2022/523 K. 2023/174 T. 8.3.2023

VDDK., E. 2022/523 K. 2023/174 T. 8.3.2023

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2022/523
Karar No.: 2023/174
Karar tarihi: 08.03.2023
 

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/523

Karar No : 2023/174

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Medikal Sağlık İnşaat Savunma

Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına

… (…) Gümrük Müdürlüğü -

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına tescilli …tarih ve …sayılı, …tarih ve …sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı "akustik dalga terapi cihazı" ticari isimli eşyanın pozisyonunun davacı tarafından yanlış beyan edildiği gerekçesiyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile anılan vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezaları ve usulsüzlük cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

…Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı:

Gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuklarının iptali istemi yönünden yapılan inceleme:

Davacı tarafından ithal edilen eşya tıbbi cihaz değil, vücudu güzelleştirmeye yarayan bir cihaz olarak 85.43 pozisyonundadır.

Öte yandan aynı eşyanın 90.18 pozisyonunda sınıflandırılmasına ilişkin olarak başka bir firmaya gümrük idaresince verilmiş bağlayıcı tarife bilgisinin bulunduğu yönündeki davacı iddiasının, anılan bağlayıcı tarife bilgisinin geçerliliğinin başlama tarihinin uyuşmazlık konusu beyannamelerin tescilinden çok sonra olması nedeniyle dikkate alınması da mümkün değildir.

Anılan nedenle dava konusu işlemin gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuklarına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Ek tahakkuklar üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezaları ve usulsüzlük cezalarının iptali istemi yönünden yapılan inceleme:

İthal edilen eşyanın gümrük laboratuvarlarında tetkik edilmesi suretiyle gerçekte hangi gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer aldığı Gümrük İdaresince kendiliğinden belirlenebilecek nitelikte olduğundan, cezalandırmaya konu eylemin oluşmaması nedeniyle dava konusu işlemin para cezalarına ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmamatadır.

Öte yandan dava konusu usulsüzlük cezası, beyan edilen gümrük tarife istatistik pozisyonunun tespit edilen pozisyondan farklı olduğu gerekçesine dayandırılmışsa da, bu farklılığın Gümrük Kanunu'nun 241. maddesinin (1) numaralı fıkrası anlamında şekle ve usule aykırılık olarak değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığından kesilen usulsüzlük cezası ile bu cezaya vaki itirazın reddinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Karar sonucu:

Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu işlemin, gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuklarına ilişkin kısmı yönünden davayı reddetmiş, para cezaları ile usulsüzlük cezasına ilişkin kısmını ise iptal etmiştir.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 17/09/2020 tarih ve E:2016/132, K:2020/3347 sayılı kararı:

Kararın, dava konusu işlemin, ek tahakkukları üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezaları ile usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının iptaline dair hüküm fıkrası yönünden yapılan inceleme:

Mahkeme kararının, anılan hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Kararın, dava konusu işlemin, gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuklarına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrası yönünden yapılan inceleme:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dosyaların incelenmesi" başlıklı 20. maddesinin (1) numaralı fıkrası ile "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanunu'nun Uygulanacağı Haller" başlıklı 31. maddesinin (1) numaralı fıkrasının olay tarihinde yürürlükte bulunan halinde Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliğinden yapacakları, mahkemelerin lüzum gördükleri evrakın belirlenen süre içerisinde gönderilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri belirtilmiş olup Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda sayılan diğer işlemler yanında bilirkişi işlemleri bakımından da Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinde atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Kanun'un 447. maddesinin (2) numaralı fıkrasında mevzuatta 1086 sayılı Kanun'a yapılan yollamaların Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Anılan Kanun'un "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller" başlıklı 266. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan (1) numaralı fıkrasında ise mahkemenin çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, ancak hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun İkinci Kısmının "Gümrük Tarifesi ve Eşyanın Tarife Pozisyonlarına Ayrılması

" başlıklı Birinci Bölümü'nde yer alan 15. maddenin (1) numaralı fıkrasında gümrük vergilerinin gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanacağı kurala bağlanmıştır.

İlgili Gümrük Giriş Tarife Cetveli ve İzahnamesi de dikkate alındığında, ithale konu eşyanın nitelikleri itibarıyla hangi pozisyonda yer alacağı, hakim tarafından eşyanın belirgin özelliğinin tespiti ve gerçek durumunun saptanması amacıyla eşya ve eşyaya ait katalog üzerinde eşyanın kullanım alanını gösteren belgeler getirtilerek konum ve pozisyonunun tespit edilmesi, teknik bilgi eksikliği nedeniyle belirlenemez ise bu durumda bilirkişi müessesesine başvurulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Bilirkişiye sadece eşyanın teknik özelliklerini açıklanması amacıyla gidilmeli ve bilirkişiden teknik bilgi eksikliğinin giderilmesini sağlayacak derecede geniş ve doyurucu bir rapor hazırlanması istenilmelidir. Düzenlenecek rapor bilgi ihtiyacını karşılamadığı takdirde mahkemece gerekirse ikinci bir bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, sonuçta yapılan açıklama, belirleme ve nitelemelerin, eşyanın teknik özelliklerini yeterince ortaya koyduğu kanaatinin oluşması durumunda izahnamede yer alan açıklamalar da dikkate alınarak hukuki uyuşmazlık mahkemece çözümlenmelidir.

Öte yandan mevcut düzenlemede bağlayıcı tarife bilgisinin gümrük idaresini eşyanın tarife pozisyonu konusunda yalnızca hak sahibine karşı bağlı kıldığı hükmüne yer verilmiş ise de bu hükmün tarife uygulamasında tarifenin yürürlükte olduğu dönemde ithal edilen aynı eşyanın aynı tarife ve istatistik pozisyonunda vergilendirileceği kuralının istisnasını oluşturacak şekilde yorumlanmasına olanak bulunmamaktadır.

Bir diğer deyişle bağlayıcı tarife bilgisinin verildiği eşya ile her yönden aynı olan bir başka eşya için farklı uygulanabileceğinin kabulü vergide genellik ve eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil edecektir.

Olayda izah edilen esaslar çerçevesinde ithal edilen ürün veya eşyaya ait katalog üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile eşyanın kullanım alanları ve çalışma prensiplerinin tespiti yaptırılarak beyanname muhteviyatı eşyaların bir kısmı için başka bir firma hakkında verilen bağlayıcı tarife bilgisi de değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmesi gerektiğinden aksi gerekçeyle verilen Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Karar sonucu:

Daire, bu gerekçeyle Mahkeme kararının, dava konusu işlemin, gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuklarına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasını bozmuş; para cezaları ile usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının iptaline dair hüküm fıkrasını onamış, davalının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.

…Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararı:

Mahkeme bozulan kısım yönünden aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İhtilaf konusu ithal eşyasına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, eşyanın tıbbi amaçla kullanılan tedavi edici nitelikte medikal bir cihaz olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Yedinci Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- … Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden, yatırılan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,

4- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.