2019/81 K. 2019/694 T. 23.10.2019

VDDK., E. 2019/81 K. 2019/694 T. 23.10.2019

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2019/81
Karar No.: 2019/694
Karar tarihi: 23.10.2019

TEMYİZEDEN(DAVALI): İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı - İSTANBUL

(Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ: Av. K1

KARŞITARAF(DAVACI): F1 Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 11/10/2018 tarih ve E:2018/1842, K:2018/2470sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:Davacı adına, 2007 takvim yılı hesap ve işlemlerinin sahte belge kullanımı yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden sahte fatura kullandığından bahisle 2007/Şubat ila Haziran, Eylül, Ekim ve Aralık dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen katma değer vergileri, bir kat kesilen ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Kanunun 353. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

İstanbul 3.Vergi Mahkemesinin, 24/09/2013 tarih ve E:2012/2514, K:2013/2381 sayılı kararı:

Davacının fatura aldığı F2 Petrol Nakliye Denizcilik Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 06/10/2010 tarih ve 2010-2507/5 sayılı vergi tekniği raporuna göre, şirket akaryakıt dağıtım ve pazarlama işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirmiştir.

07/09/2005 tarihinde yapılan açılış yoklamasında, iş yeri büyüklüğünün yaklaşık 200 metrekare olduğu, işçi çalışmadığı, demirbaş olarak büro malzemeleri bulunduğu, bunların mülk sahibine ait olduğu, emtia bulunmadığı tespit edilmiştir.

04/04/2007 tarihinde yapılan yoklamada, şirket adına kayıtlı tanker ve aracın olmadığı, iş yerinde demirbaş olarak büro malzemeleri bulunduğu saptanmıştır.

Şube iş yerinde yapılan yoklamada, şirketin belirtilen adresten 11/06/2007 tarihi itibariyle ayrıldığı ve adres değişikliğinden dolayı İlyasbey Vergi Dairesine nakil gittiği; işe başlama bildirimi üzerine yeni adreste 12/06/2007 tarihinde yapılan yoklamada, çalışanın olmadığı, iş yerinin kiralık ve kira bedelinin 3.500,00 TL olduğu ve bedelin elden ödendiği, Küçükyalı Vergi Dairesi yetki alanında olan iş yeri merkezinin 11/06/2007 tarihinde bulunan adrese nakil edildiği, benzin ve market işleriyle iştigal edileceği, lisans çıktıktan sonra benzin satışına başlanacağı, 4 adet pompanın hazır durumda olduğu tutanağa bağlanmıştır.

Bir başka adreste açılan şubede yapılan 18/06/2007 tarihli yoklamada, bu adreste yıkama yağlama işi yapılacağı, iş yerinde 3 adet yıkama makinesi, 1 adet bilgisayar, 4 adet koltuğun mevcut olduğu; 05/06/2008 tarihli yoklamada, Küçükyalı Vergi Dairesine verilen işe başlama bildirimi ile İlyasbey Vergi Dairesi sınırlarında bulunan merkez adresinin şube olarak faaliyete devam edeceği ve bildirilen yeni adresin 02/06/2008 tarihi itibariyle merkez olarak kullanılacağı; yeni merkez adresinde 06/06/2008 tarihinde yapılan yoklamada, iş yerinin büro olarak kullanıldığı ve toptan akaryakıt alım-satım-dağıtım işiyle uğraşılacağı, iş yerinde muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, merkez adresinde 2 kişi, şubede 9 kişinin çalıştığı, şubede akaryakıt satışı ve market işleriyle uğraşıldığının beyan edildiği tespit edilmiştir.

15/08/2008 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin merkez iş yerinde 08/08/2008 tarihinden itibaren inşaat yapı malzemeleri toptan ve perakende işi ile iştigal edileceği, satılmak üzere 5.000,00 TL değerinde emtianın bulunduğu, diğer alanın ofis olarak kullanıldığı, şube iş yerlerinde akaryakıt istasyonu işletmeciliğiyle uğraşıldığı; 21/10/2008 tarihli yoklamada, adresin merkez ofis olarak kullanıldığı, inşaat malzemeleri toptan ticaretiyle iştigal edildiği, 2 sigortalı işçi olduğu, şube iş yerinde akaryakıt ve market işletmeciliğiyle iştigal edildiği, 13 çalışanın bulunduğu, akaryakıt istasyonunda 4 pompa, 16 akaryakıt tabancasının olduğu, her pompada ödeme kaydedici cihazların bağlı bulunduğu, mükellefin diğer şubesinde ise büyük araçlara yıkama yağlama ve bakım hizmeti verildiği, iş yerinde 2 personelin çalıştığının beyan ve ifade edildiği saptanmıştır.

15/04/2009 tarihli yoklamada, adresin kapalı olduğu ve görüşme mektubu bırakıldığı; 21/08/2009 tarihli yoklamada, iş yerinin boş ve kapalı olduğu, adresin 6-7 ay önce terk edildiği; akaryakıt işletmeciliği yapılan şube iş yerinde 05/05/2010 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinin bir başka firmaya devredilerek faaliyetin sona erdirildiği tutanak altına alınmıştır.

