2022/418 K. 2022/1484 T. 7.12.2022

VDDK., E. 2022/418 K. 2022/1484 T. 7.12.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2022/418
Karar No.: 2022/1484
Karar tarihi: 07.12.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/418

Karar No : 2022/1484

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı - ... (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş sözleşmesinin 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi üzerine kendisine ödenen "iyi niyet ödemesi" üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:

Gelir (stopaj) vergisi yönünden yapılan inceleme:

Olayda, ikale sözleşmesi uyarınca işveren tarafından yapılan ödemenin, iş akdinin fesih edilmesi nedeniyle işsiz kalan davacıya, karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak yasal bir zorunluluk olmadan yardım amaçlı yapılan bir ödeme olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu ödemenin, işverene bağlı olarak çalışma ve hizmet karşılığında yapılmadığı açık olduğundan bu ödeme ücret olarak nitelendirilemeyecektir. Bu nedenle 193 sayılı Kanun'un 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca gelir vergisinden müstesna olan ödeme üzerinden kesilen gelir stopaj vergisinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Faiz istemi yönünden yapılan inceleme:

Hukuka aykırı olarak tahsil edildiği tespit edilen ve tahsil tarihinden iade tarihine kadar davacı tarafından kullanımından mahrum kalınan tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerekmektedir.

Karar sonucu:

Mahkeme bu gerekçeyle davanın kabulüne, dava konusu verginin yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.

Davalının istinaf istemini inceleyen ...Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:

Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu edilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 07/10/2021 tarih ve E:2019/915, K:2021/4927 sayılı kararı:

Davacıya "iyi niyet ödemesi" adı altında yapılan ek ödemenin her ne ad altında ödenirse ödensin ücret kapsamında gelir vergisine tabi olduğu anlaşıldığından vergi mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

...Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararı:

Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına idari davaya konu olabilecek herhangi bir işlem tesis edilmediği, ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ek ödemeden yapılan kesintinin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Tevkif yoluyla alınan vergilerde verginin kesilmiş ve ödemenin yapılmış olmasının yeterli olduğu, usulüne uygun olarak açılmış olan davada Mahkemeler tarafından aynı konuda çelişkili kararların verilmesinin eşitlik ilkesi ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu, Danıştayın ikale sözleşmesi uyarınca yapılan iyi niyet ödemesinin ücret olarak değerlendirilemeyeceği yönünde kararlarının bulunduğu, ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ek ödemenin niteliğinin işsizlik tazminatı olduğu ve söz konusu ödeme üzerinden tevkif edilen gelir vergisinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- ...Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

3- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,

07/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

X -

KARŞI OY

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18/01/2019 tarihinde 7162 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen geçici 89. maddesi uyarınca kanun koyucu karşılıklı sonlandırma sözleşmeleri veya ikale sözleşmeleri kapsamında yapılan tazminat ödemelerinden kaynaklanan gelir vergisi uyuşmazlıklarını nihayete erdirmek istemiş; bu bağlamda ilgililerin madde hükmünden yararlanabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesini öngörmüştür:

i.Anılan tazminatın ilgiliye 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenmesi,

ii.Elde ettikleri tazminatlardan gelir vergisi kesintisi yapılan ilgililerin düzeltme zamanaşımı içerisinde tarha yetkili vergi dairesine başvurmaları,

iii.Dava açmamaları veya

iv.Açılan davalardan vazgeçmeleri.

Kanun koyucu bu şartlar gerçekleştiği takdirde anılan vergilerin düzeltilmek suretiyle ilgiliye iade edilmesini öngörmüştür.

Uyuşmazlık konusu olaydadavacı adına 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma veya ikale sözleşmesi uyarınca elde ettiği tazminattan kesinti yapılmıştır.Davacı tarafından 193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girmeden önce söz konusu kesinti üzerine tahsil edilen gelir vergisinin faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girdikten sonra bu madde hükmünden yararlanmak için davacı tarafından idareye başvuruda bulunulmamış ve davadan vazgeçilmemiştir.

Geçici 89. madde gerekçesi ile birlikte yorumlandığında, kanun koyucunun bu tür uyuşmazlıkları, Kanun’un yürürlük tarihinden önce verilen ve müstakar hale geldiğini belirttiği yargı kararlarını da dikkate alarak sona erdirmek istediği anlaşılmaktadır.

Ayrıca kanun koyucunun geçici 89. maddede “ 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar” ifadesini kullanması, tazminatın türünün maddede sayılanlarla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Bu durumda geçici 89. maddenin gerekçesi ve ruhundan hareketle 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi uyarınca elde edilen tazminatlardan kesilen gelir vergisinin iadesi istemiyle geçici 89. madde hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce dava açan ve geçici 89. madde yürürlüğe girdikten sonra değinilen maddeden yararlanmak için idareye başvuruda bulunmamış olan davacıya işveren tarafından ödenen tazminattan tevkif edilen gelir vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği oyu ile karara gerekçe yönünden katılmıyorum.

XX -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.