2020/1122 K. 2020/6103 T. 21.10.2020

11. CD., E. 2020/1122 K. 2020/6103 T. 21.10.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2020/1122
Karar No.: 2020/6103
Karar tarihi: 21.10.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak

HÜKÜM : Mahkumiyet

213 sayılı VUK’nin 359. maddesindeki suçlara ilişkin olarak Cumhuriyet savcısının dava açması, Kanun gerekçesindeki ifadeyle “vatandaşın mali emniyeti mülahazası ile” vergi idaresinin vereceği mütalaaya bağlandığı gibi anılan Kanun'un 142-147. maddeleri arasında “arama” ve “aramalı inceleme”nin usul ve şartları ayrıntılı bir şekilde hükme bağlanmıştır.

213 sayılı VUK’nin 142. maddesi uyarınca "İhbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama yapılabilir. Aramanın yapılabilmesi için:

a) Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların buna lüzum göstermesi ve gerekçeli bir yazı ile arama kararı vermeye yetkili sulh yargıcından bunu istemesi,

b) Sulh yargıcının istenilen yerlerde arama yapılmasına karar vermesi, şarttır.”

Buna göre, vergi kaçırıldığına delalet eden emarelerin bulunması halinde, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, arama yapılmasını gerekli kılan bir yazıyla sulh ceza hâkiminden talepte bulunacak, arama kararının verilmesi halinde de, arama işlemi genel kolluk görevlileri tarafından değil, vergi inceleme elemanları gerçekleştirilecektir. VUK’nin 7. maddesine göre genel kolluk, talep üzerine sadece gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını sağlamakla yükümlüdür.

VUK'nin 147. maddesinde, “bu bölümde açıkça yazılı olmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun arama ile ilgili bulunan hükümlerinin uygulanacağının belirtilmesinden maksat, VUK’nin aramaya ilişkin 142-146. maddelerinde açıkça düzenlenen konularda bu hükümlerin, açıkça düzenlenmeyen konularda ise CMK hükümlerinin uygulanmasının sağlanmasıdır.

Ceza muhakemesinde, arama olağan bir koruma tedbiri iken, Vergi Hukuku’nda istisnai, olağan dışı bir denetim yoludur. Niteliği itibarıyla adli arama olmasına rağmen, bu aramanın genel suç kolluğu tarafından değil, vergi inceleme elemanlarınca yapılabilmesi, vergi suçlarına ilişkin olarak yapılacak aramanın özelliğidir. Bir araç koruma tedbiri olarak vergi araması, vergi incelemesi denetim yolunun ön basamağıdır. Amaç, vergi kaçırıldığını ortaya çıkaracak ve destekleyecek belge ve kayıtların bulunmasıdır.

Anayasa'ya göre, kanuna aykırı olarak elde edilen bulgular delil olarak kullanılamaz (m.38/6). CMK uyarınca, yüklenen suç, ancak hukuka uygun şekilde elde edilmiş olan delillerle ispat edilebilir (m. 217/2). Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse, reddolunur (m.206/2-a). Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması, hukuka kesin aykırılık sebebidir (m. 289). Açıklanan pozitif hukuk normları ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun (29.11.2005, 2005/144 Esas, 2005/150 Karar, 17.11.2009, 2009/7-160 Esas, 2009/264 Karar) kararları ile aynı yöndeki Özel Daire Kararları karşısında; “hukuka aykırı biçimde” elde edilen deliller, Türk Ceza Yargılaması Hukuku sisteminde dikkate alınamaz. Bu husus, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan ve Anayasamıza da eklenen (m. 36) adil yargılanma hakkının da gereğidir.

Yukarıda yer verilen Anayasa ve Yasa hükümleri ile 213 sayılı VUK’nin 142 ve devamı maddeleri hükümleri karşısında somut olay değerlendirildiğinde; Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan istihbari çalışmalar neticesinde sanığın iş yeri adresinde kaçak akaryakıt ve sahte faturaların ele geçirilmesi ihtimaline binaen, 09/02/2010 tarihinde gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle konu ile ilgili alınan ... muh. nolu derkenar yazılarına ve alınan talimatlara binaen aynı gün arama yapıldığı ve bir kısım defterlerin ele geçirildiği, yine 28/04/2010 tarihinde de ... 13. Sulh Ceza Mahkemesinin28/04/2010 tarihli kararı ile aynı tarihte arama yapıldığı ve bu aramalar neticesinde sanığa ait 8 adet defter ele geçirilmiş, Cumhuriyet savcısının talimatı ile mahkeme kararıyla ele geçirilen bu belgeler incelenmek üzere Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına gönderilmiş, idarece bu belgeler üzerinden yapılan incelemeler sonucunda vergi suçu raporu ve vergi tekniği raporu düzenlenip, sanık hakkında dava şartı olan mütalaanın verilmesi üzerine 2009 ve 2010 takvim yıllarında “ defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yapmak” suçlarından kamu davası açılmıştır.

Dosya kapsamı incelendiğinde, 09/02/2010 tarihinde yapılan aramanın, ... muh. Numaralı derkenar yazılı karara istinaden, 28/04/2010 tarihli aramanın ise ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/04/2010 tarih ve...D. İş sayılı kararı ile yapıldığı, ancak arama talepleri ile ... numaralı derkenar yazılı kararın dosya arasında bulunmadığı, bu nedenle arama kararları ve arama talepleri ile aramaların usulüne uygun olup olmadığının denetlenemediği anlaşılmakla, söz konusu aramalara ilişkin arama talepleri, arama kararları ve arama ve el koyma tutanaklarının, özellikle sanıkla birlikte haklarında soruşturma yapıldığı anlaşılan diğer kişiler hakkındaki soruşturma dosyalarından da araştırılarak dosya arasına alınması, usulüne uygun arama ve el koyma yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi, eğer hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller varsa bunların değerlendirme kapsamı dışında tutulması gerektiği gözetilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hükümler kurulması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddeci uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.