2021/1488 K. 2022/695 T. 8.6.2022

VDDK., E. 2021/1488 K. 2022/695 T. 8.6.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/1488
Karar No.: 2022/695
Karar tarihi: 08.06.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/1488

Karar No : 2022/695

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Yapı Doğalgaz İnşaat

Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan faturaları kayıtlarına intikal ettirdiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden re'sen tarh edilen 2007 yılı kurumlar vergisi, aynı yılın Ekim-Aralık dönemine ilişkin geçici vergi, 2008 yılının Nisan-Haziran dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve vergilerin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları ile 2007 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:

Vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici vergi yönünden inceleme:

Uyuşmazlıkta, davacı tarafından 2007 yılında kayıtlara intikal ettirilen gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan faturaların tamamının maliyetinin reddedilmesi durumunda %94'e ulaşan kâr marjının iktisadi ve ticari icaplara uymadığı belirtilerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen sektörel bazdaki kârlılık oranı esas alınmak suretiyle fark matraha ulaşılmıştır. Diğer bir ifadeyle, davacı şirketin gerçek olmadığı ve bu sebeple reddi gerektiği ileri sürülen maliyetleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenen kârlılık oranları nazara alınarak belirlenmiştir. Ödenmesi gereken verginin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak görev ve yetkisi bulunan davalı tarafından, şirketin yürüttüğü faaliyetin niteliği, önceki ve sonraki yıllara ilişkin faaliyeti, kâr-zarar durumu, ilgili yılda hangi şahıs ve şirketlere ne kadar mal teslimi ve hizmet ifasında bulunulduğu, ilgili firmalarla yapılan iş bağlantıları ile bu satışların gerçek olup olmadığı hususlarında yeterli bir incelemede bulunulmamıştır. Ayrıca, şirketin ilgili yıl kârlılık oranı belirlenirken sadece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bildirdiği inşaat ve doğal gaz sektörüne ilişkin kârlılık oranı esas alınmıştır. Oysa davacı şirketin alım yaptığı bazı firmalara ait bir kısım faturanın konusunun doğal gaz sektörü ile ilgili olmadığı, çatı onarımı, baca yapımı, mermer döşeme, asma tavan işçilik bedellerine ilişkin olduğu görülmüştür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen sektörel bazdaki kârlılık oranları da mevcut olayda yanlış tatbik edilmiştir.

Bu durumda, davacı şirketin 2007 yılındaki alışlarıyla mal veya hizmet satışları karşılaştırılmaksızın, ilgili firmalarla yaptığı iş bağlantıları ile bu satımların gerçek olup olmadığı hususu ortaya konulmaksızın eksik ve yanlış incelemeye dayalı olarak tanzim edilen raporlara istinaden re'sen tarh edilen kurumlar vergisi ve geçici vergi ile bunlar üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi yönünden inceleme:

İlgili mevzuat uyarınca stopaj yapılabilmesi için kâr payının dağıtıldığının ortaya konulması gerekmektedir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar gereği uyuşmazlıkta beyan dışı bırakılan bir kazanç bulunmadığından, dağıtılan kâr payından söz etmek de mümkün değildir. Bu nedenle, re'sen tarh edilen gelir (stopaj) vergisi ile bunun üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden inceleme:

Hesap döneminin kapanmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca ceza kesilmesi maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediğinden kesilen cezada hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden inceleme:

Davacı tarafından satın alınan mal veya hizmete ilişkin olarak … tarih ve … yevmiye nolu kayıt ile kasa hesabından yapılan 8.769,17 TL tutarındaki ödemenin banka veya özel finans kurumları aracılığı ile ödenmediği açık olduğundan kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinde, 5904 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle yapılan ve 01/08/2009 tarihinde yürürlüğe girmiş olan değişiklik ile ceza miktarları düşürüldüğünden ve lehe olan kanun hükmünün uygulanması gerektiğinden, kesilen cezanın 1.000,00 TL'yi aşan kısmının kaldırılması gerekmektedir.

Karar sonucu:

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının 1.000,00 TL'ye isabet eden kısmı yönünden davayı reddetmiş; diğer yönlerden dava konusu vergi ve cezaları kaldırmıştır.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 27/04/2017 tarih ve E:2016/3662, K:2017/3243 sayılı kararı:

Vergi Mahkemesi kararının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının azaltılmasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden yapılan inceleme:

Temyiz istemine konu kararın anılan hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.

Vergi Mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden yapılan inceleme:

Vergi Mahkemesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak davacıya fatura düzenleyen mükellefler hakkında tanzim olunan vergi tekniği raporlarının incelenmesi suretiyle faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanıp dayanmadığı hususu araştırılarak öncelikle re'sen tarh sebebinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Karar sonucu:

Daire bu gerekçeyle kararın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının azaltılmasına ilişkin hüküm fıkrasını onamış; vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.

Daire, davalının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararı:

Hakkında düzenlenen raporda davacının giderlerinin gerçek olmadığı yönünde bir tespit bulunmadığı gibi matrah, hasılat üzerinden elde edilen kâr payı belirlenerek hesaplanmıştır. Düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanıp dayanmadığının belirlenmesi halinde dahi hasılattan elde edilen kâr payının, dolayısıyla tarh edilmesi gereken verginin yeniden hesaplanmasının gerekeceği ve hukuka uygunluk denetiminin sağlanmasına imkân verilmeksizin varsayıma dayalı tarhiyat yapılamayacağı da açıktır.

Vergi Mahkemesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle bozulan hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu vergi ve cezaların hukuka uygun olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile matrahın hukuka uygunluğu yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Üçüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.