2019/2740 K. 2022/1983 T. 10.2.2022

11. CD., E. 2019/2740 K. 2022/1983 T. 10.2.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2019/2740
Karar No.: 2022/1983
Karar tarihi: 10.02.2022
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme

HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

A)Sanık ... hakkında verilen beraat, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri yönünden katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;

Yokluğunda verilip, usulüne uygun olarak 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilen hükmün, katılan vekili tarafından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 05.01.2016 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

B)Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü yönünden müdafisinin temyizinin incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;

1)UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede; sanığın aynı mükellefiyeti nedeniyle defter ve belgeleri gizleme suçundan, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/386 Esas 2014/85 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada mahkumiyet hükmü kurulduğu ve hükmün Dairemizin 04.02.2019 tarih, 2016/7139 Esas ve 2019/961 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; mükerrer yargılama yapılmaması ve fiillerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından; söz konusu dosyanın ve varsa aynı mükellefiyet ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, mükerrer dava açılıp açılmadığının veya sanığın fiillerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,

2)Kabule göre de;

a)Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 30/07/2012 tarih, 2012/16071 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 213 sayılı VUK 359/a-2 ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddelerinin uygulanması istenerek kamu davası açıldığı, iddianamede tekerrür ile ilgili sevk maddesi yer almadığı halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden ve adli sicil kaydı da okunmadan TCK’nin 58. maddesi uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

b)Suç tarihinin karar başlığına "29.04.2012" yerine "2012" olarak eksik yazılması, yasaya aykırı,

c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.