2019/7307 K. 2020/7326 T. 15.12.2020

11. CD., E. 2019/7307 K. 2020/7326 T. 15.12.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2019/7307
Karar No.: 2020/7326
Karar tarihi: 15.12.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme

HÜKÜM : Mahkumiyet

A)2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;

Sanığa yüklenen "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarının Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle “31.12.2006 ve 31.12.2007 olan suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,

B)2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;

Sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davalarında; sanığın ve temyiz dışı sanık ...'ın savunmalarında; kendilerine iş bulacağını söyleyen ... isimli kişi ile notere giderek bazı belgeler imzaladıklarını ve söz konusu şirketten haberdar olmadıklarını savunmaları karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;

1- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalar ile mükellef adına vergi dairesine verilen beyanname asıllarının dosyaya getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanıkların ifadesinde adı geçen ... isimli kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, CMK'nin 48. maddeleri uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar ve belgeler gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,

2- Bu kişininde faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ... ile tanık olarak dinlenilen ...’den temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki ve belgelerdeki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

3- Faturalardaki ve belgelerdeki yazı ve imzaların bu kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanık ..., temyiz dışı sanık ... ya da tanık ... tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,

4-Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması, muhasebeci tarafından verildiği tespit edilirse kimliği tespit edilerek tanık olarak dinlenilmesi,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,

5-213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1.maddesinde “onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası“ olarak belirlenen cezaların, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b. maddesi ile “üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına“ çıkarılması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihi olarak kabul edilen en son düzenlenen fatura tarihi tespit edilmeden sanık hakkında 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b. maddesi ile ile uygulama yapılmak suretiyle karar verilmesi yasaya aykırı,

6-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,15.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.