2021/772 K. 2021/4202 T. 24.5.2021

11. CD., E. 2021/772 K. 2021/4202 T. 24.5.2021

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2021/772
Karar No.: 2021/4202
Karar tarihi: 24.05.2021
 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme

HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Katılan vekilinin temyiz talebinin sanık ... hakkında 2006-2007-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır.

I- 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından sanık ... hakkında verilen beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin; sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin ise sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Sanıklara yüklenen 2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b-1 maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde düzenlenen dava zamanaşımının, en aleyhe kabul ile 31/12/2006 ve 31/12/2007 olarak belirlenen suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,

II- 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin katılan vekilinin ; sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin ise sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;

... Plastik Kağıt San.Tic.Ltd.Şti.nin yetkilisi veya ortağı olan sanıklar hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan açılan kamu davasında; suça konu şirketin 25/04/2009 tarihi itibariyle resen terkin edildiği ancak Ba-Bs analizine göre mükelleften mal aldığını beyan eden bir adet mükellefin 2009/Ağustos döneminde bildirimde bulunduğu ancak 2009 takvim yılında düzenlenen fatura tarihlerinin belli olmadığının anlaşılması ile sanık ...'un aşamalardaki savunmasında suça konu şirkette resmiyette ortak olarak görünse de ortak olduktan 3 ay sonra ayrıldığını ve şirketin ...'ye ait olduğunu beyan etmesi; sanık ...'in savunmasında ise atılı suçlamaları reddetmesi karşısında, suç tarihinin ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;

1-Suça konu fatura aslının, kullanan şirket veya vergi dairesinden sorulmak suretiyle temin edilerek dosyaya getirtilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,

2-Sanıkların faturadaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde sanıkların temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;

a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellef hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,

b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,

c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturayı hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,

4- Varsa şirket muhasebecisinin adres bilgilerinin tespiti ile CMK 46/1-c maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenerek, sanıkları tanıyıp tanımadığının, muhasebe işlemlerinin yürütülmesinde kiminle muhatap olduğunun, kimin talebi üzerine şirketin muhasebesini tutmaya başladığının, şirket işlerini fiilen kimin yürüttüğünün sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması,

5-Kabule göre de;

a) Sahte fatura düzenleme suçundan temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin hüküm fıkrasında, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b olarak gösterilmesi gerekirken, “TCK'nin 359/b-1” olarak hatalı gösterilmesi yasaya aykırı,

b) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık ...'nin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,

III- Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde:

Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;

1-Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının 15/10/2011 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 04/11/2011 tarihinin, yüklenen suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda atılı suçun suç tarihinin gösterilmemesi,

2-5271 sayılı CMK'nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Zarar değil tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri ibraz etmeme neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, engel sabıkası bulunmayan ve takdiri indirim uygulanarak “yargılama sürecindeki pişmanlığı dikkate alınarak” cezası ertelenen sanık hakkında “bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan ve çelişkili gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı,

3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından hiçbir şekilde uygulanamayacağı, kendi altsoyu dışında kalan kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesine Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih, 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmasıi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,

24/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi