan müşteri çeklerinin müşterilerce banka kanalıyla ödenmesi mümkün olmadığından bu tutarlar nakit alınmak durumunda kalınmış ve karşılıksız çıkan çek veya senetlerin müşteriye iade kayıtları yapılmıştır. Müşterilerden gelen paraların peyderpey alındığı ve kasaların haftalık işlendiği için bu tutarların 8.000,00 TL'yi aştığı, daha sonra ise bankaya yatırıldığı, F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketinden yapılan tahsilatların ise ticari alış verişten değil para alış verişinden kaynaklandığı ifade edilmiştir.
Ancak vergi inceleme elemanınca, davacı tarafından yapılan tahsilatların kalem bazında değerlendirildiğinde 8.000,00 TL'yi geçmediği ve F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi'ndenyapılan tahsilatların ticari alışverişten değil para alışverişinden kaynaklandığı iddiasının açıklığa kavuşturulmasına yönelik bir inceleme yapılmamıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz edilen bazı muhasebe fişleri tetkik edildiğinde davacı şirkete ait çeklerin bölge müdürlüklerince farklı tarihlerde tahsil edildiği ve tahsil edilen tutarların kalem bazında 8.000,00 TL'nin altında olduğu ve bölge müdürlüklerince farklı tarihlerde teslim edilen söz konusu tutarların toplamının davacı kurumun banka hesabına intikal ettirildiği görülmektedir.
Bu tespitler karşısında, cezayı gerektiren fiilin tüm unsurlarının tam olarak gerçekleştiği hukuka uygun bir şekilde ortaya konulamadığından kesilen cezada yasal isabet görülmemiştir.
Vergi mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu cezayı kaldırmıştır.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin, 24/12/2015 tarih ve E:2013/7210, K:2015/7747 sayılı kararı:
8.000,00 TL'yi aşan tutarda yapılan emtia satışlarına ilişkin olarak yapılan tahsilat veya ödemelerin banka veya özel finans kurumları aracılığıyla yapılması gerekmektedir. Bu düzenlemeye uyulmaması halinde mükellefler adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen cezalardan az olmamak üzere fatura tutarlarına konu işlem bedeli üzerinden %5 oranında özel usulsüzlük cezasının kesileceği açıktır.
Dava konusu olayda, davacının 2010 yılı hesap döneminde, 8.000,00 TL'yi aşan satış tutarlarına ilişkin tahsilatların banka veya özel finans kurumları aracılığıyla yapılmadığının tespit edildiği anlaşıldığından kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 19/09/2018 tarih ve E:2018/1352, K:2018/2266 sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ K3'NIN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin karşılıksız çek ve senetlerden kaynaklı tahsilatlara ilişkin kısmının iptaline dair mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin reddi ile kararın F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi'nden yapılan tahsilatlara ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasıgerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2010 yılı hesap döneminde 8.000,00 TL'yi aşan bazı tahsilatların banka, benzeri finans kurumları veya PTT tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uyulmaması ve ticari alışverişe dayanmayan F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi'nden yapılan tahsilatlar nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'un 86, 148, 149, 150, 256 ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil); mükellefler hakkında Kanun'da öngörülen miktarda özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın %5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği, bu şekilde ceza kesilen mükellefler hakkında üçüncü fıkra hükmünün uygulanmayacağı, ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamının maddede gösterilen tutarı geçemeyeceği belirtilmiştir. Anılan Kanun'un mükerrer 257. maddesinin ikinci fıkrasında da, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Maliye Bakanlığınca bu yetki kullanılarak çıkartılan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 323 Sıra nolu Genel Tebliği ile, mükelleflerin Tebliğ'de belirlenen tutarı aşan tahsilat ve ödemelerini 01/08/2003 tarihinden itibaren banka veya özel finans kurumu aracılığıyla yapacakları ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik edecekleri, tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin de bu kurumlar aracılığıyla yapılmasının ihtiyari olduğu ve toplam tutarı Tebliğ'de gösterilen tutarı aşan her türlü mal ve hizmet bedeli, avans, depozito, pey akçesi gibi ödeme veya tahsilatların tevsik zorunluluğu kapsamında olduğu düzenlenmiştir. 324 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1. maddesinin cari hesap kullanılmasını düzenleyen B fıkrasında da işletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinde işlem tutarı Tebliğ'de belirlenen tutarıaşıyor ise bunlar da tevsik kapsamında olacağından banka, özel finans kurumları veya PTT aracılığıyla tahsilat ve ödemelerin yapılacağı belirtilmiştir. 27/04/2004 tarihli ve 25445 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 332 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde ise bu uygulamaya ilişkin limit 8.000,00 TL olarak tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemin karşılıksız çek ve senetlerden kaynaklı tahsilatlara ilişkin kısmı yönünden; dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Dava konusu işlemin F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketine ilişkin kısmı yönünden; belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca işletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinde dahi işlem tutarı Tebliğ'de gösterilen tutarı aşıyor ise bunlara ilişkin olarak da banka, özel finans kurumları veya PTT aracılığıyla tahsilat ve ödemelerin yapılması ve bu hususun düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik edilmesinin zorunlu olduğu açıktır.
Belirtilen düzenlemeler uyarınca, dava konusu işlemin davacının ticari alışverişe dayanmayan F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi'nden yapmış olduğu tahsilatlar nedeniyle tesis edilen kısmında hukuka aykırılık, aksi yöndeki ısrar kararının ilgili kısmında ise hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin kısmen KABULÜNE,
2- İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 19/09/2018 tarih ve E:2018/1352, K:2018/2266 sayılı ısrar kararının F1 Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi'nden yapılan tahsilatlar nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına dair hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3-Davalının temyiz isteminin kısmen REDDİNE,
4-Israr kararının karşılıksız çek ve senetlerden kaynaklı tahsilatlar nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına dair hüküm fıkrasının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X- KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile Kurul kararının bozmaya ilişkin kısmınakatılmıyorum.