2021/724 K. 2022/1391 T. 16.11.2022

VDDK., E. 2021/724 K. 2022/1391 T. 16.11.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/724
Karar No.: 2022/1391
Karar tarihi: 16.11.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/724

Karar No : 2022/1391

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Alüminyum Makina Döküm Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, esnaf muaflığından faydalanan kişilerden aldığı bir kısım hurda emtiayı tevkifat yükümlülüğünden kaçınmak amacıyla gerçek emtia teslimine dayanmayan faturalar ile belgelendirdiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden 2008 yılının Ocak-Mart, Haziran ilâ Aralık, 2009 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen gelir (stopaj) vergileri ile vergilerin bir katı tutarında kesilen ve tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Uyuşmazlıkta, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda davacının gerçek emtia teslimine dayanmayan fatura kullandığı tespitinden hareketle vergiden muaf esnaftan mal aldığı kanısına varılmıştır. Gerçek emtia teslimine dayanmayan fatura kullanma nedeni ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde belirtilen tevkifat yükümlülüğünden kaçınmak olarak belirtilmiştir. Ancak, davacının gerçekten vergiden muaf esnaftan mal alıp almadığı yönünde hukuken geçerli herhangi bir tespite yer verilmemiştir.

Bu durumda, davacının vergiden muaf esnaftan mal alıp almadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmaksızın, hukuken geçerli herhangi bir tespite yer verilmeden (davacıya imzalatılan inceleme raporuna ekli tutanakta davacıya bu yönde soru yöneltilmeden, olayı somut olarak ortaya koyan tutanak vs. olmadan) eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu vergi ve cezaları kaldırmıştır.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 10/10/2018 tarih ve E:2014/8085, K:2018/8837 sayılı kararı:

Davacının 2008 ve 2009 takvim yılları hesaplarının incelenmesi neticesinde vergi inceleme raporları düzenlenmiştir. Bu raporlarda, davacının vergiden muaf esnaftan yapılan hurda alımlarını sahte faturalar ile belgelendirdiği ve bu alımlar esnasında gider pusulası düzenlemediği belirtilmiş ve bu nedenle dava konusu cezalı tarhiyatlar yapılmıştır.

Davacının kayıtlarına intikal ettirdiği faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğunun tespiti halinde bu faturaları vergiden muaf esnaftan yaptığı alışverişi gizlemek maksadıyla kullandığının kabulü gerekmektedir. Alımların vergiden muaf esnaftan yapılmadığına ilişkin iddianın ispat yükü de davacıya ait olacaktır.

Bu durumda Vergi Mahkemesince, davacının faturalarını kayıtlarına intikal ettirdiği belirtilen mükellefler hakkında yapılan tespitlerin değerlendirilmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

(Vergi Mahkemesi, bozma kararına uyduğunu belirterek cezalı tarhiyatların dayanağı vergi inceleme raporlarında, düzenledikleri faturaların gerçek emtia teslimine dayanmadığı belirtilen 16 mükelleften 9'una ilişkin tespitleri değerlendirmek suretiyle aşağıdaki gerekçeyle karar vermiştir)

Davacı adına fatura düzenleyen her bir mükellef hakkında yapılan tespitlerin değerlendirilmesinden, bu mükelleflerin gerçek ticari faaliyetinin bulunmadığı ve düzenlemiş oldukları faturaların sahte olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Diğer taraftan, bu mükelleflerin düzenlemiş olduğu faturaların gerçek emtia teslimine dayanmadığının kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış olmakla birlikte davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarında, davacının gerçekten vergiden muaf esnaftan mal alıp almadığı yönünde hukuken geçerli herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür.

Bu durumda, davacının vergiden muaf esnaftan mal alıp almadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmaksızın, hukuken geçerli herhangi bir tespite yer verilmeden (davacıya imzalatılan inceleme raporuna ekli tutanakta davacıya bu yönde soru yöneltilmeden, olayı somut olarak ortaya koyan tutanak vs. olmadan) eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi, bu gerekçeyle dava konusu vergi ve cezaları kaldırmıştır.

Davalının temyiz isteminde bulunması üzerine dosyanın esas kaydına alındığı Danıştay Dördüncü Dairesinin 13/04/2021 tarih ve E:2020/196, K:2021/2170 sayılı kararı:

Daire, Vergi Mahkemesince verilen kararın eylemli ısrar niteliğinde olduğu gerekçesiyle dosyanın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderilmesine karar vermiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu vergi ve cezaların hukuka uygun olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen temyiz istemine konu kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince bozma kararına uyulduğu belirtilerek verilen kararın eylemli ısrar mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, temyize istemine konu kararın eylemli ısrar kararı niteliğinde olduğuna oybirliğiyle karar verilmesinin ardından Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

Öte yandan, bozma kararı üzerine verilecek kararda, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan kısımlarının hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan kısmının hukuka uygunluğu değelendirilirken lehe olan kanun hükümlerinin geçmişe yürüyeceği yolundaki ceza hukukunun temel ilkesi çerçevesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun'la değişik halindeki, artırım tutarının kesinleşen (tekerrüre esas alınan) cezadan fazla olamayacağı yolundaki düzenlemenin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.