2018/33535

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

OZANTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/33535)

 

Karar Tarihi: 19/11/2020

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Kamber Ozan TUTAL

Başvurucu

:

Ozanteks Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Vekili

:

Av. Mehmet Ali DOKUMACI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yargılama aşamasında yürürlüğe giren kanun hükmünün aleyhe sonuç doğuracak şekilde uygulanması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 7/11/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

6. Elektrik abonesi olan başvurucu Şirket, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma, perakende hizmet satış bedelleri ile bunlara dayalı olarak alınan katma değer vergisinin haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek 9/2/2015 tarihinde alacak davası açmıştır.

7. Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi (Mahkeme) 5/4/2017 tarihinde davayı reddetmiştir. Mahkeme gerekçesinde, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 4/6/2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun ile 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen geçici 20. madde uyarınca başvurucudan tahsil edilen dava konu konusu bedellerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun düzenleyici işlemlerine uygun olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, davanın reddedilmiş olması nedeniyle başvurucu lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini açıklamıştır.

8. Başvurucu, davanın esasına ve vekâlet ücretine ilişkin itirazları kapsamında istinaf yoluna başvurmuştur. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 14/7/2017 tarihinde istinaf talebini kısmen kabul etmiş ve Mahkeme kararını kaldırmıştır. İstinaf Mahkemesi 6719 sayılı Kanun hükümleri uyarınca dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve başvurucunun dava tarihi itibarıyla dava açmakta haklı olduğundan 1.980 TL maktu vekâlet ücretine hükmetmiştir.

9. İstinaf Mahkemesinin kararı başvurucu ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 11/9/2018 tarihinde kararı onamıştır.

10. Nihai karar 2/11/2018 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

11. Başvurucu 7/11/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

12. İlgili hukuk için bkz. Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2017/36736, 19/9/2018, §§ 17-46.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Mahkemenin 19/11/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

14. Başvurucu 6719 sayılı Kanun hükümlerinin geçmişe etkili olarak yürürlüğe girdiğini, aleyhe olan kanun değişikliğin derdest davalara uygulanmasının öngörülebilirlik, belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerine aykırı olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin kanun değişikliği nedeniyle iade edilmediğini iddia etmiştir. Başvurucu sonuç olarak bu gerekçelerle adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun kayıp kaçak ve diğer bedeller adı altında yapmış olduğu ödemelerin iadesi istemiyle başlattığı hukuki sürecin kanun değişikliği nedeniyle sonuçsuz kalmasına ilişkin tüm iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.

16. Başvuru konusuna ilişkin ilkeler Anayasa Mahkemesince daha önce Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında ortaya konulmuştur.

17. Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında kayıp kaçak bedeli adı altında başvuruculardan tahsil edilen paranın mülk teşkil ettiği, yapılan tahsilat işleminin mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale niteliğinde olduğu ifade edilmiş ve söz konusu müdahalenin niteliği sebebiyle mülkiyetin kullanımının kontrolüne veya düzenlenmesine ilişkin üçüncü kural çerçevesinde incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Müdahalenin 6719 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 6446 sayılı Kanun'a eklenen geçici 20. maddeye dayandığını, bu düzenleme ile elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulmasının amaçlandığını (meşru amaç) vurgulayan Anayasa Mahkemesi ölçülülük incelemesi yaparak sonuca ulaşmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 52-68).

18. Anılan kararda, idare tarafından tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda uygulamada bir belirsizlik bulunduğu ve farklı yargı kolları arasında açık ve istikrarlı bir uygulama bulunmadığı tespit edildikten sonra adli yargı yerinde açılan davaların mutlak surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden söz edilemeyeceği açıklanarak kanun koyucunun amacının yargı kolları arasındaki farklılığı gidermeye ve dolayısıyla hukuki güvenliği sağlamaya yönelik olduğu ifade edilmiştir. Başvurucunun tahsil edilen bedelin hangi nedenle ölçüsüz olduğu hususunda da bir açıklama yapmadığını ve herhangi bir sebep de bildirmediğini dikkate alan Anayasa Mahkemesi, müdahalenin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklemediğini belirtmiştir. Sonuç olarak müdahalenin meşru amacının dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasındaki adil dengenin bozulmadığı kanaatine varılmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., §§ 69-76).

19. Başvurucu, yargılama sırasında yürürlüğe giren kanun hükmünün aleyhe sonuç doğurmuş olmasından yakınmaktadır. Benzer şikâyetin incelendiği Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında açıklanan ilkelerden somut olay özelinde ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmadığı anlaşıldığından mülkiyet hakkına yönelik açık bir ihlalin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 19/11/2020 OYBİRLİĞİYLE karar verildi.