2019/465 K. 2019/2344 T. 6.3.2019

11. CD., E. 2019/465 K. 2019/2344 T. 6.3.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2019/465
Karar No.: 2019/2344
Karar tarihi: 06.03.2019
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme

HÜKÜM : Düşme

Sanık hakkında, 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi gereğince verilen mütalaaya uygun olarak, “2005-2006-2007-2008 yıllarında sahte fatura kullanma” suçundan Cumhuriyet savcılığınca işlem yapılması mümkün görülmüştür.

A) 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelemesi:

Sanığa atılı suçun kanunda gerektirdiği cezasının üst sınırına göre tabi olduğu 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleşmesi nedeniyle kamu davasınınn düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam olunarak mütalaa yokluğundan “kamu davasının TCK 73/4 madde yollamasıyla CMK 223/8 maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE” şeklinde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,

B) 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelemesi:

... Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğünün 25.04.2018 tarihli yazısı karşısında, 23.07.2010 tarihli 6009 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesinin birinci fıkrasında bulunan "Yaptıkları inceleme sırasında 359 ve 360. maddelerde yazılı suçların işlendiğini tespit eden vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi mecburidir." hükmünün yürürlülük tarihi 01.01.2011 olduğu, somut olayda mütalaa tarihinin 08.06.2009 olduğu ve bu tarih itibariyle Defterdarın mütalaa verme yetkisi bulunduğu ve soruşturma aşamasında 213 sayılı Kanun'un 359. maddesinde yazılı suçun işlendiğini tespit eden vergi müfettişi raporuna uygun 367. maddenin birinci fıkrasında gösterilen usule göre verilmiş mütalaanın varlığının kabulü ile dava şartının başlangıçta gerçekleştiği anlaşıldığından yargılamaya devamla sanık hakkında bir karar verilmesi gerekirken mütalaa bulunmadığından bahisle, kamu davasının düşürülmesi yönünde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığa atılı suçun kanunda gerektirdiği cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşılmış, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,

C) 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan düşme hükümlerine yönelik katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelemesi:

... İnş.Taah...Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2007 ve 2008 yıllarında sahte fatura düzenlediğinin iddia olunduğu davada; vergi raporlarında, işçi, ardiye,depo ve nakil vasıtası olmayan şirketin sermaye artırımına gitmediği halde, matrahlarındaki yüksek satış işlemini gerçekleştirebilecek iş yeri potansiyeli olmayan şirketin mal alışlarının tamamına yakınını da, hakkında sahte fatura düzenleyicisi olduğu yönünde vergi raporları bulunan firmalardan yaptığını beyan ettiği, gerçek anlamda herhangi bir mal - hizmet tesliminde bulunmadığı halde, 2007 yılında 2276 adet fatura karşılığı 17.749.277,19 TL; 2008 yılında 1.926 adet fatura karşılığı 13.887.330,00 TL tutarında fatura düzenlediğinin tespit edilmesi; sanığın savunmasında, "Ben bu hususta C.Başsavcılığında savunmada bulundum o savunmam doğrudur aynen tekrar ederim. ... Ltd Şti ni 2005 yılında kurdum. Şirkette diğer sanık... ile %50 oranında ortağız. Ancak şirketin işleri ile ben ilgilendim. Babam yaşlı olduğu için arasıra uğramak dışında herhangi bir ilgisi olmadı. Ben atılı suçu işlemedim." demesi; soruşturmada ise özetle, faturaların gerçek alşverişe dayandığını söylemesi; 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sermayesinin (sırasıyla) 146, 321, 1.505 ve 1.176 katı ciro yapmış göründüğü, şirketin banka kredisi kullanmadığı ve sermaye artırımına gitmediği gözetildiğinde, sanığın unsurları itibarıyla oluşup sübuta eren atılı suçlardan mahkûmiyeti yerine,... Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğünün 25.04.2018 tarihli yazısına göre dava şartının başlangıçta gerçekleştiği de gözetilmeden, mütalaa bulunmadığından bahisle, davanın düşürülmesi yönünde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.