2018/446 K. 2021/335 T. 1.7.2021

CGK., E. 2018/446 K. 2021/335 T. 1.7.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - Ceza Genel Kurulu
Esas No.: 2018/446
Karar No.: 2021/335
Karar tarihi: 01.07.2021
 

Kararı veren

Yargıtay Dairesi : 11. Ceza Dairesi

Mahkemesi :Asliye Ceza

2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından sanık ...'nun, 213 sayılı Kanun’un 359/b, TCK’nın 43/1, 53 ve 51. maddeleri uyarınca ayrı ayrı iki kez 22 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve hapis cezasının ertelenmesine ilişkin Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.04.2012 tarihli ve 1130-542 sayılı hükümlerin, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 24.10.2017 tarih ve 7983-6988 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 25.05.2018 tarih ve 21439 sayı ile;

"...Sanık ...'nun, Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünün 072 004 2243 sayılı vergi numaralı mükellefi ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin şirket müdürü olarak gerçek bir muamele ve durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen faturaları şirketin vergisel işlemlerinde bilerek kullanarak kaçakçılık fiilini işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında;

Sanık aşamalardaki savunmalarında ısrarla, sahte belgelerden haberinin olmadığını, kullanılmış ise de bu belgelerin sahte olduğu hususu bilinmeden kullanmış olabileceğini, anılan tarihte işlerinin yoğun olduğunu, büyük araştırmalar yaptıklarını, genelde bu tür konularda ilgili akademik elemanlar ile çalıştıklarını, bu itibarla kendisinin bu belgelerin kullanılmasına ilişkin olarak doğrudan bir katkısının bulunmadığını beyan etmiştir.

Sanık müdafilerinin de soruşturma ve kovuşturma aşamalarında ısrarla, kullanıldığı belirtilen sahte faturaları düzenleyen şirketler hakkında karşıt inceleme yapılarak bunlarla ilgili olarak Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun belirtilmesi nedeniyle, anılan şirketlerle ilgili olarak yapılan suç duyurusu akıbetlerinin arıştırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması yönünden tevsii tahkikat isteminde bulundukları anlaşılmaktadır.

Mahkemece, 17.11.2011 tarihli celsede kullanıldığı belirtilen sahte faturaları düzenleyen şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılmasına karar verilmiş ise de, daha sonra anılan karardan dönülerek bu hususta herhangibir araştırma yapılmaksızın davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun benzer bir konuya ilişkin olarak 13.04.2010 gün, 2010/11-40 esas, 2010/81 karar sayılı kararında sahte fatura kullanmak suçlarında kullanıldığı belirtilen faturaları düzenleyen şirket/şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğine açıklık getiren bölüm aynen şöyledir;

'Sanık hakkındaki yargılamaya konu dava; Özgün Ltd. Şti. hakkında yapılan vergi incelemesinde, paravan bir firma olduğu hususunda varılan sonuç üzerine, sanığın şirketi hakkında yapılan karşıt inceleme ile Vergi Usul Yasasına aykırı davrandığının tespitine dayanmaktadır. Karşıt incelemeye konu olan Özgün Ltd. Şti. yetkilileri hakkında açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Halbuki, bu firma yetkilileri hakkında açılmış bir dava varsa, sonucu sanığın hukuki konumunu da ilgilendirmektedir. Bu nedenle anılan şirket yetkilileri hakkında, 13.06.2005 gün ve 2005-874/2 sayılı Vergi Tekniği Raporu doğrultusunda herhangi bir dava açılıp açılmadığı, dava açılmış ise sonucunun ne olduğu araştırılmalı ve getirtilip, incelendikten sonra, sanık Ali Yıldız’ın hukuki durumunun tayini gerekmektedir. Yerel mahkemece bu husus araştırılmadan, eksik araştırma ile hüküm kurulması da isabetsizdir.

Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığının, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin ikinci itiraz nedeni isabetli olup, bu konudaki itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir .'

Yargıtay 11 ve 21. Ceza Daireleri'nin de Ceza Genel Kurulunun bu kararı ile aynı doğrultuda verilmiş yerleşik çok sayıda içtihadı bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak aşağıdaki kararlar gösterilebilir;

Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesi 02.10.2017 gün ve 2017/8498 Esas, 2017/6170 Karar sayılı ilamında; 'Sanığın '2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak' suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu faturaları düzenleyen şirket yönünden vergi tekniği raporu hazırlandığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, faturaları düzenleyen Lider Kağıtçılık Matbaacılık ve Reklam Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. yetkilileri hakkında belirtilen takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyalarının celp edilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması....',

Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesi 12.06.2017 gün ve 2017/3575 Esas, 2017/4465 Karar sayılı ilamında; 'Sanığın '2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak' suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında, suça konu faturaların gerçek mal ve hizmet alımına dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, dosya kapsamında gelir vergisi indiriminde kullanılan suça konu faturaları düzenleyen mükellefler yönünden vergi tekniği raporları hazırlandığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkında belirtilen takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyalarının celp edilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgelerinin bulunup bulunmadığının ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, gerektiğinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması....',

İsabetsizliğinden hükümler bozulmaktadır.

Bu hükümler irdelendiğinde, kullanıldığı belirtilen suça konu faturaları düzenleyen şirketlerle ilgili olarak dava açılıp açılmadığının ve açıldığının tespiti halinde eldeki davayla birleştirilmesi gerektiği hususunun yanısıra; 'faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgelerinin bulunup bulunmadığının ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, gerektiğinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması' gerektiği belirtilerek yerel mahkeme hükümlerinin bozulmasına karar verilmektedir.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde;

Sanık hakkındaki yargılamaya konu dava; Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret şirketi ile EET İç ve Dış Ticaret A.Ş. hakkında yapılan vergi incelemesinde, paravan oldukları hususunda varılan sonuç üzerine, sanığın şirketi hakkında yapılan karşıt inceleme ile Vergi Usul Yasasına aykırı davrandığının tespitine dayanmaktadır. Karşıt incelemeye konu olan Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret şirketi ile EET İç ve Dış Ticaret A.Ş. yetkilileri hakkında açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgelerinin bulunup bulunmadığının ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, gerektiğinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuştur.

Yerel mahkemece bu hususlar araştırılmadan, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizdir.

Sonuç olarak;

Ceza yargılamasının amacı, usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda somut gerçeğin her türlü kuşkudan uzak bir biçimde kesin olarak saptanmasıdır. Gerek 1412 sayılı CYUY, gerekse 5271 sayılı CYY adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle hüküm kesinleşinceye kadar, inceleme olanağı bulunan kanıtların ele alınıp değerlendirilmesi gerekir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşmesi için, öne sürülen ve olaya ışık tutabilecek nitelikteki tüm kanıt ve belgelerin araştırılıp tartışılması zorunludur.