Şirketin 2005, 2006, 2007, 2009, 2010 takvim yıllarına ilişkin defterleri tasdik ettirilmiş, ancak 2008 takvim yılına ilişkin defter tasdik bilgilerine ulaşılamamıştır.

2005 ilâ 2009 takvim yılı kurumlar vergisi ve geçici vergi, 2005/Temmuz-Eylül ilâ 2010/Mart dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi beyannameleri, 2005/Ağustos ilâ 2010/Mart dönemlerine ilişkin katma değer vergisi beyannameleri verilmiştir. Beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin bir kısmı ödenmemiştir.

Şirketin 04/10/2010 tarihi itibariyle toplam ödemesi gereken vergi borcu 125.599,58 TL'dir.

Defter ve belge isteme yazısı şirket müdürünün ikametgah adresinde annesine tebliğ edilmesine rağmen defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.

Katma değer vergisi beyannamelerinde yer alan matrahlarla şirketten alım yapan firmaların Ba formları arasında, aynı şekilde şirketin katma değer vergisi beyannamelerinde yer alan indirilecek vergi tutarlarıyla şirkete satış yapan firmaların Bs formları arasında tutarsızlıklar olduğu tespit edilmiştir.

Bu tespitlerin değerlendirilmesinden, davacıya fatura düzenleyen mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde ticari bir faaliyetinin olmadığı, düzenlediği faturaların sahte olduğu yönünde somut bir tespit bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Mükellefin, yapılan yoklamaların çoğunda faaliyette olduğu ve işçi çalıştırdığı, beyanname verme ve diğer bildirim yükümlülüklerini yerine getirdiği, katma değer vergisi beyanlarında yüksek matrah beyan etmekle birlikte ödenecek katma değer vergilerinin de yüksek olduğu ve çok büyük bir kısmını ödediği görülmektedir.

Bu durumda, somut ve yeterli tespitler içermeyen vergi tekniği raporu esas alınarak bu mükellefçe düzenlenen faturaların sahte olduğu kabul edilmek suretiyle söz konusu faturalardan kaynaklanan katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yapılan cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle cezalı tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezasını kaldırmıştır.

Davalı idarenintemyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin, 30/05/2018 tarih ve E:2016/2912, K:2018/5286 sayılı kararı:

Davacının fatura aldığı mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, bu mükellefçe düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ya da hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bozma üzerine verilecek kararda özel usulsüzlük cezası hakkında yeniden bir değerlendirme yapılacağı tabiidir.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

İstanbul 3.Vergi Mahkemesinin, 11/10/2018 tarih ve E:2018/1842, K:2018/2470 sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacıya fatura düzenleyen mükellef hakkındaki vergi tekniği raporu ile düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi ya da hizmet ifasına dayanmadığının somut olarak ortaya konulduğu, dava konusu cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Cevapverilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ K2'NİN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Davacının, 2007 takvim yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde, hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğinden bahisle 06/10/2010 tarih ve 2010-2507/5 sayılı vergi tekniği raporu bulunan F2 Petrol Nakliye Denizcilik İnşaat ve Taahhüt Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından adına düzenlenen faturalarda yer alan katma değer vergilerini kanuni defterlerine indirilecek katma değer vergisi olarak kaydettiği ve ilgili dönem beyannamelerine dahil ettiği tespit edilmiştir.

Bu tespit üzerine haksız yere indirim konusu yapıldığı belirtilen katma değer vergisinin kabul edilmemesi suretiyle yeniden düzenlenen katma değer vergisi beyan tablosu uyarınca dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyat yapılmış ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin birinci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacıya fatura düzenleyen F2 Petrol Nakliye Denizcilik İnşaat ve Taahhüt Dış Ticaret Limited Şirketi adına, 06/10/2010 tarih ve 2010-2507/5 sayılı vergi tekniği raporunu dayanak alan takdir komisyonu kararına istinaden sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2007 yılına ilişkin kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan dava Kocaeli 2. Vergi Mahkemesinin 09/08/2012 tarih ve E:2012/103, K:2012/594 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Bu kararın temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Dokuzuncu Dairesince bozulması üzerine anılan mahkemece bozmaya uymak suretiyle davacının düzenlediği faturaların sahte olduğu hususunda idarece yapılmış somut bir tespitin bulunmadığı gerekçesiyle verilen 25/01/2018 tarih ve E:2018/35, K:2018/82 sayılı kabul kararına davalı idarece yöneltilen temyiz istemi Danıştay Üçüncü Dairesince reddedilmiş ve karar bu suretle kesinleşmiştir.

Uyuşmazlık konusu dönemde davacıya fatura düzenleyen F2 Petrol Nakliye Denizcilik İnşaat ve Taahhüt Dış Ticaret Limited Şirketi'nin düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayandığı hususunun kesinleşmiş yargı kararıyla ortaya konulmuş olması karşısında söz konusu faturalardan kaynaklanan katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu durumda, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına dair ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin, 11/10/2018 tarih ve E:2018/1842, K:2018/2470 sayılı ısrar kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE,

2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. Maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2019tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında Vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

XX - KARŞI OY:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

¸Bu belge 5070 Sayılı Yasa Hükümleri uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmış olup, ayrıca ıslak imza ile İMZALANMAYACAKTIR.