2022/334 K. 2022/576 T. 22.9.2022

CGK., E. 2022/334 K. 2022/576 T. 22.9.2022

T.C. Yargıtay Başkanlığı - Ceza Genel Kurulu
Esas No.: 2022/334
Karar No.: 2022/576
Karar tarihi: 22.09.2022
 

Mahkemesi :Asliye Ceza

Sahte fatura kullanma suçundan sanıklar ... ve ...'ın, 213 sayılı Kanun’un 359/b, TCK’nın 43/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.06.2016 tarihli ve 208-935 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 23.12.2021 tarih ve 10022-13405 sayı ile;

"...Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı yanlış yorumlanarak, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması,

Yasaya aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin bozulmasına, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkralarından çıkartılması ve yerine 'Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fikrisinin birinci cümlesinin uygulanmasına' ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin düzeltilerek onanmasına" karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 18.04.2022 tarih ve 33941 sayı ile;

"..Benzer olaylarla ilgili Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 15.12.2021 tarihli 2021/18 Esas 2021/12491 Karar sayılı, 17.01.2022 tarihli 2021/ 315 Esas 2022/ 491 Karar sayılı, 02.03.2021 tarihli 2021/1297 Esas 2021/2070 Karar sayılı ilâmlarında da belirtildiği üzere, sanıkların üzerlerine atılı suçu kabul etmemeleri, kullanılan faturaların gerçek alışveriş karşılığında alındığını beyan etmeleri karşısında;

1-Sanıkların kullandığı ve sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenlediği anlaşılan ... Elektrik Peysaj ve ... İnşaat Peysaj firmalarının yetkilileri hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek eyleminden dava açılıp açılmadığının araştırılarak açılmış olması halinde ilgili belgelerin dosya içine alınması,

2- Suça konu olan faturaları düzenleyen şirketlerin yetkililerinin, CMK'nun 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması,

3- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;

a) Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan mükellefe ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,

b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,

Gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin hukuka aykırılık oluşturduğu" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 18.05.2022 tarih ve 2739-9137 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı suçun sübutu yönünden eksik araştırmayla hükümler kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya kapsamından;

Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olan .... Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin, ... Merkez Mahallesi, ... Bulvarı, numara 173/5, Beylikdüzü/... adresinde ikamet amaçlı bina inşaatı alanında faaliyette bulunduğu, 2009 yılında adı geçen Şirket müdür ve ortaklarının sanıklar ... ve ... olduğu,

.... Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 17.11.2014 tarihli ve 3109/44 sayılı vergi inceleme raporu ile eki tutanakta özetle; mükellef kurumun, 20.09.2011 tarihli ve 13 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.ye ait dokuz, 28.06.2010 tarihli ve 35 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen ... ... isimli şahıs firmasına ait üç, 20.05.2010 tarihli ve 52 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen ... isimli şahıs firmasına ait beş, 25.09.2012 tarihli ve 19 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen ... isimli şahıs firmasına ait yedi adet faturayı yevmiye defterine kaydettiği ve bu faturaları 2009 yılının Ekim ve Kasım aylarına ilişkin KDV beyannamelerinde kullanarak indirim konusu yaptığı, mükellef kurumun 2009 hesap dönemi içerisinde KDV dahil toplam 453.156,84 TL tutarındaki emtia alışını belirtilen sahte belgeler ile belgelendirdiği tespit edilmiş olup söz konusu bu faturaların KDV hariç tutarının satılan mamuller maliyetine oranının %40, ilgili dönemdeki KDV indirimine oranının ise %99 olarak belirlendiği bilgilerine yer verildiği, ayrıca faturalardaki emtia alışlarına ilişkin ödemelerin nakit olarak yapılması ve sahte fatura kullanım oranının çok yüksek olması nedeniyle mükellef kurumun sahte faturaları bilerek kullandığı kanaatine varıldığı,

