4706 sayılı Kanun kapsamında Tapu Tahsis Belgesi sahiplerinin ve işgalcilerin ölümü sebebiyle zilyetliklerinde bulunan taşınmazların mirasçılarına sat

Özelge: 4706 sayılı Kanun kapsamında Tapu Tahsis Belgesi
sahiplerinin ve işgalcilerin ölümü sebebiyle zilyetliklerinde
bulunan taşınmazların mirasçılarına satışı hk.
Sayı: 
97895701-160[2014/5-1.14-539]-2773
Tarih: 
31/12/2014
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 97895701-160[2014/5-1.14-539]-2773 31/12/2014
Konu : 4706 sayılı Kanun kapsamında Tapu Tahsis Belgesi  
sahiplerinin ve işgalcilerin ölümü sebebiyle zilyetliklerinde
bulunan taşınmazların mirasçılarına satışı
 
            Başkanlığımız ... Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazısı ekinde alınan ilgide
kayıtlı yazınız ve eki özelge talep formunun incelenmesinden, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz
Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun kapsamında belediye mallarının hak sahiplerine devir işlemlerinde Tapu Tahsis Belgesi
sahiplerinin ve işgalcilerin ölümü sebebiyle mirasçılarına satışı yapılan taşınmazlarla ilgili veraset
ve intikal vergisi ilişiği istenilip istenilmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
            7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti
uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya
herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve
intikal vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
            Aynı Kanunun 10 uncu maddesinin (b) bendinde gayrimenkullerin ticari işletmeye dahil
olsun veya olmasın emlak vergisine esas olan değerle değerleneceği, 11 inci maddesinde de bu
vergiye konu olacak malların değerleme gününün, miras yoluyla meydana gelen intikallerde mirasın
açıldığı, diğer suretle meydana gelen intikallerde malların hukuken iktisap edildiği gün olacağı
hükme bağlanmıştır.
            Anılan Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında, "Tescil tarihinden
itibaren en geç 15 gün içinde sonucu ilgili vergi dairesine bildirilmek üzere, intikal eden
gayrimenkullerin tescil işlemi veraset ve intikal vergisinin tahakkuku beklenilmeksizin yapılır.
Ancak, intikali yapılan gayrimenkule isabet eden veraset ve intikal vergisi tamamen ödenmedikçe
devir ve ferağı yapılamaz ve üzerinde herhangi bir aynı hak tesis edilemez. Tapu memurları vergi
dairesince verilmiş ilişik kesme belgesi olmaksızın devir ve ferağ işlemi yapamazlar, aksi halde
verginin ödenmesinden mükellefler ile birlikte müteselsilen sorumlu olurlar.
            Ancak, mükelleflerce tahakkuk eden vergiye karşılık 6183 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinde yazılı cinsten (Bu maddenin 5 inci bendinde yazılı menkul mallar hariç) teminat
gösterildiği takdirde intikal eden gayrimenkullerin bir kısmının veya tamamının devir ve ferağına
izin verilebilir. Teminat olarak gösterilecek gayrimenkullerin değeri 6183 sayılı Kanunun 91 inci
maddesine göre tespit edilir." hükmü yer almaktadır.
            Öte yandan, mirasçının ölümüyle birlikte, terekeye dahil haklar ve borçlar mirasçılara bir
bütün olarak intikal eder. Mirasçılar sadece terekedeki mal ve hakları kazanmazlar, aynı zamanda
murise ait borçları da üstlenmiş olurlar.            Tapu tahsis belgesi; tapu senedi gibi mutlak ve kesin bir mülkiyet hakkı vermeyip, imar ve
gecekondu mevzuatı çerçevesinde; hazine, belediye, vakıflar genel müdürlüğü ve il özel idarelerinin
müstakilen sahip oldukları taşınmazlar üzerinde Kanunla belirlenen çerçevede ilgili kişilere tanınan
şahsi hakkı içeren belge niteliğindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun E:1996/14-763 ve
K:1996/864 sayılı kararında: "Tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi değil yalnızca fiili kullanmayı
belirleyen zilyetlik belgesidir. İlgilisine ancak kişisel hak sağlayabilir ve salt tahsis belgesinin varlığı
tahsis edilen yerin tahsis edilen adına tescilini sağlamaz. Anılan belge ancak bunu veren idarece
taşınmazın bulunduğu yörede imar ıslah çalışmalarının başlaması halinde ilgilisine tapu verilmesi
vaadini taşıyabilir" denilmek suretiyle, tapu tahsis belgesinin esas itibariyle bir mülkiyet belgesi
değil, yalnızca fiili kullanmayı belirleyen zilyetlik belgesi olduğu ve ilgilisine ancak kişisel hak
sağlayacağı vurgulanmıştır.
            Bu çerçevede tapu tahsis belgesi sahibi, adına satış ve buna bağlı tapu tescili yapılmadan
önce vefat etmiş ise, (vefat eden adına) henüz tapu tescili yapılmadığından, burada mirasçılarına
intikal eden, gayrimenkulün kendisi değil, tapu tahsis belgesine bağlı şahsi haktır. Başka bir
ifadeyle ölüm ile birlikte mirasçılar bir mülkiyet hakkı kazanmamakta, malın intikali söz konusu
olmamakta, sadece (tapu tahsis belgesinin vefat edene sağladığı talep hakkının aynısına), tapu
tahsis belgesine dayanılarak satışın kendilerine yapılmasını talep hakkına sahip olmaktadırlar.
            Dolayısıyla, tapu tahsis belgesi sahiplerinin veya işgalcilerin vefat etmesi üzerine,
kendilerine tahsis belgesi verilen veya işgalci durumda bulundukları taşınmazların mirasçılarına
veraseten intikalinden söz etmek mümkün bulunmamakta olup, bu nedenle söz konusu
taşınmazların mirasçılarına satışı nedeniyle tapuda yapılacak devir işlemleri sırasında mirasçılardan
veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesinin aranılmaması gerekmektedir.
            Diğer taraftan, tapu tahsis belgesi sahiplerinin tahsis belgeli taşınmazlar üzerinde veya
işgalcilerin işgal ettikleri taşınmazlar üzerinde bina inşaa ettikten sonra vefat etmeleri durumunda,
söz konusu binaların veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerekmekte, dolayısıyla
mirasçılarına yapılacak satışlar sırasında binalar için veraset ve intikal vergisinin aranılması
gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.