2021/478 K. 2022/974 T. 14.9.2022

VDDK., E. 2021/478 K. 2022/974 T. 14.9.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/478
Karar No.: 2022/974
Karar tarihi: 14.09.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/478

Karar No : 2022/974

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı - ...

(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, muhasebe işlerini yürüttüğü ...Petrol Ürünleri Elektrik Yüksek Gerilim İnşaat Hafriyat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2010 ilâ 2013 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:

Davacının muhasebe işlemlerini yürüttüğü ...Petrol Ürünleri Elektrik Yüksek Gerilim İnşaat Hafriyat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 09/10/2014 tarihli vergi tekniği raporunda, anılan şirketin 2010 ilâ 2012 takvim yıllarında düzenlediği tüm faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Bu rapora istinaden şirket adına 2010 ilâ 2013 yıllarına ilişkin olarak re'sen salınan kurumlar vergisi, katma değer vergisi, geçici vergi ve gelir (stopaj) vergisi tarhiyatları şirkete tebliğ edilmesine rağmen dava konusu edilmeyerek kesinleşmiştir.

Dava konusu ödeme emri içeriğindeki vergi ve cezalar, beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından kaynaklanmayıp şirketin sahte belge düzenlediği varsayımına dayandığından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesi uyarınca davacının ziyaa uğratılan vergi ve kesilen cezalar ile gecikme faizlerinden asıl borçlu mükellef ile birlikte sorumlu tutulmasında ve müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 19/11/2019 tarih ve E:2015/14292, K:2019/6426 sayılı kararı:

Davacının muhasebe işlerini yürüttüğü ...Petrol Ürünleri Elektrik Yüksek Gerilim İnşaat Hafriyat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 09/10/2014 tarihli vergi tekniği raporunda yer alan tespitler şu şekildedir:

i. Elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyetiyle uğraşmak üzere 04/01/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettiren şirketin iş yeri 30 m²'dir.

ii. Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü nezdinde iş yeri kaydı ve işçi beyanı bulunmamaktadır.

iii. 28/10/2011 tarihinde yapılan hisse devirleri ile şirketin ortaklık yapısı değişmiştir.

iv. Defter ve belgeler incelemeye ibraz edilmiştir.

v. Yüksek tutarlı katma değer vergisi beyanlarına karşın hiçbir dönemde ödenecek katma değer vergisi beyan edilmemiştir.

vi. Kayıtlarında banka hesabı hiç kullanılmamış, ödeme belgesi olarak banka dekontu, çek vs. sunulmamıştır.

vii. 2010 ilâ 2012 yıllarında alış yapılan mükelleflerden altısı hakkında sahte fatura düzenledikleri yolunda vergi tekniği raporu bulunmakta; iki mükellef hakkında ise sahte fatura düzenleme yönüyle inceleme devam etmektedir.

viii. Şirket ortağı ve yöneticilerinin, haklarında olumsuz tespit bulunan dört şirketin de ortak ve yöneticisi olduğu, bu mükelleflerin birbirine yüksek tutarlı fatura düzenledikleri saptanmıştır.

ix. Satış faturalarının içeriği kamyon, kepçe, vinç çalışması olmasına rağmen şirket adına kayıtlı araç ve kepçe bulunmadığı gibi bu tür bir araç kiralandığına dair gider kaydı da bulunmamaktadır. Ayrıca şirketin akaryakıt ve elektrik faturası gideri de bulunmamaktadır.

x. Şirketin kurulduğu tarihten itibaren düzenlediği faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Davacı, değinilen şirketin ortaklarının ortak ve kanuni temsilcisi olduğu ...İnşaat Elektrik Otomotiv Nakliyat Temizlik Reklam ve Organizasyon ve Ticaret Limited Şirketi, ...Yapı İnşaat Limited Şirketi ve ...İnşaat Limited Şirketi ile ...Petrol Ürünleri Limited Şirketinin de muhasebeciliğini yürütmektedir.