17.11.2014 tarihli ve 3109/44 sayılı vergi inceleme raporu dayanak alınarak hazırlanan 17.11.2014 tarihli ve 3109/44 sayılı vergi suçu raporuna göre; 2009 hesap döneminde sahte fatura kullanma fiilini gerçekleştiren ve şirketi müştereken temsil ve ilzama yetkili olan sanıklar ... ve ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği sonucuna ulaşıldığı,

Marmara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı Vergi Denetim Kurulunun 04.12.2014 tarihli yazısı ile de sanıkların 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma fiilini işledikleri iddiasına dayalı mütalaanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,

26.01.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; .... Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin kanuni temsilcisi olan sanıkların, sahte fatura düzenleyicisi oldukları vergi tekniği raporları ile tespit edilen ... ..., ... ve ... isimli şahıs firmaları ile .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.den aldıkları faturaları Şirketin yasal defterine kaydedip 2009 yılı ilgili dönemlerinde KDV beyannamesinde indirim konusu yaptıkları tespitlerine yer verildiği,

İlgili Vergi Dairesi Başkanlıklarınca dosya içerisine gönderilen;

1- .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 20.09.2011 tarihli ve 13 sayılı vergi tekniği raporunda; .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.nin unvanı ... Elektrik Elektronik .... Tur. ve Rekl. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. iken 02.04.2008 tarihli kararla belirtilen unvanı aldığı ve ... Ticaret Siciline 10.04.2008 tarihinde kaydedildiği, 02.04.2008 tarihinde yapılan hisse devriyle Şirket ortağı olan Tamer Şentürk’ün belirtilen tarihten 05.09.2008 tarihine kadar, 05.09.2008 tarihinde yapılan hisse devriyle Şirket ortağı olan ...’ın da belirtilen tarih itibarıyla Şirket müdürü olarak atandığı, adı geçen Şirketin hisselerinin devredildiği ve unvan değişikliğinin karar tarihi olan 02.04.2008 tarihinden itibaren sahte fatura ticareti yaptığı, 02.04.2008 tarihinden itibaren düzenlenen tüm fatura ve belgelerinin sahte olduğu,

2- ... ... hakkında düzenlenen 28.06.2010 tarihli ve 35 sayılı vergi tekniği raporunda; mükellef tarafından 2009 ve 2010 yıllarında tanzim edilmiş görünen faturalara rastlanması hâlinde faturaların gerçek bir mal ve hizmet ifalarını yansıtmayan sahte faturalar olarak değerlendirilmesi gerektiği,

3- ... hakkında düzenlenen 20.05.2010 tarihli ve 52 sayılı vergi tekniği raporunda; mükellefin 2009 yılında yaptığı faaliyetin sahte fatura düzenlemek olduğu, mükellef bilgilerini taşıyan herhangi bir belgenin 2009 ve sonraki dönemlerde düzenlendiğinin ve kullanıldığının tespit edilmesi hâlinde bu faturaların gerçek bir mal ifasına dayanmayan sahte faturalar olarak değerlendirilmesi ve ilgililer hakkında sahte fatura kullanma yönünden işlem yapılması gerektiği,

4- ... hakkında düzenlenen 25.09.2012 tarihli ve 19 sayılı vergi tekniği raporunda; mükellefin işe başlama tarihi olan 20.07.2009 tarihinden itibaren gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına yönelik ticari faaliyetinin olmadığı, komisyon karşılığı sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyet yürüttüğü, 20.07.2009 tarihinden itibaren düzenlediği tüm belgelerinin sahte belge niteliğinde olduğu,

Bilgi ve tespitlerinin yer aldığı,

Dosya içerisine getirtilen belgeler ile UYAP Sisteminden ulaşılabilen bilgilere göre;

