2022/502 K. 2022/1405 T. 16.11.2022

VDDK., E. 2022/502 K. 2022/1405 T. 16.11.2022

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2022/502
Karar No.: 2022/1405
Karar tarihi: 16.11.2022
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/502

Karar No : 2022/1405

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına

… Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, … İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri kapsamında ithal edilen eşyaların kıymetinin noksan beyan edildiğinden bahisle gümrük ve katma değer vergileri, bu vergilere ait gecikme zammı, kaynak kullanımını destekleme fonu payı, bu fon payına ilişkin cezai faiz ile gümrük ve katma değer vergileri üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarının tahsili amacıyla şirket ortağı ve kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre limited şirketlerde vergilendirme ile ilgili ödevlerin kanuni temsilciler tarafından yerine getirileceği ve kamu alacağının kısmen veya tamamen şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilememesi halinde borcun tamamından kanuni temsilcilerin sorumlu tutulacağı açıktır.

Şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacağı için limited şirkette borcun doğduğu dönemde temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan ve bu haliyle kanuni temsilcisi olmayan ancak ortaklığı bulunan davacının, sorumluluk hükümlerinden bahisle ve ortak olarak sermaye hissesi oranında takip ve tahsili gerekirken davacı adına şirket borcunun tamamı için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.

Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu edilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 03/06/2021 tarih ve E:2017/2138, K:2021/2657 sayılı kararı:

31/08/2004 ile 30/06/2010 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örneklerinden, davacının 17/08/2004 tarihinden hisselerini devrettiği 23/06/2010 tarihine kadar şirket ortağı olduğu, bu dönemlerde kanuni temsilci sıfatının bulunmadığı, 20/02/2015 tarihinden itibaren ise tekrar ve fakat bu kez hisselerin tamamına sahip olarak şirketin kanuni temsilcisi olduğu görülmüştür.

Uyuşmazlık konusu ödeme emrinin davacı adına "kanuni temsilci ve tam hisse ile ortak" sıfatıyla 17/06/2016 tarihinde düzenlendiği, 27/06/2016 tarihinde de davacıya tebliğ edildiği anlaşılmış olup amme alacağının ödenmesi gerektiği zamanda tam hisseli pay sahibi olduğu anlaşılan davacının sorumluğuna gidilebileceği açıktır.

Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmak suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre davaya konu ödeme emrinin içeriği amme alacaklarının hukuka uygunluğunun denetlenerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle dava konusu ödeme emrini iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf isteminin reddine dair kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Öte yandan, uyuşmazlık konusu ödeme emrine kaynak kullanımını destekleme fonu payı tutarı üzerinden, 07/06/1988 tarih ve 19835 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1988/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 8. maddesi uyarınca müeyyide olarak cezai faizin konu edildiği görülmüştür. Anılan Bakanlar Kurulu Kararına göre cezai faiz hesaplanmasının, Anayasa'nın 38. maddesinde ifade edilen "Kanunsuz suç ve ceza olmaz." ilkesine aykırılık oluşturduğu hususunun mahkemece gözetilmesi gerekmektedir.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

Yargısal yetki alanının yeniden belirlenmesi nedeniyle dosyanın gönderildiği … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Vergi Dava Dairesi, … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin bozma öncesi verdiği kararda yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Davacının vefat ettiği anlaşıldığından temyizen incelenen ısrar kararının, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesindeki düzenleme dikkate alınmak suretiyle karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

UYAP'tan edinilen davacıya ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, davacının, temyize konu ısrar kararının verilmesinden önce 19/11/2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik'' başlıklı 26. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği; (4) numaralı fıkrasında ise dosyaların işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davacının ısrar kararının verilmesinden önce 19/11/2020 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle verilen ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmış olup İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesindeki kural dikkate alınmak suretiyle karar verilmek üzere temyize konu ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

16/11/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.