2022/1000 K. 2022/1485 T. 7.12.2022

VDDK., E. 2022/1000 K. 2022/1485 T. 7.12.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2022/1000
Karar No.: 2022/1485
Karar tarihi: 07.12.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/1000

Karar No : 2022/1485

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş sözleşmesinin 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine kendisine ödenen "iş güvencesi tazminatı" üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:

Gelir (stopaj) vergisi yönünden yapılan inceleme:

Olayda, ikale sözleşmesi uyarınca işveren tarafından yapılan ödemenin, iş akdinin fesih edilmesi nedeniyle işsiz kalan davacıya, karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak yasal bir zorunluluk olmadan yardım amaçlı yapılan bir ödeme olduğu anlaşılmaktadır. İşine son verilen çalışana yapılan ödemenin hizmet karşılığında yapılması söz konusu olamayacağından yapılan ödemenin ücret olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Öte yandan, gelir vergisine tabi olan ihbar tazminatının davacıya ayrıca ödendiği göz önüne alındığında ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ve ücret niteliği taşımayan ödemenin davacıya hangi ad altında yapıldığının da vergisel açıdan bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle gelir vergisine tabi olmayan söz konusu ödeme üzerinden kesilen gelir stopaj vergisinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Faiz istemi yönünden yapılan inceleme:

Hukuka aykırı olarak tahsil edildiği tespit edilen ve tahsil tarihinden iade tarihine kadar davacı tarafından kullanımından mahrum kalınan tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerekmektedir.

Karar sonucu:

Mahkeme bu gerekçeyle davanın kabulüne, dava konusu verginin yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 09/02/2021 tarih ve E:2016/12081, K:2021/857 sayılı kararıyla temyiz istemini reddetmiştir.

Davalının karar düzeltme istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 29/09/2021 tarih ve E:2021/5971, K:2021/4736 sayılı kararı:

Uyuşmazlık konusu olayda davacıya "İş güvencesi tazminatı" adı altında yapılan ek ödemenin her ne ad altında ödenirse ödensin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ücret kapsamında gelir vergisine tabi olduğu anlaşıldığından Mahkemece söz konusu ödemenin karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak yasal bir zorunluluk olmaksızın yapılan yardım amaçlı bir ödeme olduğundan bahisle verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle karar düzeltme istemini kabul ederek Daire kararını kaldırdıktan sonra Mahkeme kararını bozmuştur.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu olayda ikale sözleşmesi uyarınca davacıya yapılan ödemenin ücret sayılan ödemelerin ortak özelliklerini taşıdığı ve 193 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca gelir vergisinden istisna kapsamında bulunmadığı, 213 sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi tarafından faiz ödenmesinin yalnızca açık ve mutlak bir vergi hatası nedeniyle iade edilen vergiler yönünden mümkün olduğu, yargı kararı üzerine faiz ödenmesinin ancak 2577 sayılı Kanun'un 28. maddesi uyarınca kararın otuz gün içinde uygulanmaması durumunda söz konusu olabileceği belirtilerek hukuka aykırı olan ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18/01/2019 tarihinde 7162 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen geçici 89. maddesi uyarınca kanun koyucu karşılıklı sonlandırma sözleşmeleri veya ikale sözleşmeleri kapsamında yapılan tazminat ödemelerinden kaynaklanan gelir vergisi uyuşmazlıklarını nihayete erdirmek istemiş; bu bağlamda ilgililerin madde hükmünden yararlanabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesini öngörmüştür:

i.Anılan tazminatın ilgiliye 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenmesi,

ii.Elde ettikleri tazminatlardan gelir vergisi kesintisi yapılan ilgililerin düzeltme zamanaşımı içerisinde tarha yetkili vergi dairesine başvurmaları,

iii.Dava açmamaları veya

iv.Açılan davalardan vazgeçmeleri.

Kanun koyucu bu şartlar gerçekleştiği takdirde anılan vergilerin düzeltilmek suretiyle ilgiliye iade edilmesini öngörmüştür.

Uyuşmazlık konusu olaydadavacı adına 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma veya ikale sözleşmesi uyarınca elde ettiği tazminattan kesinti yapılmıştır.Davacı tarafından 193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girmeden önce söz konusu kesinti üzerine tahsil edilen gelir vergisinin faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girdikten sonra bu madde hükmünden yararlanmak için davacı tarafından idareye başvuruda bulunulmamış ve davadan vazgeçilmemiştir.

Geçici 89. madde gerekçesi ile birlikte yorumlandığında, kanun koyucunun bu tür uyuşmazlıkları, Kanun’un yürürlük tarihinden önce verilen ve müstakar hale geldiğini belirttiği yargı kararlarını da dikkate alarak sona erdirmek istediği anlaşılmaktadır.

Ayrıca kanun koyucunun geçici 89. maddede “ 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar” ifadesini kullanması, tazminatın türünün maddede sayılanlarla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Bu durumda geçici 89. maddenin gerekçesi ve ruhundan hareketle 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi uyarınca elde edilen tazminatlardan kesilen gelir vergisinin iadesi istemiyle geçici 89. madde hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce dava açan ve geçici 89. madde yürürlüğe girdikten sonra değinilen maddeden yararlanmak için idareye başvuruda bulunmamış olan davacıya işveren tarafından ödenen tazminattan tevkif edilen gelir vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği oyu ile karara gerekçe yönünden katılmıyorum.

XX -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.