Sahte oldukları belirtilen faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkında açılmış bir dava varsa, sonucu sanığın hukuki durumunu da ilgilendirmektedir. Zira sanığın üzerine atılı sahte fatura kullanmak suçunda ön şart kullanılan faturaların gerçekten sahte olup olmadığının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kesin olarak ortaya konulmasıdır. Bu yönden somut gerçeğe ulaşmak için gerekli araştırmayı yapmak soruşturma ve kovuşturma makamlarının görevleri kapsamında olan bir zorunluluktur. Aksi durumda, düzenlenen faturaların sahte olduğunu, salt idari bir kurum ve aynı zamanda davanın ihbar edeni ve tarafı olan vergi dairesi yetkilillerince tek taraflı ve subjektif tespit ve değerlendirmeler ile hazırlanmış raporlara dayanılarak, başka hiçbir yargısal araştırma yapmaksızın kabul etmek başta adil yargılanma ilkesi olmak üzere evrensel olarak kabul görmüş bulunan masumiyet karinesi ile bu bağlamda şüpheden sanık yararlanır ilkesine ve etkin ve eksiksiz soruşturma yapılması gereğine de aykırılık oluşturmaktadır. Tüm bu nedenler ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.04.2010 gün, 2010/11-40 esas, 2010/81 karar sayılı kararı ve Yargıtay 11 ve 21. Ceza Dairelerinin bu karar doğrultusunda verilmiş yerleşik çok sayıdaki içtihadı da gözetilmek suretiyle anılan şirket yetkilileri hakkında, bu şirketler hakkında düzenlenmiş bulunan (Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. Ve Dahili Ticaret şirketi ile ilgili olarak düzenlenmiş bulunan 15.05.2009 tarih ve VDENR-2009/1466-39 sayılı; EET İç ve Dış Ticaret A.Ş. hakkındaki 29.05.2007 tarih ve VDENR-2007-770/27 sayılı) Vergi Suçu Raporları doğrultusunda herhangi bir dava açılıp açılmadığı, dava açılmış ise dosyalar getirtilip incelenerek sonucunun ne olduğunun araştırılması ve faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgelerinin bulunup bulunmadığının ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, gerektiğinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanık ...'nun hukuki durumunun tayini gerekmektedir. Yerel mahkemece bu hususlar araştırılmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 11.09.2018 tarih ve 3747-6744 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;

1- Sanığa atılı 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarının sübutu bakımından eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığının,

2- Sanığa atılı 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun sübutu bakımından eksik araştırma bulunmadığına karar verilmesi hâlinde, bu suça ilişkin olarak zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından eksik araştırmayla karar verilip verilmediğinin,

Belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya kapsamından;

Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olan ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin, Hilal Mahallesi, 4. Cadde No.46/3-4 Çankaya/Ankara adresinde anket hizmetleri alanında faaliyette bulunduğu, 2006 ve 2007 yıllarında adı geçen şirket müdürünün sanık ... olduğu,

... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ve 2006/06, 12 inceleme dönemini konu alan 22.03.2010 tarihli ve 14 sayılı vergi inceleme raporu ile eki tutanakta özetle; mükellef kurumun, 29.05.2007 tarihli ve 26 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen EET İç ve Dış Ticaret AŞ’ye ait 26.05.2006 ve 02.06.2006 tarihli iki adet fatura ile 14.05.2009 tarihli ve 38 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 01.12.2006, 04.12.2006, 06.12.2006, 08.12.2006, 11.12.2006, 13.12.2006, 15.12.2006, 18.12.2006, 20.12.2006, 21.12.2006, 22.12.2006, 25.12.2006 ve 27.12.2006 tarihli on üç adet faturayı yevmiye defterine kaydettiği ve bu faturaları ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanarak indirim konusu yaptığı, mükellef kurum tarafından 2006 takvim yılında kullanıldığı belirlenen KDV hariç 136.000 TL tutarındaki söz konusu faturaların, 166.766 TL olarak gelir tablosu dökümünde yer alan satılan hizmet maliyetine oranının %81,55 gibi yüksek bir oran olduğu, mükellef kurumun 8.000 TL’yi aşan ödemelerini Vergi Usul Kanunu’nun 332 No.lu Genel Tebliği'ne göre herhangi bir banka, özel finans kurumu ya da Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla gerçekleştirmesi gerekirken belirtilen meblağı aşan fatura bedelleri de dahil olmak üzere sahte fatura tutarlarının nakit olarak ödendiğinin defter kayıtlarında gösterildiği tespitlerine yer verildiği,

... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ve 2007/02, 04, 07 inceleme dönemini konu alan 22.03.2010 tarihli ve 15 sayılı vergi inceleme raporu ile eki tutanakta özetle; mükellef kurumun, 14.05.2009 tarihli ve 38 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 05.01.2007, 10.01.2007, 15.01.2007 ve 22.01.2007 tarihli dört adet faturayı 22.02.2007 tarihinde yevmiye defterine kaydettiği ve bu faturaları ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanarak indirim konusu yaptığı, mükellef kurum tarafından 2007 takvim yılında kullanıldığı belirlenen KDV hariç 84.750 TL tutarındaki söz konusu faturaların, 84.750 TL olarak gelir tablosu dökümünde yer alan satılan hizmet maliyetine oranının %100 olduğu, mükellef kurumun 8.000 TL’yi aşan ödemelerini Vergi Usul Kanunu’nun 332 No.lu Genel Tebliği'ne göre herhangi bir banka, özel finans kurumu ya da Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla gerçekleştirmesi gerekirken belirtilen meblağı aşan fatura bedelleri de dahil olmak üzere sahte fatura tutarlarının nakit olarak ödendiğinin defter kayıtlarında gösterildiği tespitlerinin yer aldığı,

Belirtilen vergi inceleme raporlarını dayanak alarak hazırlanan 22.03.2010 tarihli 16 sayılı vergi suçu raporuna göre; 2006 ve 2007 yıllarında sahte fatura kullanma fiilini gerçekleştiren sanık ... hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması kanaatine varıldığı,

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 06.07.2010 tarihli yazısı ile de sanığın 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma fiilini işlediği iddiasına dayalı mütalaanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,

11.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda; mükellef kurum ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin, sahte fatura düzenleyicisi oldukları vergi tekniği raporları ile tespit edilen, 2006 yılında, EET İç ve Dış Ticaret AŞ’ye ait 66.080 TL tutarındaki iki adet fatura ile Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 94.400 TL tutarındaki on üç adet faturayı, 2007 yılında ise yine Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 100.005 TL tutarındaki 4 adet faturayı ilgili dönem KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığı, adı geçen mükellef şirketin 2006 ve 2007 yıllarında müdürünün sanık ... olduğu, sanığın 213 sayılı Kanun’un 359/b maddesinde yer alan suçu işlediğinin kabul edilmesi gerektiği görüş ve kanaatlerine yer verildiği,

Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkent Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 13.12.2012 tarihli yazısı ekinde dosya içerisine gönderilen EET İç ve Dış Ticaret AŞ hakkında düzenlenen 29.05.2007 tarihli ve 26 sayılı vergi tekniği raporunda; 2004, 2005, 2006 ve 2007 takvim yılları yönünden yapılan inceleme sonucunda, gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, sahte belge düzenlemek amacı ile mükellefiyetinin devam ettirildiği ve bu kapsamda düzenlenen belgelerin sahte belge mahiyetinde olduğu,

Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret hakkında düzenlenen 14.05.2009 tarihli ve 38 sayılı vergi tekniği raporunda; 2006 ve 2007 takvim yılları yönünden yapılan inceleme sonucunda, mükellefin gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı, tamamen sahte fatura düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirildiği ve mükellef tarafından düzenlenen tüm belgelerin komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte belgeler olduğu,

Tespitlerinin yer aldığı,

Ayrıca aynı yazı ekinde gönderilen İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün 15.06.2007 tarihli mütalaası ile EET İç ve Dış Ticaret AŞ yetkilileri hakkında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığına, 01.06.2009 tarihli mütalaası ile de Güven Sıvacı hakkında Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu,

Anlaşılmaktadır.

