2019/70 K. 2019/696 T. 23.10.2019

VDDK., E. 2019/70 K. 2019/696 T. 23.10.2019

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2019/70
Karar No.: 2019/696
Karar tarihi: 23.10.2019

TEMYİZEDEN(DAVALI): İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı-İSTANBUL

(Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ: Av. K1-(Aynı yerde)

KARŞITARAF(DAVACI): F1 İnşaat Taahhüt Turizm ve Tekstil

Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 04/10/2018 tarih ve E:2018/1848, K:2018/2395 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:Davacının mükellefiyet kaydının açılması talebinin reddine ilişkin 06/03/2014 tarih ve 6066 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İstanbul 3.VergiMahkemesinin 27/01/2015 tarih ve E:2014/800, K:2015/95sayılı kararı:

Davacı şirket 17/01/2014 tarihli dilekçe ile işe başlama bildiriminde bulunmuştur. Uyuşmazlık konusu işlem ile şirket ortaklarından K3'ın ortağı olduğu F2 Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile yine K3 ile birlikte şirketin diğer ortağı olan K2'nun ortak olduğu F3 Kablo Sanayi Limited Şirketi'nin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme fiilinden dolayı mükellefiyetinin re'sen terkin ettirildiği tespit edilmiştir.

Şirketin mükellefiyet açılış kaydının yapılabilmesi için Vergi Usul Kanunu' nun 153/A maddesine istinaden anılan şirketlerin doğan vergi borçlarının tümünün 15 gün içerisinde ödenmesi ve 77.000 TL'den ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10'undan az olmamak üzere 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 1, 2 ve 3. bentlerinde sayılan neviden teminat gösterilmesi halinde mükellefiyet tescili talebinin yerine getirileceğinin bildirilmesi üzerine bakılmakta olunan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu işleme dayanak alınan mükellefler hakkındaki tespitleri ortaya koyan vergi tekniği raporlarının incelenmesinden, adı geçen şirketler hakkındaki tespitlerin davacı şirket ortağı olan K3 ile K2'nun sahte belge düzenleme fiilini işlediklerini somut olarak ortaya koyabilecek somut verilere dayanmadığı açıktır.

K3'ın F2 Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki hissesini devrettiği tarihe kadar yapılan yoklamalarda tespit edilen ticari kapasite ile beyan edilen katma değer vergisi tutarları uyumludur.

Ayrıca bu şirket hakkındaki olumsuz tespitler adı geçen kişinin hisse devir tarihinden sonraki döneme aittir.

F3 Kablo Sanayi Limited Şirketi'nin 01/01/2006 tarihinden itibaren düzenlediği faturalarının sahte olarak kabul edilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş ise de K3 ile K2 bu şirketteki hisselerini 23/06/2005 tarihinde devretmişlerdir. Bu şirket hakkındaki olumsuz tespitler de hisse devir tarihinden sonraki döneme aittir.

Bu nedenle davacı şirketin mükellefiyet tescil talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Vergi mahkemesi bu gerekçeyleişlemi iptal etmiştir.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 16/04/2018 tarih ve E:2015/6558, K:2018/3639 sayılı kararı:

Uyuşmazlık konusu işleme dayanakiki şirket hakkında düzenlenmiş raporların birlikte tetkikinden, davacı şirket ortaklarının daha önce ortak oldukları ve haklarında olumsuz tespit bulunan şirketlerin ortaklık yapısının sıklıkla değiştirildiği ve bu yöntemin takibi güçleştirmek maksadıyla yapıldığının değerlendirildiği, emtianın görünmesi maksadıyla farklı şehirlerdeki kurumlarla anlaşarak yoklama yaptırdığı, beyanlarını sağlayacak ticari organizasyonunun olmadığı, aralarında akrabalık ilişkisi bulunan kişilerin birlikte ya da ayrı ayrı başkaca şirketler de kurdukları tespitleri yer almaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Teminat Uygulaması" başlıklı 153/A maddesi ile getirilen düzenlemeninamacının, münhasıran sahte belge ticaretiyle uğraşmak maksadıyla kurulan şirketlerin en başından önüne geçmek olduğu açıktır.

Daha önce ortak oldukları şirketler hakkında olumsuz tespitler bulunan davacı şirket ortaklarının anılan mevzuat kapsamında ödeme ve teminatta bulunma zorunlulukları olduğu tartışmasız olduğundan uyuşmazlık konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

İstanbul 3.VergiMahkemesinin 04/10/2018 tarih ve E:2018/1848, K:2018/2395sayılı kararı:

Mahkemeaynıhukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı idare tarafından uyuşmazlık konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K4'IN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 04/10/2018 tarih ve E:2018/1848, K:2018/2395 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.