2019/9399

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

UÇAR GAYRİMENKUL EMLAK İNŞAAT TAAHHÜT VE TURİZM TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/9399)

 

Karar Tarihi: 13/4/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Muhammed Cemil KANDEMİR

Başvurucu

:

Uçar Gayrimenkul Emlak İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret A.Ş.

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi üzerine tesis edilen sonraki döneme devreden katma değer vergisindeki azalma işlemleri ile beyannameler üzerinden yapılan damga vergisi tahakkuklarına karşı açılan davanın esası incelenmeden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca %100 teminat mektubuna istinaden nakden iade talebinde bulunmuştur. Vergi idaresi talebi işleme koymak için başvurucudan bazı bilgi ve belge eksikliklerinin giderilmesini talep etmiştir. Bu yazının ekinde başvurucunun fatura aldığı bir mükellefin sahte belge düzenlediğinin tespit edildiği bilgisine yer verilmiştir. Bunun üzerine başvurucu, katma değer vergisine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla beyanname vermiştir. Bu beyannameye dayanılmak suretiyle sonraki döneme devreden katma değer vergisinde azalma işlemleri ile beyannameler üzerinden damga vergisi tahakkukları yapılmıştır.

3. Başvurucu, söz konusu işlemlere karşı dava açmıştır.

4. İstanbul 13. Vergi Mahkemesi (Mahkeme) davayı kabul etmiş ve dava konusu işlemlerin iptaline karar vermiştir. Kararda, başvurucunun fatura aldığı mükelleflerin haklarında olumsuzluk tespit edilmesinin başvurucunun da olumsuz mükellefler listesine alınması sonucunu doğurabileceği ve katma değer vergisi iadelerinde birtakım sıkıntılar yaşayacağı dikkate alındığında düzeltme beyannamesi verilmesine yönelik bir zorlama yazısı bulunup bulunmamasının olayın mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiştir. Kararın gerekçesinde özetle sahte fatura kullanıp kullanmadığı hususunda başvurucu nezdinde herhangi bir incelemede bulunulmadığı, sahte fatura kullanıcısı olarak değerlendirilip olumsuz mükellefler listesine alınmama ve katma değer vergisi iadelerinde sorun yaşamama adına ihtirazi kayıtlı olarak verilen beyannamelere istinaden tesis edilen sonraki dönem devreden katma değer vergisindeki azalma işlemleri ile beyannameler üzerinden yapılan damga vergisi tahakkuklarında hukuka uygunluk görülmediği ifade edilmiştir.

5. Davalı idare bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesi (Bölge İdare Mahkemesi) istinaf başvurusunu kabul ederek mahkeme kararını kaldırmış ve davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde özetle başvurucu tarafından beyanname verme süresi geçirildikten sonra faturaları kayıtlara intikal ettirilen firma hakkındaki olumsuz tespitler nedeniyle söz konusu faturalar kayıtlardan çıkarılarak ilgili dönemlere ait katma değer vergisi düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın, süresinden sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen vergiye dava açılmasına olanak sağlayan bir çekince olarak kabulüne olanak bulunmadığı ifade edilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, nihai kararı 27/2/2019 tarihinde öğrenmiştir. Bireysel başvuru 21/3/2019 tarihinde yapılmıştır.

7. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu, özel esaslara tabi olan bir mükelleften yaptığı alımları kayıtlarından çıkarmaması hâlinde katma değer vergisi iade talebinin yerine getirilmeyeceğinin kendisine bildirildiğini, mevzuatta ihtirazi kaydın ancak süresinde verilen beyannameler yönünden geçerli olduğuna ilişkin açık bir kısıtlamanın olmadığını ileri sürerek adil yargılanma ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

9. Bakanlık görüşünde, başvuruya ilişkin süreç özetlendikten sonra yapılacak incelemede Anayasa Mahkemesi içtihadı ile somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınmasının faydalı olacağı değerlendirmesine yer verilmiştir.

10. Bakanlık görüş yazısının ekinde, Gelir İdaresi Başkanlığından temin edilen görüş yazısına yer verilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığının yazısında, mevzuat gereğince başvurucuya olumsuzluğun giderilmesine ilişkin davet yazısı yazılarak alışların gerçekliğinin ispatlanmaması veya beyanların düzeltilmemesi durumunda özel esaslara alınacağının bildirildiği, başvurucunun bunu ispat etmek yerine ihtirazi kayıt ile beyanlarını düzletmeyi tercih ettiği belirtilmiştir. Söz konusu yazıda ayrıca süresi geçtikten sonra verilen beyannameye konulan ihtirazi kaydın dava açma hakkı vermeyeceği ileri sürülmüştür. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

11. Başvuru, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

12. Anayasa Mahkemesi, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamesi üzerinden tarh edilen vergi ve cezalara karşı açılan davanın esası incelenmeden reddedilmesi üzerine yapılan Emin Akyol, B. No: 2019/4696, 18/1/2023 başvurusunu mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelemiştir. Mezkûr kararda, başvurucunun düzeltme beyannamesini idarenin talebi üzerine verdiği, bunun pişmanlıkla verilen beyannameden farklılık arz ettiği değerlendirilmeden davanın incelenmeksizin reddine karar verildiği belirtilmiştir. Kararda, düzeltme beyannamesine ihtirazi kayıt konulmasının dava açma hakkı vermeyeceği şeklindeki yorumun başvurucuyu iddialarının esasının incelenmesinden mahrum bıraktığı, başvurucuya ağır bir külfet yüklediği değerlendirilmiştir. Bu sebeple başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır (Emin Akyol, §§ 43-46). Somut olayda Emin Akyol kararından ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır. Başvurucunun mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

13. Başvurucu, ihlalin tespiti ve yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

14. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesine (E.2018/3713, K.2019/606) iletilmek üzere İstanbul 13. Vergi Mahkemesine (E.2018/943, K.2018/2595) GÖNDERİLMESİNE,

D. 364,60 TL harç ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 13/4/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.