2022/1568 K. 2023/557 T. 24.5.2023

VDDK., E. 2022/1568 K. 2023/557 T. 24.5.2023

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2022/1568
Karar No.: 2023/557
Karar tarihi: 24.05.2023
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/1568

Karar No : 2023/557

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı

(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine yapılan ek ödeme üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:

Dava konusu kesintinin ait olduğu ek ödeme, iş akdinin ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi nedeniyle yasal bir zorunluluk olmaksızın, davacının işsiz kalması sebebiyle yardım amaçlı yapılan bir ödemedir. İşverene bağlı bir hizmet karşılığı olarak yapılmayan bu ödemenin, ücret sayılan ödemelerin ortak özelliğini taşıdığından bahsedilemez.

Bu itibarla, anılan ek ödemeden Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesi ve 94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca vergi kesintisi yapılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Diğer taraftan, hukuka aykırı olarak tahsil edildiği tespit edilen verginin ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerekmektedir.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ek ödeme üzerinden kesilen gelir vergisinin, kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.

Davalının istinaf istemini inceleyen ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:

Vergi Dava Dairesi, Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 01/06/2022 tarih ve E:2019/1164, K:2022/3511 sayılı kararı:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca çalışanlara ücret, ödenek, tazminat veya başka adlar altında yapılan ödemelerin ücret olduğu, yapılan ödemelerin olay tarihi itibarıyla ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nda tanımlanan tazminatlardan biri veya mahkeme kararına dayalı işe iade edilmeme tazminatı olması halinde gelir vergisinden müstesna tutulabileceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacıya yapılan ek ödeme ücret niteliği taşıdığından, anılan ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:

İşsizlik sebebiyle verilen tazminat ve yapılan yardımların (ücret tanımına dahil olsalar dahi) 193 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (1) numaralı fıkrasında açıkça vergiden istisna tutulmuştur.

Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu ödemenin türü ve vasfı itibarıyla iş akdi ile işverene bağlı olarak yapılan çalışmanın karşılığı olduğu, bu nedenle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesinde öngörülen ücret tanımına dahil olduğu ve bu ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) işaretli bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdari yargılama usulünde taleple bağlılık kuralı geçerlidir.

Uyuşmazlıkta, davacı tarafından, iş akdinin ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine yapılan ek ödeme üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

Vergi Mahkemesince, kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir vergisinin yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir. Ancak, faizin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak davacının talebini aşar şekilde ödeme/kesinti tarihi esas alınmıştır.

Vergi Dava Dairesince de bu karara yöneltilen istinaf isteminin reddi yolunda ısrar kararı verilmiştir.

Bu durum, taleple bağlılık kuralına aykırılık teşkil etmekle birlikte düzeltilmesi mümkün yanlışlık olarak görüldüğünden, temyiz istemine konu kararın, vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf istemini reddetmek suretiyle hüküm altına aldığı, kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir vergisinin ödeme/kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkralarında yer alan "ödeme" ve "kesinti" ibarelerinin "dava" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,

24/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

X -

KARŞI OY

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18/01/2019 tarihinde 7162 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen geçici 89. maddesi uyarınca kanun koyucu karşılıklı sonlandırma sözleşmeleri veya ikale sözleşmeleri kapsamında yapılan tazminat ödemelerinden kaynaklanan gelir vergisi uyuşmazlıklarını nihayete erdirmek istemiş; bu bağlamda ilgililerin madde hükmünden yararlanabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesini öngörmüştür:

i.Anılan tazminatın ilgiliye 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenmesi,

ii.Elde ettikleri tazminatlardan gelir vergisi kesintisi yapılan ilgililerin düzeltme zamanaşımı içerisinde tarha yetkili vergi dairesine başvurmaları,

iii.Dava açmamaları veya

iv.Açılan davalardan vazgeçmeleri

Kanun koyucu bu şartlar gerçekleştiği takdirde anılan vergilerin düzeltilmek suretiyle ilgiliye iade edilmesini öngörmüştür.

Uyuşmazlık konusu olaydadavacı adına 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma veya ikale sözleşmesi uyarınca elde ettiği tazminattan kesinti yapılmıştır.Davacı tarafından 193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girmeden önce söz konusu kesinti üzerine tahsil edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle dava açılmıştır.193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girdikten sonra bu madde hükmünden yararlanmak için davacı tarafından idareye başvuruda bulunulmamış ve davadan vazgeçilmemiştir.

Geçici 89. madde gerekçesi ile birlikte yorumlandığında, kanun koyucunun bu tür uyuşmazlıkları, Kanun’un yürürlük tarihinden önce verilen ve müstakar hale geldiğini belirttiği yargı kararlarını da dikkate alarak sona erdirmek istediği anlaşılmaktadır.

Ayrıca kanun koyucunun geçici 89. maddede “ 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar” ifadesini kullanması, tazminatın türünün maddede sayılanlarla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Bu durumda geçici 89. maddenin gerekçesi ve ruhundan hareketle 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi uyarınca elde edilen tazminatlardan kesilen gelir vergisinin iadesi istemiyle geçici 89. madde hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce dava açan ve geçici 89. madde yürürlüğe girdikten sonra değinilen maddeden yararlanmak için idareye başvuruda bulunmamış olan davacıya işveren tarafından ödenen tazminattan tevkif edilen gelir vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmıştır.

Diğer taraftan, uyuşmazlıkta, davacı tarafından, iş akdinin ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine yapılan ek ödeme üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

Vergi Mahkemesince, kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir vergisinin yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir. Ancak, faizin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak davacının talebini aşar şekilde kesinti (ödeme) tarihi esas alınmıştır. Vergi Dava Dairesince de bu karara yöneltilen istinaf isteminin reddi yolunda ısrar kararı verilmiştir.

Bu durum, taleple bağlılık kuralına aykırılık teşkil etmekle birlikte düzeltilmesi mümkün yanlışlık olarak görüldüğünden, temyiz istemine konu kararın, vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf istemini reddetmek suretiyle hüküm altına aldığı, kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir vergisinin ödeme/kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkralarında yer alan "ödeme" ve "kesinti" ibarelerinin "dava" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

XX -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.