2020/4775 K. 2021/1618 T. 6.4.2021

5. CD., E. 2020/4775 K. 2021/1618 T. 6.4.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 5. Ceza Dairesi
Esas No.: 2020/4775
Karar No.: 2021/1618
Karar tarihi: 06.04.2021
 

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Zincirleme olarak rüşvet almaya teşebbüs

HÜKÜM : Rüşvet almaya teşebbüs suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;

Sanık müdafin sonuç ceza miktarı itibarıyla koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak; 5237 sayılı TCK'nin rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, bu eylemlerin TCK'nin 257/3. maddesine uyan görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu kapsamında değerlendirildiği, kovuşturma aşamasında alınan 08/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda sanık ...'nin inceleme dışı diğer sanık ... hakkında düzenlediği vergi inceleme raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, vergi incelemesine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, Osmaniye Defterdarlık Gelir Müdürlüğünün 30/05/2012 günlü ve 2653 sayılı yazı cevabında vergi suçu raporu düzenlenmemesi ve buna bağlı olarak Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmaması gerektiğinin belirtilmesi, diğer sanık ... hakkında sahtecilik suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi ve 213 sayılı Yasa'nın 359. maddesine aykırılık suçundan açılmış başka bir kamu davasının da bulunmadığının anlaşılması karşısında, atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmayacağı nazara alındığında, sanığın eyleminin TCK'nin 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için menfaat sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde rüşvet almaya teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,

Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere, TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve 26/04/2013 tarihli aleyhe temyiz bulunmayan hükmün Dairemizin 01/10/2018 tarihli ve 2014/10939 Esas, 2018/6411 Karar sayılı ilamıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 06/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.