1- .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.nin ilgili dönemdeki yetkilisi ...’ın, Şirket ortaklarından ... ile birlikte ... 5. Asliye Ceza Mahkemesince 2012/28 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; ... ve ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenleme, 2008 ve 2009 yıllarında da ayrıca sahte fatura kullanma suçlarından ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulduğu, hükümlerin temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 21. Ceza Dairesince 17.10.2016 tarih ve 4907-6188 sayı ile; adı geçen Şirket müdürü ... müdafisinin yasal sürenin geçmesinden sonra temyiz isteminde bulunması sebebiyle temyiz isteminin reddine karar verildiği ve ... hakkındaki hükümlerin bu şekilde kesinleştiği, Şirketin küçük hisseli ortağı olan ... hakkında ise eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulduğundan bahisle bozma kararı verildiği, bozma üzerine dosyayı yeniden ele alan Yerel Mahkemece ... hakkında kurulan beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 11.11.2021 tarih ve 3119-10237 sayı ile; ... hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği,

2- Bir şahıs firması olarak mükellefiyet tesis ettiren ... ... hakkında ... 5. Asliye Ceza Mahkemesince 2012/264 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulduğu, bu hükümlerin sanık müdafisince temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 29.03.2017 tarih ve 4563-2352 sayı ile; sanık müdafisinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, suça konu edilen sahte faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri taşıyıp taşımadığının denetlenmesi için fatura asıl veya onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verildiği,

3- Bir şahıs firması olarak mükellefiyet tesis ettiren ... hakkında ... 20. Asliye Ceza Mahkemesince 2010/1339 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; 2009 yılında sahte fatura düzenleme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu, hükmün temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 12.11.2013 tarih ve 20797-16518 sayı ile ; ...’ın 07.012012 tarihinde öldüğünün anlaşılması nedeniyle bozma kararı verildiği,

4- Bir şahıs firması olarak mükellefiyet tesis ettiren ... hakkında ... Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesince 2013/251 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulduğu, hükümlerin temyiz edilmeksizin 10.12.2014 tarihinde kesinleştiği,

Anlaşılmaktadır.

Sanıklar ... ve ... vergi müfettişi huzurunda; 2009 yılında Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olarak inşaat faaliyetinde bulunduklarını, söz konusu faturaların muhteviyatındaki emtiaların faaliyetleri ile ilgili olarak alınıp kullanıldığını, fatura muhteviyatındaki emtiaların nakliyesinin malı satanlarca yapıldığını, söz konusu malların ... yerlerinde taraflarına teslim edildiğini, faturalar ve malların firmanın pazarlamacıları olarak bildikleri kişiler tarafından verildiğini, ancak bizzat kim tarafından verildiğini hatırlamadıklarını, söz konusu firmaları veya ortaklarını tanımadıklarını, fakat faturadaki malları fiilen teslim aldıklarını, faturaların gerçek olup olmadıkları hakkında bilgilerinin bulunmadığını, ödemelerin tamamını nakit olarak yaptıklarını,

Sanık ... kovuşturma evresinde; atılı suçlamayı kabul etmediğini, kesinlikle bilerek sahte fatura kullanmadığını, aldığı faturaların ... karşılığı olduğunu, karşılıksız bir işlem yapılmadığını,

Sanık ... kovuşturma evresinde; Şirketlerinin faaliyeti esnasında alım satımlar yaptıklarını, alınan mallar karşılığında ödemelerde bulunduklarını, kendilerine faturaların verildiğini, bu faturaların mal aldıkları şirketlere ait olduğunu, sahte fatura kullanmadıklarını, suçlamayı kabul etmediğini,

Savunmuşlardır.

Suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun "Kaçakçılık Suçları ve Cezaları" başlıklı 359. maddesinin b fıkrası;

"...b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir." biçiminde iken 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile fıkrada yer alan “beş” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiş ve fıkra son hâlini almıştır.

Maddeyle haksız kazanç sağlamak ve/veya vergi kaçırmak (az vergi ödemek - hiç vergi ödememek) için işlenen fiillerden birisinin de sahte belge düzenlemek veya kullanmak olduğu açıkça belirtilmiştir. Vergi kayıp ve kaçağına sebebiyet vermesindeki oranın yüksekliğini dikkate alan kanun koyucu, sahte belge düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak eylemleri için Vergi Usul Kanunu’nda özel düzenleme getirme ihtiyacı duymuştur.