Davacı hakkında düzenlenen 24/10/2014 tarihli sorumluluk raporunda, yüksek tutarlı nakit ödemelere, yine yüksek tutarlı sahte alış faturalarına, satış faturalarındaki uyumsuzluklara, asgari gider faturalarının bulunmamasına, bağlantılı mükelleflerle karşılıklı fatura kesilmesine ilişkin olarak davacının da ifadesine başvurulduktan sonra davacının, sahte fatura düzenleyicisi olduğunu bilerek muhasebecilik hizmeti verdiği şirket adına tarh edilip kesinleşen vergiler ve fer'ilerinden oluşan kamu alacağından Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesi ve (4) sıra No'lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir.

Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesi ve (4) sıra No'lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ'de yer alan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, mükelleflerin beyannamelerini imzalayan meslek mensuplarının sorumluluklarının, imzaladıkları beyannamede yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından kaynaklanması nedeniyle, serbest muhasebeci mali müşavirler, imzaladıkları beyannamede yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygunluğunu tespit edebilmeleri için mükellefler tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin muhasebe kurallarına uygun olarak kanuni defterlere kaydedilmesinden, mali tablolara aktarılmasından ve harici araştırmayı gerektirmeden sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacakları gibi miktar ve tutar itibarıyla işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgelerin kullanılmaması hususunun da meslek mensubunun sorumluluğu kapsamında olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Davacının imzaladığı beyannamede yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygunluğunun sağlanması yukarıda belirtilen şekilde olması gereken olayda, davacının hizmet sunduğu mükellef hakkında sahte fatura düzenlediği yolundaki saptamalar, haklarında sahte fatura düzenledikleri yönünde tespitler bulunan ve ...Petrol Ürünleri Elektrik Yüksek Gerilim İnşaat Hafriyat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortaklarının ortağı olduğu firmaların muhasebe işlemlerinin de davacı tarafından yürütülmesi, bu firmaların iş hacimlerine ve ticari örf ve teamüle aykırı şekilde sürekli biçimde birbirlerine yüksek miktarlı fatura düzenlemeleri, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, yol açılan vergi kaybından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolundaki mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.

...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararı:

Serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirlere, 213 sayılı Kanun'un mükerrer 227. maddesi ile yüklenilen sorumluluk, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına, defter kayıtlarının da dayanağı belgelere uygun olup olmadığına ilişkindir. Nitekim anılan maddede sadece "uygunluk" ifadesine yer verilmesiyle de sorumluluğun kapsam ve sınırları açıkça belirlenmiştir. Buna göre, kanun gereği sınırlı bir uygunluk denetimi yapma yetkisi bulunan meslek mensubu, beyannamelere doğru şekilde aktarılan defter kayıtları ile kayıtlara dayanak belgelerde yer alan bilgilerin doğruluğundan sorumlu tutulamayacaktır. Muhasebecilerin harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden sorumlu olacakları yolundaki Tebliğ hükmü gereği davacının belgelerin doğruluğundan sorumlu tutulması vergi ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırılık teşkil edecektir.

Bu durumda, asıl borçlu mükellefle ilgili olarak yapılan inceleme sonucu hesaplanan verginin, davacının yürüttüğü muhasebecilik faaliyeti ile ilgili hususlardan kaynaklanmadığının (faturaların üzerinde yazılı tutarlardan farklı tutarlarla kayıt ve beyanlara yansıtılması, defterde kayıtlı olan tutarların beyannamelere aktarılmaması veya fazla/eksik aktarılması gibi) açık olması karşısında, davacının müteselsilen sorumlu tutulması için gerekli yasal şartların mevcut olmadığı sonucuna varıldığından davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Mahkeme bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacının harici araştırmayı gerektirmeden sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden sorumlu olması nedeniyle dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Serbest muhasebeci mali müşavirlerin Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesinde düzenlenen sorumluluğunun sınırının tebliğ ile genişletilmesinin verginin kanuniliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği, serbest muhasebeci mali müşavirlerin belgelerin doğruluğuna ilişkin denetim yetkisinin bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.