2020/1037 K. 2020/4484 T. 15.9.2020

11. CD., E. 2020/1037 K. 2020/4484 T. 15.9.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2020/1037
Karar No.: 2020/4484
Karar tarihi: 15.09.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Muhteviyatı itibariyle sahte fatura düzenleme, Suç uydurma

HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık ... hakkında muhteviyatı itibariyle sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde ;

a)Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde; "Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir" şeklinde tanımlanmıştır.

Gerçek bir muamelenin miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde belgeye yansıtılması belge konusunun adet, miktar, fiyat veya tutar yönlerinden eksik veya fazla gösterilmesidir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir. Satın alınmayan mal veya hizmet için alınmış gibi fatura düzenlenmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir.

Somut olayda sanık ...'in diğer sanığın kullanımındaki aracı, suça konu fatura üzerinde yazılı olduğu şekilde gümüş griden kırmızıya tamamen boyamış gibi, fatura düzenlendiğinin iddia edildiği olayda; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinin (a) ve (b) fıkralarında “sahte belgenin” ve “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin” tanımlanışına göre “sahte fatura düzenleme” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenleme” suçundan hüküm kurulması,

b)Kabule göre; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- Sanık ... hakkında muhteviyatı itibariyle sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin, suç uydurma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ise sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde ;

A)Muhteviyatı itibariyle sahte fatura kullanma suçu yönünden; 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan vergi dairesi başkanlığı mütalaası ve dayanağı olan 24.04.2012 tarih 2012/8 sayılı vergi suçu (kaçakçılık) raporunun “sanık ...'in 2011 takvim yılında muhteviyati itibariyle yanıltıcı belge düzenleme” suçuna ilişkin olduğu, sanık ... hakkında iddianameye konu edilen “2011 takvim yılı muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma” suçundan usulüne uygun olarak verilmiş dava şartı olan mütalaa bulunmadığı görülmekle, mahkeme tarafından 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yargılamaya devamla hüküm kurulması,

B) Suç uydurma suçu yönünden;

a)Sanık hakkında kendi kullanımındaki ... plaka sayılı aracın 02.01.2012 günü kendi uhdesinde bulunmasına rağmen 01.01.2012 günü çalındığına dair emniyet müdürlüğüne müracat etmek suretiyle suç uydurma suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, sanığın 02.01.2012 ve 13.01.2012 günlü soruşturma beyanlarının 28.01.2013 tarihli mahkeme huzurundaki beyanı ile uyumlu olmadığı ve sanığın anılan aracın halen çalıntı olduğunu, bulunamadığını belirttiği mahkeme huzurundaki beyanını doğruladığı, dolayısıyla sanığın aşamalarda farklılık gösteren beyanlarından hangisine ne şekilde üstünlük tanındığının gerekçeli kararda tartışılmadan yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,

b)Kabule göre ; 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği gerekçesi ile CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, muhteviyatı itibariyle sahte fatura kullanma suçu yönünden diğer yönleri incelenmeksizin, suç uydurma suçu yönünden de bu sebeplerden dolayı hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2020 tarihinde oy birliği karar verildi.