2021/39241 K. 2022/16527 T. 19.10.2022

11. CD., E. 2021/39241 K. 2022/16527 T. 19.10.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2021/39241
Karar No.: 2022/16527
Karar tarihi: 19.10.2022
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Sahte fatura düzenleme

...

...

Sanık ... hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, TCK'nin 67/2-d maddesi gereğince iştirak halinde birlikte suç işledikleri iddia olunan ve hakkında beraat hükmü kurulan sanık ... hakkındaki dava zamanaşımını kestiği, sanık ... müdafisinin temyizinin vekalet ücretine ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

1) Sanıklar hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davalarında; sanıkların savunmalarında yüklenen suçu kabul etmemeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;

a) Suça konu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

b) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında düzenlenen karşıt inceleme raporları ile aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,

c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması,

2) Suçun sübutu halinde ise; hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

3) Kabule göre de;

a) Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 31.07.2012 tarihli ve 2012/2397 numaralı iddianamesi ile mütalaaya uygun olarak sanıklar hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kamu davası açıldığı, suç ve hüküm tarihi itibarıyla her takvim yılında işlenen “sahte fatura düzenleme” eylemlerinin birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hükmün gerekçesinde sanık ...’in 2010-2012 yılları arasında birden fazla sahte fatura düzenlediğinden bahsedilerek, hüküm fıkrasında 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, sanık ... ... hakkında ise hangi takvim yılına ilişkin olduğu da belirtilmeksizin tek suçtan beraat hükmü kurulması,

b) Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesiyle değişik 213 sayılı VUK’nin 359/b maddesinde öngörülen temel cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,

c) 1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanık ...’in kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.