Vergi belgelerindeki sahteciliğin amacı; düzenleyen için komisyon almak suretiyle haksız kazanç sağlamak veya vergi doğuran faaliyetini vergi dairesi bilgisi dışında tutarak vergi ödememek; kullanan için ise gideri fazla gösterip matrahı düşürmek, dolayısıyla vergiyi az ödemek veya hiç ödememek ya da hakkı olmayan vergi iadesi veya indiriminden yararlanmaktır. Bu bağlamda, gerçeğe aykırılık olgusu olarak sahtecilik amaç değil, araçtır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı hâlde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir. Örneğin, satın alınmayan mal veya hizmetin alınmış gibi fatura düzenlenmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir. Madde metninde sahte belge tanımı yapılırken özellikle belge içeriğinin gerçeğe aykırı düzenlenmesinden bahsedilmektedir. Sahte olarak basılmış ya da mükellefin rızası dışında mükelleften elde edilmiş belgeler de sahte belgedir, ancak bu şekilde maddi olarak yapılan sahteciliklerde dahi sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarının özelliği nedeniyle belgenin, gerçek bir muamele veya durum olmadığı hâlde bunlar varmış gibi düzenlenmesi gerekmektedir.

Belgenin asıl ve suretinde yapılan sahtecilik arasında fark olmayıp sahtecilik kısmen veya tamamen yapılabilir. Tamamen sahtecilik, gerçekte olmayan bir vergi olayının varmış gibi belgeye yansıtılmasıdır. Kısmen sahtecilik ise gerçek ve gerçek olmayan muamele veya durumların aynı belgede yer alması hâlidir. Örneğin; gerçek emtia satışı için düzenlenen faturada, ayrıca yapılmayan emtia satışının da gösterilmesi gibi.

Kısmen sahte belge ile muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeyi karıştırmamak gerekir. Yanıltıcı belgede, gerçek muamele veya durum mevcut olmakla birlikte bunların mahiyet veya miktarında gerçeğe aykırılık vardır. Kısmen sahte belgede ise gerçeğin yanında gerçek olmayan muamele ve durum veya yanıltıcı niteliği kabule yol açan mahiyet ve miktar dışında ve bunları aşan gerçeğe aykırılık söz konusudur.

Bu itibarla, belgesiz yapılan alım ve hizmetlerin başka bir mükellefin belgesiyle veya sahte belgeyle belgelendirilmesi hâlinde belgenin gerçek bir muamele veya duruma dayanmadığından sahte olduğunun kabulü gerekir.

Sahtecilik, mükellefin özel yönetmeliğine uygun olarak bastırdığı belgeler vasıta kılınarak işlenebileceği gibi, sahte basılmış belgelerle de işlenebilir.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olan .... Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müşterek müdür ve ortakları sanıklar ... ve ...’in, 2009 yılında, sahte fatura düzenlediği tespit edilen .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.ye ait dokuz, ... ... isimli şahıs firmasına ait üç, ... isimli şahıs firmasına ait beş, ... isimli şahıs firmasına ait yedi adet faturayı yevmiye defterine kaydettiği ve bu faturaları 2009 yılının Ekim ve Kasım aylarına ilişkin KDV beyannamelerinde kullanarak indirim konusu yaptığının iddia ve kabul edildiği olayda;

