2021/92 K. 2023/97 T. 15.2.2023

VDDK., E. 2021/92 K. 2023/97 T. 15.2.2023

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2021/92
Karar No.: 2023/97
Karar tarihi: 15.02.2023
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/92

Karar No : 2023/97

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Sanayi ve Turizm Ticaret Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve …sayılı, …tarih ve …sayılı, … tarih ve …sayılı, … tarih ve …sayılı, … tarih ve …sayılı, … tarih ve …sayılı beyannamelerle … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın bir kısmının ihraç edilen mamuller bünyesinde kullanılmadığının tespit edilmesinden sonra taahhüt hesabı müeyyideli olarak kapatılarak muafiyet kapsamından çıkarılan eşyaya isabet eden katma değer vergisi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Katma değer vergileri ek tahakkukları yönünden yapılan inceleme:

Olayda her ne kadar davacı hakkında Atatürk Havalimanı Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünce dahilde işleme rejim şartlarının ihlal edildiğinden bahisle katma değer vergileri ek tahakkuku yapılmış ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi uyarınca para cezası kesilmiş ise de anılan karara dair İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü nezdinde yapılan itiraz neticesinde itirazın kısmen kabulüyle kararın katma değer vergileri ek tahakkukuna ilişkin kısmı kaldırılmıştır.

Anılan nedenle muafiyet kapsamından çıkarılan eşyaya isabet eden katma değer vergileri ek tahakkukları yönünden karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

4458 sayılı Kanun'un 238. maddesi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezası yönünden yapılan inceleme:

Davalı tarafından Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2013/38 sayılı Genelgesi'nin 6. maddesi ile anılan maddenin (b) işaretli fıkrası uyarınca gümrük vergilerine bağlı olmayan bir para cezasının ihtilaf konusu olduğu ve bu nedenle cezanın 8 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu belirtilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta ise söz konusu para cezaları 4458 sayılı Kanun'un 238. maddesine istinaden tahakkuk ettirilen katma değer vergilerinin iki katı üzerinden hesaplanmıştır. Bu durumda dava konusu para cezaları davalı idarenin iddiasının aksine vergi alacağına bağlı ve üç yıllık zamanaşımına tâbidir. Dolayısıyla gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi içinde yükümlüsüne tebliğ edilmeyen ek tahakkuka bağlı para cezası zamanaşımına uğradığından para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Karar sonucu:

Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu işlemin katma değer vergileri ek tahakkukları yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiş, para cezasına ilişkin kısmını ise iptal etmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2015/3896, K: 2019/6782 sayılı kararı:

4458 sayılı Kanun'un 108. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre serbest dolaşımda olmayan eşya, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebilecektir. Eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde teminat iade edilecek olup bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına şartlı muafiyet sistemi denilmektedir.

Anılan Kanun'un 238. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde dahilde işleme rejimine dair 108 ila 127. maddeleri ile geçici ithalat rejimine ilişkin 128 ila 134. maddelerinin ihlali halinde eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsil edileceği ayrıca bu vergilerin iki katı oranında para cezası alınacağı öngörülmüştür.

Diğer yandan 4458 sayılı Kanun'un 197. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ise yapılan denetimler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergilerine ilişkin tebligatın gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre serbest dolaşımda olmayan eşyanın dahilde işleme rejimi çerçevesinde Türkiye'de işlenerek veya başka eşyanın üretiminde kullanılarak Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilmek kaydıyla, geçici olarak ithal edilmesi halinde ithal edilen eşyaya ait vergilerin kural olarak giriş sırasında tahakkuk ettirilmesi, ancak tahsil edilmeyerek geçici olarak ithal edilen eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihraç edilmesi halinde iade edilmek üzere 6183 sayılı Kanun'da öngörülen teminat türlerine göre teminata bağlanması icap etmektedir.

Bu şekilde geçici olarak ithal edilen eşyaya ait olup giriş esnasında tahakkuk ettirilen vergiler için alınan teminatlar ihracatın gerçekleştirilip taahhüdün yerine getirilmesiyle taahhüt hesabı kapatılarak iade edilmek, böylelikle giriş esnasında yapılan tahakkuk işlemi geri alınmakla şartlı muafiyet sistemi sona erdirilmiş olmaktadır.

Bu aşamadan sonra herhangi bir nedenle taahhüdün ihlal edilmesi durumunda eşyaya ait vergilerle ilgili olarak ne gibi bir işlem yapılması gerektiği konusunda bir düzenlemeye 4458 sayılı Kanun'da yer verilmemiştir. Böyle bir durumda, ithalat vergilerine tâbi bir eşyanın Gümrük Kanunu'na aykırı bir şekilde Türkiye Gümrük Bölgesine girmesi hali söz konusu olacağından ve aynı Kanun'un 182. maddesine göre de gümrük yükümlülüğü doğacağından gümrük vergileri alınmadan yurda girişi yapılan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin Gümrük Kanunu'na göre tahakkuk ettirilerek yükümlüsüne bildirilmesi suretiyle işlem tesis edilmesi ve yükümlülerin de bu tahakkuka karşı anılan Kanun'un 242. maddesinde öngörülen idari itiraz yollarına başvurarak taleplerinin reddi üzerine otuz gün içinde dava açmaları gerekmektedir.

Öte yandan dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ithalatlarda gümrük yükümlülüğü rejim şartlarının ihlali halinde doğmakta olup söz konusu ihlalin taahhüt hesabının kapatılmasından sonra tespiti durumunda vergilerin de bu tarihten itibaren üç yıl içinde ilgilisine tebliğ edilmesi zorunludur.

Olayda dahilde işleme rejimi şartlarının ihlal edildiği hususunun İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin 25/05/2011 tarih ve 5461 sayılı yazısıyla gümrük idaresinin bilgisine girdiği dikkate alındığında bu tarih itibarıyla üç yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yapılıp 19/02/2014 tarihinde tebliğ edilen para cezası kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemine ilişkin olarak Mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken zamanaşımı hükümlerinin yanlış yorumlanması suretiyle aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir.

Daire bu gerekçeyle Vergi Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmını bozmuştur.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Üç yıllık zamanaşımı süresi içerisinde tebliğ edilen para cezasının zamanaşımına uğramadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Yedinci Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.