Sanık aşamalarda; suç tarihlerinde ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin yöneticisi ve yetkilisi olduğunu, ticari faaliyetlerinin gerçek olduğunu, yoğun bir iş yükü altında çalıştıklarını, işlerini yaparken anketörlük hizmeti ve veri girişi hizmeti satın aldıklarını, üniversite hocaları ile de çalışma yaptıklarını, akademisyenler tarafından hazırlanan raporların kendilerine geldiğini, bu raporları ilgili kuruma verdikten sonra paralarını aldıklarını, daha sonra da akademisyenlere ödeme yaptıklarını ve faturaları da akademisyenlerden aldıklarını, bu sebeple EET İç ve Dış Ticaret AŞ ve Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret isimli firmaları tanımadığını, sahte fatura konusunda herhangi bir kastının olmadığını, kullandıkları belgeler arasında sahte belge olması hâlinde de bunları bilerek kullanmadığını, suçlamayı kabul etmediğini savunmuştur.

Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkanı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları değerlendirildiğinde;

Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olan ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nin yetkilisi olan sanık ...’nun, 2006 yılında, sahte fatura düzenlediği tespit edilen EET İç ve Dış Ticaret AŞ’ye ait 26.05.2006 ve 02.06.2006 tarihli iki adet fatura ile Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 01.12.2006, 04.12.2006, 06.12.2006, 08.12.2006, 11.12.2006, 13.12.2006, 15.12.2006, 18.12.2006, 20.12.2006, 21.12.2006, 22.12.2006, 25.12.2006 ve 27.12.2006 tarihli on üç adet faturayı, 2007 yılında ise Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 05.01.2007, 10.01.2007, 15.01.2007 ve 22.01.2007 tarihli dört adet faturayı ilgili dönem KDV beyannamelerine konu ederek kullandığının iddia ve kabul edildiği olayda;

1- Sanığa atılı 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarının sübutu bakımından eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığının incelenmesinde;

Anket hizmetleri alanında faaliyette bulunmak amacı ile mükellefiyet tesis ettiren ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi raporlarında; adı geçen şirket yetkilisi olan sanığın, 29.05.2007 tarihli, 26 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen EET İç ve Dış Ticaret AŞ ve 14.05.2009 tarihli, 38 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait faturaları ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanarak indirim konusu yaptığının, 2006 takvim yılında kullanıldığı belirlenen KDV hariç 136.000 TL tutarındaki söz konusu faturaların, 166.766 TL olarak gelir tablosu dökümünde yer alan satılan hizmet maliyetine oranının %81.55, 2007 takvim yılında kullanıldığı belirlenen KDV hariç 84.750 TL tutarındaki söz konusu faturaların, 84.750 TL olarak gelir tablosu dökümünde yer alan satılan hizmet maliyetine oranının %100 gibi yüksek bir oran olduğunun, mükellef kurumun 8.000 TL’yi aşan ödemelerini Vergi Usul Kanunu’nun 332 No.lu Genel Tebliği'ne göre herhangi bir banka, özel finans kurumu ya da Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla gerçekleştirmesi gerekirken belirtilen meblağı aşan fatura bedelleri de dahil olmak üzere sahte fatura tutarlarının nakit olarak ödendiğinin defter kayıtlarında gösterildiğinin tespit edildiği, faturaları düzenleyen firmalar hakkında hazırlanan ve dosya içerisine getirtilen 29.05.2007 tarihli, 26 sayılı ve 14.05.2009 tarihli, 38 sayılı vergi tekniği raporlarında da, EET İç ve Dış Ticaret AŞ ile Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret isimli firmaların gerçek bir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, sahte belge düzenlemek amacı ile mükellefiyet tesis ettirdikleri ve düzenlenen belgelerin sahte belge mahiyetinde olduğu tespitlerinin yer aldığı, ayrıca İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün 15.06.2007 tarihli mütalaası ile EET İç ve Dış Ticaret AŞ yetkilileri hakkında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığına, 01.06.2009 tarihli mütalaası ile de Güven Sıvacı hakkında Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, sanığın da aşamalarda, adı geçen firmalarla ticari ilişkisini ispatlar nitelikte bir belge ibraz edemediği gibi bu firmaları tanımadığı, sahte fatura konusunda herhangi bir kastının olmadığı, kullandıkları belgeler arasında sahte belge olması hâlinde de bunları bilerek kullanmadığı şeklindeki suçtan kurtulmaya yönelik savunması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın 2006 ve 2007 yıllarında sahte fatura kullanma eylemlerinin sabit olduğu, sanığın yetkilisi olduğu şirketin anket hizmetleri alanında faaliyette bulunması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında belirtilen; mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı hususlarının tespitine olanak bulunmadığı, ayrıca mevcut deliller karşısında, sanığın kullandığı faturaları düzenleyen EET İç ve Dış Ticaret AŞ ve Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret isimli firma yetkilileri hakkında açılmış bir dava bulunup bulunmadığının araştırılarak dosyaların getirtilmesinin ise sonucu değiştirmeyeceği, bu suretle suçun sübutu bakımından herhangi bir eksik araştırma bulunmadığı sonucuna varılmalıdır.

