2019/404 K. 2020/7290 T. 15.12.2020

11. CD., E. 2019/404 K. 2020/7290 T. 15.12.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2019/404
Karar No.: 2020/7290
Karar tarihi: 15.12.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter, belge gizleme

HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

I-Sanık ... hakkında defter, belge gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;

Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03.05.2011 tarih ve 2011/4896 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında defter, belge gizleme suçundan da kamu davası açılmış ise de; atılı suça ilişkin olarak sanık hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme tarafından 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla beraat hükmü kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

II-2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet, sanık ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanık ... müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;

Sanıklar hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanık ... savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin resmiyette ortağı olduğunu, ancak, işsiz olduğu dönemde ... isimli şahısla tanıştığını, bu şahsın kendisine iş vereceğini söyleyerek notere götürüp adına şirket kurduğunu, iş verme vaadini de gerçekleştirmediğini, şirket kuruluş sözleşmesi dışında hiç bir evraka imza atmadığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi; sanık ...'in savunmasında adına bir şirket açılacağını söyleyip, para verdiklerini, iş vereceklerini söylediklerini, daha sonra Manisa'ya taşındığını, sahte fatura düzenlemediğini, ...'nin yanında ... adında bir arkadaşı olduğunu, bu kişinin vergi borcu olduğundan şirketin kendi üzerlerine açıldığını beyan etmesi; şirket adresinde yapılan 20.05.2009 tarihli yoklamada işyerinin yanında bulunan marketi işleten ... isimli şahsa ödevlilerin nüfus cüzdanlarındaki fotoğrafları gösterildiğinde bu şahısları tanımadığını, gelip gidenlerin bunlar olmadığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından:

1-Suça konu fatura asılları ve faturaların matbaadan teslim alınmasına ilişkin tutanak asılları temin edilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; ... ve ... isimli şahısların açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi, bu kişilerin çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,

2-... ve ... isimli şahıs faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki, yoklama tutanaklarındaki ve faturaların matbaadan teslimine ilişkin tutanaklardaki yazı ve imzaların sanıklara veya bu kişilere ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

3-Belgelerdeki yazı ve imzaların sanıklara, ...’ya ve ... isimli şahsa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;

a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,

b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açıldığının tespiti halinde, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,

c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması yasaya aykırı,

4-Kabule göre de;

a)Aynı takvim yılı içerisinde farklı tarihlerde düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik ceza tayini,

b)213 sayılı yasanın 359/b maddesi uyarınca hükmolunan temel cezadan, 62. madde uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis yerine hesap hatası yapılarak 2 yıl 8 ay hapis cezası olarak belirlenmesi,

c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.