2019/5238 K. 2019/6654 T. 25.9.2019

11. CD., E. 2019/5238 K. 2019/6654 T. 25.9.2019

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2019/5238
Karar No.: 2019/6654
Karar tarihi: 25.09.2019
 

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 01.07.2019 tarihli ve 2019/3279 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.07.2019 tarihli ve KYB-2019/71272 sayılı ihbarname ile;

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçlarından sanıklar ... ve ...'ün, 213 sayılı Kanun'un 359/a-2 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1. maddeleri gereğince 15 ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5-6. madde ve fıkraları gereğince ayrı ayrı hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Dikili Asliye Ceza Mahkemesinin 01/06/2015 tarihli ve 2013/269 esas, 2015/636 sayılı kararına karşı katılan kurum vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 12/08/2015 tarihli ve 2015/454 değişik iş sayılı kararının "sanıklar hakkında düzenlenmiş 2010-2011 ve 2012 yıllarına ilişkin vergi tekniği raporu ve vergi suçu raporu ile 27/03/2013 tarihli rapor değerlendirme komisyon mütalaası uyarınca 2011-2012-2013 yıllarında sahte belge düzenleme suçlarından 213 sayılı Kanun'un 359/b maddesi uyarınca, defter ve belge ibraz etmeme suçundan ise 213 sayılı Kanun'un 359/a-2 maddesi uyarınca 5237 sayılı Kanun'un 44. maddesi kurallarına göre cezalandırılmaları için 26/06/2013 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı,

Mahkemesince yapılan kovuşturma sonunda, her iki sanık yönünden defter ve belge ibraz etmeme suçlarından 213 sayılı Kanun'un 359/a-2, 5237 sayılı Kanun'un 62 ve 5271 sayılı Kanun'un 231/5 ve 6.maddeleri uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve verilen kararın gerekçesinde de 5237 sayılı Kanun'un 44. maddesinde düzenlenmiş fikri içtima kurallarına atıfta bulunularak 213 Sayılı Kanun'un 359/b-2 maddesinde yazılı sahte belge düzenleme suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların sübut bulan defter ve belgeleri ibraz etmeme eylemleri nedeniyle cezalandırılmalarına karar verildiği, sahte belge düzenleme suçundan ayrıca hüküm kurulmadığı,

213 sayılı Kanun'un 359/b maddesinde düzenlenen sahte fatura düzenleme suçu ile aynı yasanın 359/a-2 maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri ibraz etmeme suçlarının birbirinden bağımsız müstakil suçlar olup, unsurları itibariyle birbirlerine dönüşebilen suçlardan olmadığı, her iki suçun unsurlarının birbirinden tamamen farklı olduğu,

213 sayılı Kanun'un 359/b maddesinde tanımlanan tamamen veya kısmen sahte olarak belge düzenleme suçunun konusunun vergi kanunları uyarınca düzenlenen saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan belgeler olup davaya konu olayda da bu belgelerden faturaların dava konusu edildiği, sahte faturanın gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenmiş gerçek bir ticari alışverişi göstermeyen faturalar olduğu, bu faturaların düzenlenmesiyle suçun oluşacağı, ayrıca bu faturaları temin edip ticari defterlerde kullanılması ve vergi kaybına sebebiyet verilmesi gerekmediği, bu belgelerin düzenlenmesi ve kullanılmasının da birbirinden bağımsız müstakil suçlar olduğu, bununla birlikte defter ve belge ibraz etmeme suçunun unsurlarının ise farklı olduğu, 213 sayılı Kanun'un 359/a-2 maddesinde düzenlenmiş suçun unsurlarına gelindiğinde mükelleflerin; varlığı noter tasdik kayıtları ve matbaa bilgilerine göre sabit olan ticari işletmede kullanılan ticari faaliyetlerin yansıtıldığı defter ve belgeleri 5 yıllık süre ile saklama, vergi denetiminde istenilmesi halinde vergi denetmenine ibraz mecburiyetinin bulunduğu, mücbir sebep olmaksızın vergi denetmeni tarafından istenilen ve verilen mehil süresi içerisinde ibraz edilmemesi halinde 213 sayılı Kanun'un 359/a-2 maddesinde düzenlenmiş defter ve belge ibraz etmeme suçunun oluşacağının açık olduğu,

Buna göre, yapılan açıklamalar karşısında sahte fatura düzenleme suçu ile defter ve belge ibraz etmeme suçları birbirinden tamamıyla farklı suçlar olup Dikili Asliye Ceza Mahkemesince bu suçların birbirine dönüşümlü suçlar olarak kabulü ile kurulan 2013/269 esas 2015/636 karar sayılı kararının yerinde olmadığı ve sanıkların 2011-2012 ve 2013 yıllarına ilişkin sahte fatura düzenleme suçundan dolayı herhangi bir hüküm kurulmadığı gözetilmeden, merciince yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Gereği Görüşüldü:

İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, Dikili Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 01.06.2015 tarihli 2013/269 Esas ve 2015/636 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik vaki itirazın reddine dair merci Bergama Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 12.08.2015 tarihli ve 2015/454 D.İş sayılı kararının CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 25.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.