2- Sanığa atılı 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin olarak zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından eksik araştırmayla karar verilip verilmediğinin incelenmesinde ise;

Sahte fatura kullanma suçunun, gerçekte herhangi bir mal alım satımına dayanmayan fatura bilgilerinin kaydedildiği beyannamenin ilgili vergi dairesine verilmesiyle oluştuğu, bu itibarla sahte fatura kullanma suçları yönünden zincirleme suç hükmünün uygulanmasında kıstas olarak düzenlenen sahte fatura sayısının değil, aynı takvim yılında farklı dönemlerde verilen beyanname sayısının dikkate alınmasının gerektiği cihetle; sanığın yetkilisi olduğu ... Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ve 2007/02, 04, 07 inceleme dönemini konu alan 22.03.2010 tarihli ve 15 sayılı vergi inceleme raporu ile eki tutanakta; mükellef şirketin, kullandığı sahte faturaların, yalnızca Güven Sıvacı-Vatan Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 05.01.2007, 10.01.2007, 15.01.2007 ve 22.01.2007 tarihli dört adet fatura olduğu belirtilmesine rağmen aynı rapor ve tutanakta, bu faturaların ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanılarak indirim konusu yapıldığı şeklindeki tespitlere yer verildiği, ancak sanığın, 2007 yılında kullandığı belirtilen ve iddianameye konu edilen dört adet faturanın 2007 yılı Ocak ayında düzenlenmesi nedeniyle bilinen uygulamaya göre faturaların, düzenlendiği aya ilişkin KDV beyannamesiyle kullanılması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, sanığın yetkilisi olduğu şirket hakkında 2007 yılının 2, 4 ve 7. aylarının incelenmesine dair vergi raporundaki “ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanılarak indirim konusu yapıldığı” tespitinin anlaşılabilmesi yönünden iddianameye konu edilen dört adet faturanın 2007 yılında bir beyannameye mi yoksa birden fazla beyannameye mi konu edilerek kullanıldığı hususu ilgili vergi dairesinden sorularak sonucuna göre sanık hakkında zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının, sanığa atılı 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarının sübutu bakımından eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığına yönelik uyuşmazlık konusu yönünden reddine, sanığa atılı 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin olarak zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından eksik araştırmayla karar verilip verilmediğine yönelik uyuşmazlık konusu yönünden ise değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Dairenin sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına ilişkin kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkemenin sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi yönünden eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının;

a) Sanığa atılı 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarının sübutu bakımından eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığına yönelik uyuşmazlık konusu yönünden REDDİNE,

b) Sanığa atılı 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin olarak zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından eksik araştırmayla karar verilip verilmediğine yönelik uyuşmazlık konusu yönünden ise DEĞİŞİK GEREKÇEYLE KABULÜNE,

2- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 24.10.2017 tarihli ve 7983-6988 sayılı sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına ilişkin kararının KALDIRILMASINA,

3- Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2012 tarihli ve 1130-542 sayılı sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi yönünden eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,

4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 01.07.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.