2021/1280 K. 2022/1121 T. 5.10.2022

VDDK., E. 2021/1280 K. 2022/1121 T. 5.10.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/1280
Karar No.: 2022/1121
Karar tarihi: 05.10.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/1280

Karar No : 2022/1121

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, … İnşaat Peyzaj Yapı ve Endüstri Malzemeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ile gecikme faizine ilişkin borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve (…) sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarname ve ödeme emirleri ilanen tebliğ edilmiş ise de şirket adına düzenlenen ihbarname ve ödeme emirlerine ilişkin tebliğ alındıları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen kişilere imzalatılmak suretiyle tutanak haline getirilmemiştir.

Bu durumda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı işlemlerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle amme alacağının kesinleşerek ödenmesi gereken safhaya geldiğinden bahsedilemeyeceğinden kesinleşmeyen amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 17/12/2020 tarih ve E:2016/8412, K:2020/5791 sayılı kararı:

06/12/2011 tarihinde düzenlenen ve muhtar nezdinde imzalanan adres tespit tutanağı ile asıl borçlu şirketin bilinen ve Ticaret Sicil Memurluğunda en son adresi olarak görünen iş yeri adresinde bulunamadığı saptanmıştır.

Bu durumda, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin, bilinen adresinde bulunamayan şirkete, koşullarının oluşması nedeniyle 24/01/2012 ve 11/03/2014 tarihlerinde ilanen tebliğinde yasaya aykırılık bulunmadığından kamu alacağının usulüne uygun biçimde kesinleşmediğinden söz edilemeyecektir.

Dolayısıyla mahkeme kararının, ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar yönünden yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Asıl borçlu şirketin iş yeri adresinde bulunamadığının usulüne uygun olarak düzenlenmiş adres tespit tutanakları ile tespit edilmesi karşısında olayda şirket adına düzenlenen ihbarnameler ile ödeme emirlerinin ilanen tebliğine ilişkin şartların gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, şirket adına düzenlenen ihbarnameler ile ödeme emirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 104. maddesine uygun biçimde ilanen tebliğ edilip edilmediği de dahil olmak üzere dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygunluğunun diğer hususlar yönünden incelenerek karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

… İnşaat Peyzaj Yapı ve Endüstri Malzemeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin bilinen adresinde 30/06/2010 tarihinde düzenlenen adres tespit tutanağıyla, tarih ve sayılarına yer verilen dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin şirketin adresten dört yıl önce taşınması nedeniyle tebliğ edilemediği hususu memur ve mülk sahibi …'in imzası ile tespit edilmiştir.

Aynı adreste 06/12/2011 tarihinde düzenlenen adres tespit tutanağıyla ise şirketin adreste bulunamadığı hususu memur ve mahalle muhtarının imzası ile tespit edilmiştir.

Şirket adına düzenlenen ihbarnamelere ilişkin tebliğ alındılarının "teslim alan" ve "teslim eden" kısımları boş olup ihbarnamelerin ilanen tebliğine ilişkin herhangi bir belge de dosyada bulunmamaktadır.

Şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ilanen tebliğ edilmiş olup borcun vadesinde ödenmediği ve şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasından sonuç alınamadığından bahisle kamu alacağının şirket ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla dava konusu ödeme emri düzenlenmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ evrakının teslimi" başlıklı 102. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle değiştirilmeden önceki hali şu şekildedir:

"Tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarf posta idaresince muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tesbit olunur.

Muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memuru durumu zarf üzerine yazar ve mektup posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderilir.

Muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır. İmzadan imtina ederse, tebliği yapan bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilemiyen evrak çıkaran mercie iade olunur.

Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemiyerek iade olunursa tebliğ ilan yolu ile yapılır.

Muhatap imza edecek kadar yazı bilmez veya her hangi bir sebeple imza edemiyecek durumda bulunursa sol elinin baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ olunur.

Muhatap tebelluğdan imtina ederse tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir.

Yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tesbit olunur."

Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğin ilanla yapılacağı haller" başlıklı 103. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle değiştirilmeden önceki hali ise şu şekildedir:

"Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılır.

1.Muhatabın adresi hiç bilinmezse;

2.Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse;

3.Başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa;

4.Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa."

Kanun'un 104. maddesinde ilanen tebliğin şekil şartları; 106. maddesinde de ilanın neticeleri düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Asıl borçlu şirketin bilinen iş yeri adresinde bulunamadığı hususunun 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinde öngörülen usule uygun olarak düzenlenen adres tespit tutanaklarıyla tespit edilmesi karşısında olayda şirket adına düzenlenen ihbarnameler ile ödeme emirlerinin ilanen tebliğine ilişkin şartların gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.

Bu durumda ihbarnamelerin ilanen tebliğine ilişkin belgeler davalı idareden ara kararı ile istenilerek ihbarnameler ve şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğinin 213 sayılı Kanun'un 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi kapsamında incelenebilecek diğer hususlar yönünden inceleme yapılmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.