2021/5212 K. 2022/2971 T. 24.2.2022

11. CD., E. 2021/5212 K. 2022/2971 T. 24.2.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2021/5212
Karar No.: 2022/2971
Karar tarihi: 24.02.2022
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme

HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın, ortağı ve temsilcisi olduğu şirketin 2012 takvim yılına ait defter ve mal alış belgelerini 02.09.2013 tarihli tebligata rağmen ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; her ne kadar sanık sorgusunda, şirkete ait defter ve belgelerin araçtan çalındığını, buna ilişkin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde zayi davası açtıklarını ve Urla Cumhuriyet Başsavcılığınca hırsızlık suçundan soruşturma yürütüldüğünü beyan etmiş ise de; zayi davasına ve hırsızlık suçundan yürütülen soruşturmaya yönelik esas ve soruşturma numaralarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış olması, sanık müdafisinin defter ve belgelerin ibrazına ilişkin isteme yazısının tebliğinden sonra hırsızlık olayının gerçekleştiğini belirtmesi, sanığın esasa ilişkin son savunmasında muhasebeciyi bulamadığı için defter ve belgeleri ibraz edemediğini beyan etmesi, hırsızların yararlanamayacağı şeyleri çalmalarının hayatın olağan akışına uygun düşmemesi nedeniyle, savunmaya itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip yüklenen suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;

1) 18.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesine eklenen "denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine" dair hükmün suç tarihinde yürürlükte bulunmadığı dikkate alınmadan, sanığın adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararına konu “hamiline çek defteri yaprağı kullanmadan hamiline çek düzenlemek” fiilinin 03.02.2012 tarih ve 28193 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6273 sayılı Kanunun 5. maddesi ile idari para cezasını gerektiren bir kabahate dönüştüğü gözetilmeden, CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan ve bir daha suç işlemeyeceği hususunda oluşan kanaat nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında, "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan" şeklindeki isabetsiz ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

2) Kabule göre de;

a) 18.09.2013 olan suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 03.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5409 sayılı Kanun'un 23. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi gereğince, hapis cezasının alt sınırının 18 ay olduğu gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,

b) 5237 sayılı TCK'nin 51/3. maddesinde düzenlenmiş bulunan “Cezası ertelenen hükümlü hakkında bir yıldan az üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkum olunan ceza süresinden az olamaz.” hükmü uyarınca sanık hakkında belirlenen denetim süresinin 1 yıldan az olamayacağının gözetilmemesi,

c) Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında; 5237 sayılı TCK'nin 53/4. maddesi uyarınca anılan Kanun'un 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

d) Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK'nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL'nin altında olması nedeniyle hazineye yükletilmesi yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.