2020/5059 K. 2020/7470 T. 17.12.2020

11. CD., E. 2020/5059 K. 2020/7470 T. 17.12.2020

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2020/5059
Karar No.: 2020/7470
Karar tarihi: 17.12.2020
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme ve kullanma, defter ve belgeleri gizleme

HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Katılan vekilinin, sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinde bulunduğu, sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelik ise itiraz talebinde bulunduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.

A) Sanık ... hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma" suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde:

Yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olup; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,

B) Sanık ... hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde:

Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, sahte fatura kullanma ve düzenleme suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir suçtan ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden tek hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.

Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,

C) Sanık ... hakkında “defter ve belgeleri gizleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde:

213 sayılı VUK’nin 359/a-2. maddesi gereğince hükmedilen 18 ay hapis cezasından TCK’nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın 15 ay hapis cezası olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;

213 sayılı VUK’nin 359/a-2 ve TCK’nin 62. maddeleri gereğince (hatalı uygulama sonucu) hükmedilen 12 ay hapis cezasının TCK’nin 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 7.200 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği halde, sanık hakkında TCK’nin 53. maddesinin uygulanması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının “E” sırasındaki bölümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

D) Sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde:

Sanığa yüklenen suçun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 25.07.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,

E) Sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın, sanıklar ... ve ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;

1- Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin son olarak düzenlenen fatura tarihi olduğu dikkate alınarak; temyiz dışı sanık ... tarafından ibraz edilerek adli emanetin 2014/2142 sırasına kaydedilen fatura asıllarından oluşan 1 adet klasörün getirtilip incelenmesi, suça konu faturaları kullandığı belirlenen mükelleflerin ve sanık ...’in yetkilisi olduğu Üç Bilek Nakliyat ... Tic. Ltd. Şti.'nin bağlı bulunduğu vergi dairesinden suça konu faturaların tarihlerinin sorulması, suç tarihi kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek zamaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.