İkamet amaçlı bina inşaatı alanında faaliyette bulunmak amacı ile mükellefiyet tesis ettiren .... Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi raporlarında; adı geçen Şirket yetkilisi olan sanıkların, 20.09.2011 tarihli ve 13 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti., 28.06.2010 tarihli ve 35 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen ... ..., 20.05.2010 tarihli ve 52 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen ..., 25.09.2012 tarihli ve 19 sayılı vergi tekniği raporuyla sahte fatura düzenlediği tespit edilen ... ’a ait faturaları ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanarak indirim konusu yaptığı, mükellef kurumun 2009 hesap dönemi içerisinde KDV dahil toplam 453.156,84 TL tutarındaki emtia alışını belirtilen sahte belgelerle belgelendirdiği, söz konusu bu faturaların KDV hariç tutarının satılan mamuller maliyetine oranının %40, ilgili dönemdeki KDV indirimine oranının ise %99 olarak belirlendiği bilgilerine yer verilmesi, aynı raporda ayrıca faturalardaki emtia alışlarına ilişkin ödemelerin nakit olarak yapılması ve sahte fatura kullanım oranının çok yüksek olması nedeniyle mükellef kurumun sahte faturaları bilerek kullandığı kanaatine varıldığının belirtilmesi, faturaları düzenleyen firmalar hakkında hazırlanan ve dosya içerisine getirtilen 20.09.2011 tarihli ve 13 sayılı, 28.06.2010 tarihli ve 35 sayılı, 20.05.2010 tarihli ve 52 sayılı ile 25.09.2012 tarihli ve 19 sayılı vergi tekniği raporlarında, .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti., ... ..., ... ve ... ’ın 2009 yılında düzenledikleri belgelerinin sahte belge mahiyetinde olduğu tespitlerinin yer alması, ayrıca adı geçen şahıs firmaları sahipleri ile adı geçen Şirket yetkilisi hakkında 2009 yılında sahte fatura düzenleme suçundan ayrı ayrı açılan kamu davalarının tamamında Yerel Mahkemelerce mahkûmiyet hükümleri kurulmuş olup verilen hükümlerin; ... yönünden temyiz edilmeksizin, .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti. yetkilisi ... yönünden ise müdafisince yasal sürenin geçmesinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi suretiyle kesinleşmesinin yanı sıra, ... ... ve ... yönünden verilen hükümlerin temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesince bozma kararı verilmiş ise de ... yönünden verilen bozma kararı gerekçesinin adı geçenin ölmüş olmasına, ... ... yönünden verilen ve ... müdafisinin sair temyiz itirazları reddedilen bozma kararı gerekçesinin de Özel Dairenin CGK’nın 08.11.2018 tarihli ve 427-517 sayılı kararı sonrasında bozma nedeni olmaktan çıkarttığı “suça konu edilen sahte faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri taşıyıp taşımadığının denetlenmesi için fatura asıl veya onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilmesi gerektiği” hususuna dayanması, dosya içerisine davaya konu faturaların düzenleyicisi olan Şirket ve firmaların vergi raporları intikal ettikten sonra kovuşturma evresinde hazırlanan 26.01.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda da, .... Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin kanuni temsilcisi olan sanıkların, sahte fatura düzenleyicisi oldukları vergi tekniği raporları ile tespit edilen ... ..., ... ve ... isimli şahıs firmaları ile .... İletişim Metal Peyzaj Hırd. ve Orm. Ürn. .... Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.den aldıkları faturaları Şirketin yasal defterine kaydedip 2009 yılı ilgili dönemlerinde KDV beyannamesinde indirim konusu yaptıkları tespitlerine yer verilmesi, sanıkların da aşamalarda, adı geçen firmalarla ticari ilişkilerini ispatlar nitelikte bir belge ibraz edememelerinin yanı sıra firmaları ve yetkililerini tanımadıklarını ifade etmeleri karşısında; bilerek sahte fatura kullanmadıkları, aldıkları faturaların ... karşılığı olduğu şeklideki suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyen sanıkların, 2009 yılında sahte fatura kullanma eylemlerinin sabit olduğu, dosyadaki mevcut deliller dikkate alındığında suçun sübutu bakımından herhangi bir eksik araştırma bulunmadığı kabul edilmelidir.

Bu itibarla, sanıklara atılı suçun sübutu bakımından eksik araştırmayla hükümler kurulduğu yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 22.09.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.