2021/440 K. 2022/1126 T. 5.10.2022

VDDK., E. 2021/440 K. 2022/1126 T. 5.10.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/440
Karar No.: 2022/1126
Karar tarihi: 05.10.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/440

Karar No : 2022/1126

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına Müflis ...Boya Kimya İnşaat Sanayi Ticaret ve Pazarlama Anonim Şirketinin 2009 ve 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ilâ … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

28/05/2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile asıl borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili kanuni temsilci olarak yönetim kurulu başkanı … belirlenmiş, aralarında davacının da bulunduğu yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin müşterek imzası ile şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları 20/06/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmiştir.

29/04/2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla asıl borçlu şirketin iflasına karar verildiği ilan edilmiştir.

23/10/2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde de … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca iflasın kapatıldığı ilan edilmiştir.

Şirket hakkında iflas kararının verildiği tarih itibarıyla şirketin varlığı ve varsa gelirleri üzerindeki tasarruf hakkı ortadan kalkarak bütün varlığı ve gelirleri iflas masasına intikal etmiş olduğundan vergilendirme ile ilgili ödevlerin mükellef tarafından yerine getirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Zira mahkeme kararı ile iflasına karar verilen şirketin iflas muameleleri sona erinceye kadar vergilemeye ilişkin ödev ve sorumlulukları İcra İflas Kanunu'nun 226. maddesi gereği iflas masasının kanuni temsilcisi durumunda olan iflas idaresine aittir.

19/04/2010 tarihinde iflasına karar verilmiş ve 04/10/2012 tarihinde iflası kapanmış olan şirketin iflas dönemine ilişkin tüm vergisel yükümlülüklerinin iflas idaresi tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.

Dava konusu ödeme emirleri içeriği borçların şirketin beyanı üzerine tahakkuk eden ancak vadesinde ödenmeyen borçlar olduğu görülmektedir.

…, …, …, …, …, …, … ve … ilâ … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçların vade tarihlerinin şirketin iflas halinde olduğu döneme rastladığı ve bu döneme rastlayan borçların ödenmesinden iflas idaresinin sorumlu olduğu açık olup davacının anılan borçların ödenmemesinden sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.

Diğer ödeme emirleri içeriği borçların vade tarihlerinin ise şirketin iflasının açıldığı 19/04/2010 öncesine rastladığı ve bu dönemlerde de davacının yönetim kurulu üyesi olarak şirketi temsil ve ilzam yetkili bulunması nedeniyle şirket borcunun ödenmemesinden sorumlu olduğu sonucuna varıldığından diğer ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle …, …, …, …, …, …, … ve … ilâ … takip numaralı ödeme emirlerini iptal etmiş; diğer ödeme emirleri yönünden davayı reddetmiştir.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 27/09/2018 tarih ve E:2016/4577, K:2018/4712 sayılı kararı:

Uyuşmazlık konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçları için davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket adına düzenlenip usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emirlerinin dosyada mevcut olmadığı görülmüştür.

Bu haliyle amme alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyecektir.

Bu nedenle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

Daire, bu gerekçeyle kararın redde ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş; davalının temyiz istemini bu nedenle reddetmiş; davalının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, ilk kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının kesinleştiğini belirttikten sonra bozulan hüküm fıkrası yönünden ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlık konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçları için davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket adına düzenlenip usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emirlerinin dosyada mevcut olmadığı görüldüğünden, davalı idareden anılan bilgi ve belgeler istenilerek gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Uyuşmazlık konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçları için davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin dosyada mevcut olmadığı görülmüştür.

Re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davalı idareden asıl borçlu şirket hakkında yürütülen takip sürecine ilişkin bilgi ve belgeler istenilerek gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

XX -

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.