2020/1436 K. 2022/663 T. 8.6.2022

VDDK., E. 2020/1436 K. 2022/663 T. 8.6.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2020/1436
Karar No.: 2022/663
Karar tarihi: 08.06.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2020/1436

Karar No : 2022/663

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Ambalaj ve Kağıt Sanayi Anonim Şirketi

VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı - ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Yedinci Dairesinin 20/11/2019 tarih ve E:2019/1772, K:2019/6116 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Dava, 14/07/2015 tarih ve 29416 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ..., ...ve ...gümrük tarife istatistik pozisyonlarında sınıflandırılan "metrekaresi 175 gramı geçmeyen beyazlatılmamış kraftlayner kağıtlar" cinsi eşyanın Amerika Birleşik Devletleri menşeli olanlarının ithalinde dampinge karşı verginin yürürlüğe konulmasına dair 2015/28 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 43. maddesinde yer alan "İthalat Genel Müdürünün veya görevlendireceği genel müdür yardımcısının başkanlığında" ve "İthalat Genel Müdürlüğünün ilgili daire başkanından" ibarelerinin, 44. maddesinde yer alan "Kurul, gerekli hallerde Kurul Başkanının daveti üzerine toplanır. Toplantı gündemi Genel Müdürlük tarafından hazırlanır ve gündemde görüşülecek maddelere ilişkin bilgiler Kurul üyelerine önceden gönderilir" ibaresinin, "Oyların eşit olması halinde Kurul Başkanının oy vermiş olduğu taraf çoğunluğu sağlamış kabul edilir" ve "Kurul Başkanı görüşülecek konuların niteliğine göre ve istişari mahiyette olmak üzere, Kurul toplantılarına üniversiteler ve ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerini davet edebilir." ibarelerinin iptali istemiyle açılmıştır.

Yönetmeliğin davaya konu maddelerinin iptali istemini reddeden, 2015/28 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ'i ise iptal eden Daire kararının iptale ilişkin kısmına davalı tarafından yöneltilen temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 03/10/2018 tarih ve E:2018/770, K:2018/576 sayılı kararı:

Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden bir başka davacı tarafından anılan Tebliğ'e karşı açılan davada Danıştay Yedinci Dairesince verilen 28/12/2017 tarih ve E:2015/6922, K:2017/6614 sayılı kararla Tebliğ'in iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

Anılan nedenle işbu davada iptal istemi hakkında ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekte ise de yukarıda değinilen iptal kararı Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 03/10/2018 tarih ve E:2018/700, K:2018/575 sayılı kararıyla bozulduğundan ve bozma kararı uyarınca yeniden verilecek karar bu davanın da sonucunu etkileyeceğinden, bu husus ayrı bir bozma sebebi olarak görülmemiştir.

Bu durumda temyize konu kararın Dairece oluşan bu yeni hukuki durumun gözönüne alınması suretiyle yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.

Kurul bu gerekçeyle Daire kararını bozmuş, davacının karar düzeltme istemini incelenmeksizin reddetmiştir.

Kurulun bozma kararı üzerine davayı bozulan kısım yönünden inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 20/11/2019 tarih ve E:2019/1772, K:2019/6116 sayılı kararı:

Uyuşmazlık 2015/28 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ'in iptali istemine hasren incelenmiştir.

3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun'un ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Yönetmelik'in ilgili maddeleri çerçevesinde dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden soruşturmaya konu olan ülke menşeli ithalatın dampingli olduğu ve yerli üretim dalında soruşturma konusu ürün bağlamında zarar inceleme döneminde maddi zararın mevcut olduğu tespit edilmiş olup dampingli ithalat ile zarar arasında illiyet bağı olup olmadığı hususu uyuşmazlığın çözümü açısından önem taşımaktadır.

Tebliğin 29. maddesinde belirtildiği üzere zarar inceleme döneminde ABD menşeli ithalat %26 oranında artmış ve toplam ithalat içindeki payı %68'den %74'e yükselmiştir. Dampingli ithalat nedeniyle yerli üretim dalının üretim ve satışları artmış olmasına rağmen kârlılığı ve pazar payı çok düşük seviyelerde kalmıştır.

Yerli üretim dalının kurulu kapasitesinin önemli bir bölümünün atıl kaldığı ya da verimsiz ürünlerin üretimine ayrıldığı da tespit edilen olayda, zarar inceleme döneminde mutlak olarak miktar ve değer bazında artış gösteren ABD menşeli dampingli ithalatın seyri ile yerli üretim dalındaki zarar durumu eş zamanlı seyretmiştir. Bu durumda yerli üretim dalında görülen zararın dampingli ithalattan kaynaklandığı ortaya konulmuştur.

Öte yandan yerli üretim dalında maddi zarara yol açabileceği düşünülen üçüncü ülke menşeli ithalatın hacmi ve fiyatları, ihracat performansı ve verimlilik, kullanıcı talebinde yaşanan gelişmeler ile teknolojik farklılıklar konuları da incelenerek dampingli ithalat dışında diğer bilinen unsurlardan herhangi birinin yerli üretim dalında tespit edilen maddi zarar üzerinde önemli olumsuz etkiye neden olamayacağı da idarece tespit edilmiştir.

Bu durumda, davaya konu Tebliğ ile getirilen dampinge karşı önlemin şikayet başvurusu üzerine açılan ve 3577 sayılı Kanun'a ve ilgili Yönetmelik'e uygun olarak Ticaret Bakanlığınca yürütüldüğü anlaşılan soruşturma sonucunda elde edilen veriler ışığında yapılan hesaplamalar ve değerlendirmeler uyarınca dampingli ithalatın yerli üretim dalı üzerinde “zarar” doğurduğu, zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu sonucuna varılmıştır.

Anılan nedenle dava konusu Tebliğ ile getirilen dampinge karşı önlem uygulanmasında anılan üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.

Daire bu hukuksal nedenler ve gerekçeyle davayı reddetmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davaya konu İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ'in hukuka aykırı olduğu, dampinge karşı önlemin idarece geçici olarak durdurulduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uymak suretiyle verilen karara yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine Danıştay dairelerince verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma esaslarına uygunluk yönünden incelenebilecek olup temyiz istemine konu kararın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri usul ve hukuka uygun olan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,

2- Danıştay Yedinci Dairesinin 20/11/2019 tarih ve E:2019/1772, K:2019/6116 sayılı kararının ONANMASINA,

3- Davacıdan daha önce yatırılan ... TL temyiz karar harcı mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Kanun'a ek (3) sayılı Tarife uyarınca maktu harç alınmasına,

08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.