2021/627 K. 2022/1001 T. 14.9.2022

VDDK., E. 2021/627 K. 2022/1001 T. 14.9.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/627
Karar No.: 2022/1001
Karar tarihi: 14.09.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/627

Karar No : 2022/1001

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dış Ticaret Tekstil Sanayi Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :…Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın komisyon karşılığı fatura düzenleyerek elde ettiği gelirin üzerinden hesaplanan kurumlar vergisini aşan kısmını ortaklara kâr payı olarak dağıtmasına karşın tevfikat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden hareketle takdir komisyonu kararı uyarınca 2011 ve 2012 yılının Nisan dönemleri için re'sen salınan gelir (stopaj) vergileri ile vergilerin bir katı tutarında kesilen ve 2012 yılının Nisan dönemi için tekerrür hükmü uygulanarak artırılan vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergilerinin matrahı yönünden bağlı olduğu 2010 ve 2011 yılına ilişkin vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davalar tarh edilen kurumlar vergisi yönünden reddedilmiştir.

Bu nedenle dava konusu vergi ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Davacı adına 2010 yılının Nisan dönemi için kesilen vergi ziyaı cezası 12/07/2011 tarihinde kesinleşmiştir.

Tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan 2012 yılına ilişkin vergi ziyaı cezasının, 2011 yılına ait kurumlar vergisi tarhiyatına esas alınan matrahın üzerinden tarh edilen gelir (stopaj) vergisinin ziyaa uğratılmasından kaynaklandığı dolayısıyla kurumlar vergisi tarhiyatının 2011 yılına ilişkin olduğu göz önüne alındığında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun vergi ziyaı cezasına yönelik tekerrrür hükümlerinin uygulanabilmesi için öngördüğü şartların olayda gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılarak kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Mahkeme, bu hukuksal nedenler ve gerekçeye dayanarak dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi yönünden davayı reddetmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmını kaldırmıştır. Ayrıca Mahkeme, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taraflar lehine 750,00 TL vekalet ücretine hükmetmiş, diğer yargılama giderlerini haklılık durumuna göre taraflara paylaştırmıştır.

Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 06/02/2019 tarih ve E:2015/11881, K:2019/768 sayılı kararı:

Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyiz istemine konu kararın, cezalı tarhiyatın, 2010 ve 2011 yılları için re'sen takdir edilen matrahın aynı yılın kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen matrahı aşan farka isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.

Dava konusu gelir (stopaj) vergisinin matrahı yönünden bağlı bulunduğu ve davacı adına aynı nedenle salınan kurumlar vergisine karşı açılan davanın reddine yönelik Mahkeme kararları, Danıştay Üçüncü Dairesinin 06/02/2019 tarih ve E:2015/9761,9743, K:2019/766,743 sayılı kararlarıyla; tarhiyatın, anılan yıllara ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen matraha isabet eden kısmı yönünden bozulmuştur.

Bu kararlar uyarınca verilecek kararların sonucu dava konusu tarhiyatların değinilen farka isabet eden kısmını etkileyeceğinden, temyiz istemine konu Vergi Mahkemesi kararının, değinilen hüküm fıkrasının sözü edilen bozma kararlarındaki esaslar doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

Diğer taraftan, dava konusu 2012 yılının Nisan dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının, tekerrür hükümleri uyarınca %50 oranında artırılarak kesildiği olayda, vergi/ceza ihbarnamelerinde, vergi ziyaı cezalarının, 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak uygunlandığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği görülmüştür. Bu nedenle anılan dönemlere ait vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı sebep unsuru açısından hukuka uygun düşmediğinden, Vergi Mahkemesi kararının, tekerrüre ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

Dairece, kararın, cezalı tarhiyatın, 2010 ve 2011 yılları için re'sen takdir edilen matrahın aynı yılın kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen matraha isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası bozulmuş, kararın diğer hüküm fıkralarına yöneltilen tarafların temyiz istemleri reddedilmiştir. Ayrıca Daire, davalının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.

Yargısal yetki alanının yeniden belirlenmesi üzerine dosyanın gönderildiği … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Uyuşmazlık, cezalı tarhiyatın, 2010 ve 2011 yılları için re'sen takdir edilen matrahın aynı yılın kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen matraha isabet eden kısmı yönünden değerlendirilecek olup kararın tarh edilen vergi ve kesilen vergi ziyaı cezasının diğer kısımları temyiz incelemesi sonucunda kesinleşmiştir.

Cezalı tarhiyatın, 2010 ve 2011 yılları için re'sen takdir edilen matrahın aynı yılın kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen matraha isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Vergi Mahkemesi bozulan hüküm fıkrası yönünden davanın reddi yolundaki kararında ısrar etmiştir. Ayrıca Mahkeme, ilk karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla davalı aleyhine 750,00 TL vekalet ücretine hükmetmiş, ısrar kararı tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla davacı aleyhine 2.270,00 TL vekalet ücretine hükmetmiş, diğer yargılama giderlerini haklılık durumuna göre taraflara paylaştırmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararının temyize konu hüküm fıkrası, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1-Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının davalı aleyhine hükmedilen yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.