2019/2960 K. 2021/1745 T. 23.2.2021

11. CD., E. 2019/2960 K. 2021/1745 T. 23.2.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2019/2960
Karar No.: 2021/1745
Karar tarihi: 23.02.2021
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme

HÜKÜM : Mahkumiyet

Bozma kararı sonrasında yapılan yargılamada verilecek hükmün yine Yargıtay temyiz incelemesine tabi olacağı ve temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması nedeniyle; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 13.10.2015 tarihli 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olunduğu gibi Anayasa Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli kararına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması karşısında, katılan vekilinin 13.12.2018 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:

Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ile Cumhuriyet savcısının diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;

Sanığa yüklenen “Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçunda, suç tarihinin tarihinin 29.04.2009 olması ve 213 sayılı VUK’nin 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23.01.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi dikkate alındığında suç tarihi itibariyle temel cezanın "1 yıl" olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde "6 ay" olarak tayini suretiyle eksik cezaya hükmolunması,

Yasaya aykırı, katılan vekili ile Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak ilk mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sanık lehine kazanılmış hak olacağı gözetilerek yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkrasındaki "213 Sayılı Kanunun 359/a-2 maddesi gereğince takdiren 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" ve "5 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA," ibarelerinin sırasıyla " 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'la değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2 maddesi gereğince takdiren 1 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" ve "10 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" şeklinde değiştirilmesi ve bilahare hükme " Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 25.04.2018 tarih ve 2018/2316 esas, 2018/3930 sayılı bozma kararına konu mahkemenin 09.04.2015 tarihli kararı ile sanığın müsnet suçtan 5 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği ve bu karar hakkında sanık aleyhine temyiz istemi bulunmadığı cihetle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı gözetilerek cezanın sonuç itibarıyla 5 ay hapis cezası olarak infazına" ibarelerini içerir bir bent eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.