4706 sayılı Kanun kapsamında adına tescil edilecek gayrimenkulün iktisap tarihi ve söz konusu gayrimenkulün satılması halinde değer artış kazancının h

Özelge: 4706 sayılı Kanun kapsamında adına tescil edilecek
gayrimenkulün iktisap tarihi ve söz konusu gayrimenkulün
satılması halinde değer artış kazancının hesaplanıp
hesaplanmayacağı hk.
Sayı: 
62030549-120[Mük.80-2012/393]-2516
Tarih: 
13/08/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 62030549-120[Mük.80-2012/393]-2516 13/08/2012
Konu : 4706 sayılı Kanun kapsamında adına tescil edilecek  
gayrimenkulün iktisap tarihi.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasına
göre belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve Bakanlar Kurulunca tespit edilecek alanlarda
bulunan 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde toplu yapılanma olan Hazineye ait taşınmaz malların
öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere
göre değerlendirilmek üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 63'üncü maddesinde yer alan harca
esas metre kare birim değeri üzerinden belediyelere devredilebileceğinin hüküm altına alındığı, ...
... Mah. ... pafta, ... ada, ... parseldeki arsanın söz konusu hüküm gereği 21/11/2011 tarihinde ...
Belediyesi adına tescil edildiği, söz konusu belediye tarafından şahsınıza gönderilen ... tarih ve ...
sayılı yazıda 1 yıl içerisinde başvurulması halinde Kanun hükümlerinden yararlanılabileceğinizin
tarafınıza bildirildiği belirtilerek söz konusu arsanın adınıza tescil edilmesi halinde iktisap tarihi
olarak hangi tarihin esas alınacağı ve satılması halinde değer artış kazancı oluşup oluşmayacağı
hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda
açıklanmıştır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Değer artışı kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci
maddesinde, "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış
kazançlarıdır.
             ...
            6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi
çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden
başlayarak (5615 sayılı Kanun'un 5'inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 01/01/2007 tarihinden
geçerli olmak üzere 04/04/2007) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar
(Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde
ortak tarafından satın alınmış sayılır.)
            Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir
ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi,
ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
            Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 (280 Seri No'lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği ile 1.1.2012 tarihinden itibaren 8.800 TL.) Yeni Türk Lirası gelir vergisindenmüstesnadır."  hükmü yer almıştır.
            Öte yandan, Medeni Kanunun 705 inci maddesinde, taşınmaz mülkiyetinin
kazanılmasının tescille olduğu, miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile
kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyetin tescilden önce kazanıldığı, ancak, bu hâllerde malikin
tasarruf işlemleri yapabilmesinin, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı
olduğuna hükmedilmiştir.
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi
doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınacağı belirtilmiş olup,
bu çerçevede iktisap tarihinin tespitinde konutun tapuya tescil edildiği tarihin esas alınması
gerekmekle birlikte, fiili teslim tarihinin tescil tarihinden daha önceki bir tarih olması halinde fiili
teslim tarihinin iktisap tarihi olarak esas alınacağı tabiidir.
            Diğer taraftan, 19/03/2007 tarih ve 26557 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Hazine
Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin" "Tanımlar" başlıklı 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (ğ) bendinde, Hazine taşınmazının, Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, kapsadığı belirtilmiştir.
            Hazine adına kayıtlı arsanın tarafınızca kullanılması, şahsınıza tasarruf hakkı tanımamakla
birlikte söz konusu gayrimenkulün Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunun ve tarafınızın
işgalci ya da kiracı olduğunuzun kabul edilmesi gerekmektedir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında
21/11/2011 tarihinde ... Belediyesi adına tapuya tescil edilen arsanın adınıza tescil işleminin
yapılacağı tarihe kadar Belediyenin mülkiyetinde olduğundan, iktisap tarihi olarak adınıza tapuya
tescil işleminin yapılacağı tarihin esas alınması gerekmektedir.
            Ayrıca, gayrimenkulün iktisap tarihinden itibaren beş yıl içerisinde elden çıkarılması halinde
değer artışı kazancı kapsamında vergilendirilmesi gerekeceği de tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.