2022/3266 K. 2022/16945 T. 24.10.2022
11. CD., E. 2022/3266 K. 2022/16945 T. 24.10.2022
T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Ceza Dairesi
Esas No.: 2022/3266
Karar No.: 2022/16945
Karar tarihi: 24.10.2022
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15.03.2022 tarih ve 2021/19434 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.04.2022 tarih ve KYB-2022/42651 sayılı ihbarname ile;
2009 ve 2010 takvim yıllarında muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenlemek suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet etmek suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/07/2021 tarihli ve 2021/18676 soruşturma, 2021/13442 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın, 2009 takvim yılına ait suç yönünden reddine, 2010 takvim yılında işlenen suç bakımından ise kabulü ile anılan kararın bu yönden kaldırılmasına ilişkin Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/08/2021 tarihli ve 2021/5457 değişik iş sayılı kararının "Sanık hakkında 213 sayılı Kanun'un 359/b-1 maddesi uyarınca Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2015 tarihli ve 2014/35544 soruşturma, 2015/1222 esas, 2015/1072 sayılı iddianamesiyle açılan kamu davası sonunda, Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2018 tarihli ve 2015/174 esas ve 2018/177 sayılı kararıyla sanığın 213 sayılı Kanun’un 359/b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 2009, 2010 ve 2011 yıllarında işlenen suçlar sebebiyle 3 kez 2 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan hükme karşı istinaf başvurusu yapılması üzerine ise, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 10. Ceza Dairesinin 05/01/2021 tarihli ve 2018/2271 esas, 2021/72 sayılı kararı ile sanığın 2009 ve 2010 mali yılları içerisindeki eylemlerinin 213 sayılı Kanun'un 359/a-1 maddesinde düzenlenen ''muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenleme'' suç tipine uyduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunularak hükmün bozulmasına karar verilmesini müteakip, anılan Kanun'un 359/a-1 maddesine uyan suç tipine ilişkin olarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık üzerine atılı suç tarihlerinin 31/12/2009 ve 31/12/2010 olduğu, suç tarihinden itibaren 31/12/2018 tarihine kadar 5237 sayılı Kanun'un 67/4. maddesi uyarınca zamanaşımını kesen bir işlemin de olmadığından bahisle anılan Kanun'un 66/1-e maddesi uyarınca olağan zamanaşımı süresinin dolduğu cihetiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, bu karara karşı yapılan itiraz üzerine ise Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/08/2021 tarihli kararı ile Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2018 tarihli mahkumiyet kararının zamanaşımını süresini kestiğinden bahisle 2010 yılına ilişkin eylem yönünden itirazın kabul edilerek bu yönden söz konusu kararın kaldırıldığı anlaşılmakla,
213 sayılı Kanun'un 359/a-1 maddesi uyarınca sanık hakkında soruşturma yapılabilmesi için dava şartı olan rapor değerlendirme komisyonu mütaalası alınması gerektiği ve bu suça ilişkin eylem yönünden düzenlenmiş bir iddianame bulunmadığı ve anılan suçtan dolayı bir mahkumiyet kararı da verilmediği göz önünde alınarak yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı yeni suç hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-1 maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde düzenlenen olağan dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, sanığın üzerine atılı 2010 yılına ilişkin eylem tarihinin 31/12/2010 olduğu, savcılık huzurunda ifadesi alınmayan sanık hakkında 27/07/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, suç tarihi olan 31/12/2010 tarihinden 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin tamamlandığı 31/12/2018 tarihine kadar 5237 sayılı Kanun'un 67. maddesi kapsamında zamanaşımını kesen bir işlem de bulunmadığı, bu halde olağan zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu cihetle, sanığın 2010 takvim yılına ilişkin eylemine konu suç yönünden de itirazın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarihli, 2012/11-1382 Esas ve 2014/124 Karar sayılı ilamı ile 11.07.2014 tarihli, 2012/11-1512 Esas ve 2014/366 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, sahte fatura düzenleme ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçlarının vasıfları farklı olmakla birlikte birbirlerine dönüşebileceği, şüpheli hakkında sahte fatura düzenleme suçundan tanzim olunan iddianame ile Mahkemece verilen mahkumiyet hükümlerinin zamanaşımını kestiği anlaşılmakla; Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 27.07.2021 tarihli 2021/18676 Soruşturma ve 2021/13442 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın “2010 takvim yılı” yönünden kabulüne ilişkin merci Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 26.08.2021 tarih ve 2021/5457 Değişik İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.