2021/12181 K. 2022/12122 T. 12.10.2022

5. CD., E. 2021/12181 K. 2022/12122 T. 12.10.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 5. Ceza Dairesi
Esas No.: 2021/12181
Karar No.: 2022/12122
Karar tarihi: 12.10.2022
 

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

HÜKÜM : 1-... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2017 tarihli ve 2014/506 Esas, 2017/421 sayılı Kararı ile; atılı suçlardan beraat, 2-... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 13/11/2018 tarihli ve 2017/2246 Esas, 2018/1314 sayılı Kararı ile; ilk derece mahkemesince verilen beraat hükümlerinin kaldırılarak tefecilik ve Vergi Usul Kanunu'na muhalefet (VUK 359/b madde ve fıkrasınca iki kez) suçlarından mahkumiyet.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;

Sanık müdafilerin dosya kapsamına göre uygun görülmeyen ve sonuç ceza miktarları itibarıyla da koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme taleplerinin 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine ve incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

Sanığın üzerine atılı 5464 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan ilk derece mahkemesince verilen beraat hükmünün CMK'nın 260. maddesi gereğince ilgili bankalara tebliğinin mahallince yapılması mümkün görülmüş, bu suça yönelik istinaf talebi olmadığı halde gerekçeli karar başlığı ile tebliğnamede anılan suça da yer verilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, 213 sayılı Yasa'nın 359/b maddesine muhalefet suçlarına ilişkin olarak TCK'nın 43. maddesi uyarınca yapılan artırım sırasında cezanın 3 yıl 16 ay 15 gün yerine yazılı şekilde tayini, takip eden indirim sonucunda ceza doğru belirlendiğinden sonuca etkili görülmemiştir.

Sanık hakkında açılan kamu davasının ilk derece mahkemesince usulüne uygun olarak Hazineye ihbarı sonrası vekilince verilen 20/01/2015 havale tarihli dilekçe içeriğine göre Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan kamu davasına katılma talebinde bulunulup sanığın cezalandırılmasının istendiği, 10/06/2016 tarihli dilekçe ile daha önceki katılma talebi hususunda herhangi bir karar verilmediğine değinilip dilekçeyi yazan avukatın kurumdan ayrıldığı bildirilerek Hazinenin katılanlığına, Av. ... ve Av. ...'ın katılan vekili olarak davaya ve duruşmalara kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, anılan dilekçeler dışında Hazine vekillerince dosyaya başkaca bir talepte bulunulmadığı gibi duruşmaların da takip edilmediği, akabinde sanık hakkında tefecilik ve Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçlarından ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarına karşı Hazine vekilinin süresinde istinaf yasa yoluna başvurması sonrası ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi tarafından duruşma açılarak tarafların yargılamadan haberdar edildikleri, bu aşamada da dosyanın Hazine vekillerince takip edilmediği, ancak istinaf merci tarafından 13/11/2018 tarihli duruşmada ilk derece mahkemesince katılma talebi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği belirlenerek Hazinenin katılanlığına karar verilip sanık hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmünün de kaldırılarak mahkumiyetine dair karar verildiği anlaşılmakla;

Yukarıda açıklandığı üzere, vekili aracılığıyla verilen 20/01/2015 havale tarihli dilekçe içeriğine göre yalnızca Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan katılma isteminde bulunan Hazinenin duruşmaları takip etmediği ve sanığın üzerine atılı tefecilik suçundan davaya katılma ya da cezalandırılması hususlarında bir talepte de bulunmadığı gözetilerek bu suç yönünden verilen beraat kararına ilişkin vekilinin istinaf başvurusunun CMK’nın 279/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüyle sanık hakkında verilen beraat hükmünün kaldırılarak yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Hükümden sonra 15/04/2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup, aynı Kanun'un 6. maddesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir" hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanığın sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla sair yönleri incelenmeyen hükümlerin CMK'nın 302/2 ve 307/5. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de nazara alınarak aynı Kanun'un 304/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 12/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.