2018/80 K. 2018/245 T. 3.5.2018
VDDK., E. 2018/80 K. 2018/245 T. 3.5.2018
T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2018/80
Karar No.: 2018/245
Karar tarihi: 03.05.2018
İstemin Özeti : Davacı tarafından, adına kayıtlı minibüs ile ticari faaliyette bulunulduğundan söz edilerek 30.11.2004 tarihinden itibaren tesis edilen gerçek usulde mükellefiyet kaydının, 7.1.2006 tarihinden itibaren kapatılması istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 7.9.2009 tarih ve 26318 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 6. Vergi Mahkemesi, 25.1.2012 gün ve E:2009/3716, K:2012/85 sayılı kararıyla; adına kayıtlı … plakalı minibüs ile ticari faaliyette bulunması nedeniyle, 26.1.2005 tarihli yoklama fişine istinaden hakkında 30.11.2004 tarihinden itibaren gerçek usulde mükellefiyet tesis edilen davacı tarafından, 14.5.2009 tarihli dilekçe ile aracının 7.1.2006 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle ağır hasarlı olduğu, ayrıca ticari faaliyetinin olmadığı belirtilerek mükellefiyetinin açılış tarihi itibarıyla kapatılmasının talep edildiği, davalı idarece mükellefiyet kaydının, aracın ruhsatında 30.3.2009 tarihinde hurdaya ayrıldığının görüldüğünden söz edilerek anılan tarih itibarıyla kapatıldığı, akabinde davacının kaza tespit tutanağını da ekleyerek verdiği 24.8.2009 tarihli dilekçe ile mükellefiyet terk tarihinin, aracın ağır hasarlı olduğu tarih dikkate alınmak suretiyle tespit edilmesi yolundaki talebinin dava konusu işlemle reddedildiğinin anlaşıldığı,dava dosyasında mevcut kaza tespit tutanağında aracın 7.1.2006 tarihinde maddi hasarlı kaza yaptığı ve komple hasarlı olduğunun belirtildiği, anılan tarihten sonra söz konusu araçla herhangi bir ticari faaliyette bulunulduğuna dair davalı idarece yapılmış bir tespit bulunmadığı, dolayısıyla … plakalı minibüs ile ticari faaliyette bulunulduğu hususunun varsayım ve kanaate dayalı olduğu anlaşılmakta olup, davacı adına tesis edilen gerçek usulde mükellefiyet kaydının aracın kaza yaptığı ve kullanılamaz hale geldiği tarih itibarıyla kapatılması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 19.10.2015 gün ve E:2012/6983, K:2015/4655 sayılı kararıyla temyiz istemini reddetmişse de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 4.7.2017 gün ve E:2016/10798, K:2017/5913 sayılı kararıyla; olayda, davacı tarafından 7.1.2006 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında aracın kullanılmadığı belirtilmekte ise de hurdaya ayrılma tarihinin 30.3.2009 olduğunun anlaşıldığı, araca bağlı mükellefiyet kaydının, kaza tarihine göre değil hurdaya ayrılarak trafik kaydının silindiği tarihe göre kapatılacağı; zira, araca bağlı çalışamama durumu vergilendirilecek bir kazancın olmadığına karine teşkil etse de mükellefiyet kaydının bu duruma bağlı etkileneceği sonucunu doğurmayacağı, kaza sonrası ticari faaliyetinin bağlı olduğu aracın hurdaya ayrılması işlemleri tamamlandıktan sonra mükellefiyet kaydının silinmesi amacıyla talebini davalı idareye iletmeyen, mükellefiyete bağlı vergisel sonuçların ortaya çıkması veya çıkacağı değerlendirilerek mükellefiyetle ilgili görevlerini yerine getirmediği dönem veya dönemlere ilişkin geçmiş yıllara dair kaydın silinmesi gerektiği yolundaki davacı talebinin hukuksal bir dayanağının bulunmadığı, temyize konu uyuşmazlıkta, davacının 15.4.2009 tarihli dilekçesine istinaden, aracın 30.3.2009 tarihi itibarıyla hurdaya çıkarıldığı belirtilerek mükellefiyet kaydının kapatılması istemiyle yapmış olduğu başvuru neticesinde davacının mükellefiyeti anılan tarih itibarıyla kapatılmış olmakla davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
İstanbul 6. Vergi Mahkemesi, 11.10.2017 gün ve E:2017/1776, K:2017/1634 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare tarafından; mükellefiyet kaydının, aracın hurdaya ayrıldığı tarih itibarıyla kapatılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin, 11.10.2017 gün ve E:2017/1776, K:2017/1634 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 3.5.2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.