2020/1654 K. 2022/679 T. 8.6.2022

VDDK., E. 2020/1654 K. 2022/679 T. 8.6.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2020/1654
Karar No.: 2022/679
Karar tarihi: 08.06.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2020/1654

Karar No : 2022/679

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan faturalar düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporu esas alınarak düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2007 yılı için re'sen salınan gelir vergisi ve verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezası ile aynı yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:

Gelir vergisi ve verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezası yönünden yapılan inceleme:

Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, davacının düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından, ihtilaflı yılda düzenlendiği saptanan fatura tutarı esas alınarak %2 komisyon geliri üzerinden tespit edilen matraha istinaden yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden yapılan inceleme:

2007 vergilendirme dönemine ilişkin işlemleri incelenen davacı adına hesap döneminin kapanmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak ceza kesilmesi 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin getiriliş amacına uygun düşmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Davacının ilgili dönem Ba ve Bs formlarının yanıltıcı olduğundan bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden yapılan inceleme:

213 sayılı Kanun'un 355. maddesinin ikinci fıkrasına 5904 sayılı Kanunun 22. maddesiyle eklenen ve 01/08/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren kural dikkate alındığında, mükelleflerin beyanname verme yükümlülüklerinin 01/08/2009 tarihinden sonraki bir tarihe denk gelmesi durumunda Kanun gereği artık mükelleflere yazılı bildirim yapılmasına gerek bulunmamakta olup anılan tarih öncesi dönemler için özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerekmektedir.

Bu nedenle davacı adına, 01/08/2009 tarihinden öncesine rastlayan 2007 dönemi için yazılı bildirim şartına uyulmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bir kısım tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edilmediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden yapılan inceleme:

Davacının mevzuatta öngörülen tutarın üzerinde ödemede bulunduğu hususunda açık ve somut bir tespit bulunmadığından davacı adına özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Karar sonucu:

Mahkeme bu gerekçeyle, vergi ziyaı cezalı gelir vergisi yönünden davayı reddetmiş; özel usulsüzlük cezalarını kaldırmıştır.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 22/06/2018 tarih ve E:2016/3072, K:2018/5089 sayılı kararı:

Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin incelenmesinden, davacının düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu hususunun somut olarak ortaya konulamadığı kanaatine varıldığından uyuşmazlık konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatında ve vergi mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire, bu gerekçeyle davacının temyiz istemini kabul ederek kararın davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş; davalının temyiz istemini bu nedenle reddetmiştir.

Daire, davalının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararı:

Vergi mahkemesi özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasının onanarak kesinleştiğini belirterek davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasında ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu özel usulsüzlük cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyize konu kararın kabule ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Davalı idarece kesinleşen hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Vergi mahkemesince verilen ilk kararın özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına karşı davalı idarenin yönelttiği temyiz ve karar düzeltme istemleri Danıştay Dokuzuncu Dairesince reddedildiğinden, kararın belirtilen hüküm fıkrası kesinleşmiştir.

Vergi mahkemesince verilen ilk kararın diğer hüküm fıkrasının bozulmasından sonra verilen ısrar kararının varlığı ilk kararın kesinleşen hüküm fıkrasının yeniden temyizen incelenmesini olanaklı kılmayacağından davalı idarenin, kararın sözü edilen hüküm fıkrasına yönelttiği temyiz iddialarının incelenmesi mümkün bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

Davalının temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.