2021/1598 K. 2022/657 T. 8.6.2022

VDDK., E. 2021/1598 K. 2022/657 T. 8.6.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/1598
Karar No.: 2022/657
Karar tarihi: 08.06.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/1598

Karar No : 2022/657

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ....

VEKİLİ : Av. ....

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, ortağı olduğu ... Gemi Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına re'sen tarh edilen 2004 ve 2005 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarının hissesine düşen kısmının 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması neticesinde düzenlenen ödeme tablosunda yer alan 2005 yılının Ocak ilâ Aralık dönemlerine ait katma değer vergileri, vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

...Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:

Davacı tarafından yapılandırılmış olan amme alacaklarının asıl borçlusu olan davacının ortağı ve 29/11/2000 tarihine kadar kanuni temsilcisi olduğu şirketin, defter ve beyannamelerinin gerçek durumu yansıtmadığından bahisle sevk edildiği takdir komisyonunca belirlenen matrahlar esas alınarak 2007 yılı için re'sen tarh edilen vergi ve cezaları içeren ihbarnamelerin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre muhatap şirketin kapısına yapıştırılmak suretiyle 28/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, 2005 ve 2007 yıllarına ait diğer vergi ve ceza ihbarnamelerinin ise şirket müdürü Fehmi Der'in aynı adreste ikamet eden eşi ...'e 28/06/2011 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.

Anılan tarhiyatların, takdir komisyonunda geçen bir yıllık bekleme süresi de dahil 2004 dönemine ait olanlarının en geç 31/12/2010 tarihine kadar; 2005 yılına ait olanların en geç 31/12/2011 tarihine kadar; 2007 yılına ait olanlarının ise en geç 31/12/2013 tarihine kadar asıl borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekirken 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda öngörülen usule uygun olarak tebliğ edilmeyen 2004 ve 2007 yıllarına ait amme alacağının zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmıştır.

Diğer yandan 2005 yılına ait re'sen tarh edilen kurumlar vergisinin ise asıl borçlu şirket açısından kesinleşip kesinleşmediği ve alacağın şirketten tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi hususların da idarece açıklığa kavuşturulmadığı görüldüğünden, asıl borçlu hakkında tüm takip ve tahsil yolları tüketilmeden şirket ortağı olan davacının başvurusu üzerine 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan 2005 yılına ait kurumlar vergisi ve vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bu nedenle, ödeme tablosu içeriği 2004, 2005 ve 2007 yıllarına ait tüm vergilerde ve vergi ziyaı cezalarında (fer'ileri dahil) hukuka uygunluk bulunmadığından ödeme tablosunun 2005 yılına ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmının iptali gerekmektedir.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davanın kabulüne karar vermiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 17/12/2019 tarih ve E:2016/5867, K:2019/7209 sayılı kararı:

6552 sayılı İş Kanunu ve Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun'un 73. maddesinin (6) numaralı fıkrasında, bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının şart olduğu belirtildikten sonra davadan vazgeçme dilekçelerinin ilgili tahsil dairesine verileceği ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarihin, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçelerin ilgili yargı merciine gönderileceği, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanun'un yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmayacağı ve bu kararlar ile hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunların talep edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Dava konusu vergilerin, asıl borçlu şirketin ortağı olan davacının kendi adına ve imzasıyla 6552 sayılı Kanun'un 73. maddesi uyarınca 26/12/2014 tarihinde yapılandırıldığının taraflar arasında ihtilafsız olduğu ve bu durumun mahkemece de kabul edildiği olayda asıl borçlu şirket adına yapılan tarhiyatın hukuka uygunluğu incelenemeyeceğinden, aksi yöndeki gerekçeyle davanın kabulü yolundaki vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.

.... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:

Vergi mahkemesi ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Israr kararında hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.